MANİ BÖLÜMÜ,MANİLER,DİNLE,İZLE,İNDİR,SEYRET,GÜZEL,KOMİK,SÜPER

MANİ BÖLÜMÜ 
 

Karanfilim sarkarım

Açılmağa korkarım

Yar geliyor deseler

Ölü olsam kalkarım

 

Ateşim var külüm yok

Bülbül oldum dilim yok

Yar senden ayrılalı

Ağlamadık günüm yok

 

Elmayı yüke koydum

Ağzını dike koydum

Şu ellerin içinde

Boynumu büke koydum

 

Dut yedim duttu beni

Duttu kuruttu beni

Ben gurbete gidince

Yarim unuttu beni

 

Kebabı ince doğra

Geçerken bize uğra

Başka bir yar seversen

Bilinmez derde uğra

 

Mendilim bile bile

Ben düştüm gurbet ile

Yedi mendil çürüttüm

Gözyaşı sile sile

 

Mendilimin uçları

Çıkamam yokuşları

Yârime selam edin

Yedi dağın kuşları

 

Zeytin yağın şişesi

Ak gülün menekşesi

Oturmuş mani söyler

Ciğerimin köşesi

 

Can için canan hani

Bu aşka derman hani

Gönül sarayı bom boş

Beyi ben sultan hani

 

Ata bindim kuruldum

Kız ben sana vuruldum

Keşke vurulmasaydım

Çankırıya duyuldum

Şu dağlar soldu yine

Yareler doldu yine

Kaş bozuk çehre eğri

Sana ne oldu yine

 

Şu dağlar ala dağlar

Al giymiş kara bağlar

Sevdiğinden ayrılan

Kah düşünür kah ağlar

 

Deniz üstü piyade

Muhabbetler ziyade

Ölüm var ayrılık yok

Böyle and var bende

 

Yaylı yaylı havada

Bir kuş vurdum yuvada

İkimize bir ölüm

Kalmayalım burada

 

Yemenimin yeşili

Bulamadım eşimi

Yemenim sende kalsın

Sil gözünün yaşını

 

Yumurtanın sarısı

Yere düştü yarısı

Nezaketten ne anlar

Şu yezidin karısı

 

Zeytin yağın şişesi

Aşk ateşine düşesi

Gündüz gelme gece gel

Ciğerimin köşesi

 

Su gelir millendirir

Çayırı çimlendirir

Benim sevgili yarim

Dilsizi dillendirir

 

Su gelir lüle lüle

Yar gelir güle güle

Elimde yeşil mendil

Terini sile sile

 

Odam sarı boyalı

İçi bülbül yuvalı

Böyle sevda görmedim

Ben anamdan doğalı

Şu dağlar olmasaydı

Çiçeği solmasaydı

Ölüm Allahın emri

Ayrılık olmasaydı

 

 

Gidiyorum kalasın

Sararıpta solasın

Benim gibi yari sen

Arayıpta bulasın

 

Elimde sarı kağıt

Ağlarım saat saat

İşte ben gidiyorum

Oturun rahat rahat

 

Evinden gelen olsa

Halimden bilen olsa

Yare mektup yollardım

Çankırıya giden olsa

 

Bahçelerde hurmayım

Yeşil başlı turnayım

Başka bir yar seversem

Gençliğime doymayım

 

Su akar merdin merdin

Kim bilir kimin derdin

Ağaçlar kalem olsa

Yazılmaz benim derdim

 

Bülbülü gül ağlatır

Aşığı yar ağlatır

Ben feleğe ne dedim

Her gün beni ağlatır

 

Bahçeniz de gül varmı

Gül dibinde yer varmı

Bu akşam geleceğim

Yatağında yer varmı

 

Karanfilim buğdayım

Sen çiğne ben yutayım

O senin ettiğini

Ben nasıl unutayım

 

Karanfilim katar oldu

Hasretlik yeter oldu

Bu ayrılık sevdiğim

Ölümden beter oldu

Camilerden huu gelir

Çeşmelerden su gelir

Çekerim ayrılığı

Elimizden ne gelir

 

 

Şu dereler akıyor

Aşkın beni yakıyor

Gel beraber gezelim

Görenler hep bakıyor

 

Karanfilim saksıda

Bir yar sevdim gök suda

Mevlam bizi kavuştur

Akşam ile yatsıda

 

Bahçelerden geçiyor

Bir kuş gibi uçuyor

Beni kendine yaktı

Şimdi benden kaçıyor

 

Entarin mavi boya

Kenarı ipek oya

Sen beni verem ettin

Sevemedim doya doya

 

Çayır ince az kaldı

Kenarında iz kaldı

Merak etme sevdiğim

Kavuşmaya az kaldı

 

Mektubum yazılıyor

Yüreğim sızılıyor

Sarı saçlı sevdiğim

Candan beni arzuluyor

 

Mektup yazdım acele

Al eline hecele

Mektup benim vekilim

Al koynunda gecele

 

Bir yar sevdim taburda

Çok iş vardır sabırda

Ölürsek bir ölelim

Çift koysunlar tabuta

 

Pencereden kuş uçtu

Yandı yürek tutuştu,

Acıyınız a dostlar

Ayrılık bize düştü

Ruhum ihtiyar değil

Hiç kimseye yar değil

Çok sevdiğim var ama

Hiç birisi uyar değil

 

Al bağlamış başına

Rastık çekmiş kaşına

Yeniden bir yar sevdim

Girmiş on beş yaşına

   

Kamışa bak kamışa

Su ne yapsın yanmışa,

Mevlam sabırlar versin

Yarinden ayrılmışa

 

İndim dere başına

Yazı yazdım taşına

Gelen giden okusun

Neler geldi başıma

 

Karanfilsin tarçınsın

Neden böyle hırçınsın

Ne küçüksün ne büyük

Tam benim harcımsın

 

Yeşil mumu yandırdım

Pençereye kondurdum

El oğlunun yoluna

Gül benzimi soldurdum

 

Karanfili oydurdum

İçine gül doldurdum

Hayırsız yar yoluna

Gül benzimi soldurdum

 

Karanfil koydum tasa

Akşamdan girdim yasa

Yedi yıl hizmet ettim

Ela gözlü bir kıza

 

Karanfilim budama

Sefa geldin odama

Eğer candan seversen

Dünür gönder babama

 

Karanfil evlek evlek

Dadandı kara leylek

Yazı beraber geçirdik

Kışın ayırdı felek

Karanfil oyulurmu

Güzele doyulurmu

Yari güzel olanın

Kolları yorulurmu

 

Ay doğar idiğinden

Gün doğar gediğinden

Bekar oğlan bekar kız

Dönermi dediğinden


Karanfil özü ile

Kim görmüş gözü ile

Adam yardanmı geçer

Ellerin sözü ile

 

Saçaklıkta kilim var

Karşı yanda gülüm var

Güzelliğim yok ise

Yetmiş iki dilim var

 

Yüzüğüm mal taşı

Yandı ciğerim başı

Senden ayrı düşeli

Akıyor gözüm yaşı

 

İndim nane biçmeğe

Soğuk sular içmeğe

Yarim beni istemiş

Kanadım yok uçmaya

 

İncili fesli yarim

Bülbül nefesli yarim

Nerelerden geliyor

Sultan misli yarim

 

Al mendilim sendedir

Bir ucu bedendedir

Dokuz defa yar sevdim

Benim gönlüm sendedir

 

Duvarlardan aşalım

Çimenliğe düşelim

El kaldır hacet dile

Çabukca kavuşalım

 

Yedi lüleli pınar

Hep kuşlar ona konar

Yare varamadım

Yüreğim ona yanar

Gökte uçan kırlangıç

Kanadı ayruç ayruç

Beni yardan ayıran

Kan kussun avuç avuç

 

Zeytin yaprağı göktür

Arada düşman çoktur

Düşmanlar ölmeyince

Bize kavuşmak yoktur

 

Kahve pişmiş soğusun

Koy fincana durulsun

Beni yardan ayıran

Sol böğründen vurulsun

   

Giden gemi dururmu

Mektup yazsam okurmu

İkimiz bir yastıkta

Yatmak nasip olurmu

 

Ayva sarı gül sarı

Güle dadanmış arı

Oğlan kızı sevince

Halt etmiş koca karı

 

Beyaz giyme söz olur

Siyah giyme toz olur

Hep yeşiller giyelim

Muradımız tez olur

 

İndim dere başına

Sabun koydum taşına

Sevda nedir bilmezdim

O da geldi başıma

 

Karanfil olacaksın

Sararıp solacaksın

Ben annene danıştım

Sen benim olacaksın

 

Bu gün ayın onudur

Yüküm buğday unudur

Evliye gönül verme

Eve gider unutur

 

Akşam oldu gelen yok

Yemek pişti yiyen yok

Gizli sevda çekiyorum

Hiç halimden bilen yok

Yol bilen gelir yakın

Yar sevdim cana yakın

Kız Allahı seversen

Eviniz kime yakın

 

Karşıdaki boz yılan

Gözüm doldu tozunan

Benim gibi varmıdır

Bir gül iken bozulan

 

Saat onu vurdumu

Çilelerim doldumu

Seni gidi vefasız

Şimdi gönlün oldumu

 

Karşıdan gördüm seni  

Güle benzettim seni

Kıyamadım kokmağa

Ellere verdim seni

 

Kara karga olsaydım

Selvilere konsaydım

Gelen geçen yolcudan

Ben yarimi sorsaydım

 

Çimene uzanmışsın

Nar gibi kızarmışsın

Dedim tebrik ederim

Yeni yari kazanmışsın

 

Bir kuzu meler gelir

Dağları deler gelir

Kimsesiz olanların

Başına neler gelir

 

Şu giden kayıkmıdır

Gönlüme layıkmıdır

Yarim orada ben burada

Ağlasam ayıpmıdır

 

Yumurtanın sarısı

Yere düştü yarısı

Düşmanlarım çatlasın

Oldum vezir karısı

 

Aya baktım ay beyaz

Kıza baktım kız beyaz

Keseye baktım para az

Bu kız bize yaramaz

Armut daldan düşermi

Karıncalar üşermi

Sevip sevip ayrılmak

Şanımıza düşermi

 

Duvara çaktım eyser

Cemalin bana göster

Dolaştım şamı şarkı

Yoktur yarime benzer

 

Şu dağlar hali kaldı

Kuş uçtu yavru kaldı

Anahtar yar koynunda

Gönlüm kilitli kaldı

 

Gökte yıdız yüz altmış

Zalim kaşların çatmış

Tanrı bizi topraktan

Seni nurdan yaratmış

 

Kaşların kara imiş

Gözlerin ela imiş

Sevdanı bana verdin

Çekmesi bela imiş

 

Şu dağlar yola gelmiş

Çiçeği sola gelmiş

Ölüm Allah’ın emri

Ayrılık ola gelmiş

 

Benim yarim okumuş

Meğer bahti yok imiş

Ben yari benim sandım

Müşterisi çok imiş

 

Karanfil koptu sapsız

Goncası var hesapsız

Mektubum yüze vardı

Hepsi kaldı cevapsız

 

Aşk olur aşık olur

Çoğu sırnaşık olur

Aşıkların kolları

Herdem dolaşık olur

 

Yaşım altmış gözüm yaş

Yüreğime bastım taş

Yarimi aldı gitti

Bir vefasız arkadaş

Kaşların mildir güzel

Gel beni güldür güzel

Hanemiz ayrı ise

Kalbimiz birdir güzel

 

Siyah saçın örgüsü

Derunumda sevgisi

Arayıpta bulamadım

Buda hüda vergisi

 

Deniz dibinde midye

Şeker koydum ye diye

Kalk efendim gidelim

Saat geldi yediye


Bahçelerde mor mürdüm

Yari rüyada gördüm

O bana işmar eder

Bende bakarak güldüm

 

Eli elim de değil

Şalı belimde değil

Durmayıp gideceğim

Fırsat elimde deyil

 

Aşkından ben eririm

İste canımı veririm

Gençliğine güvenme

Sonra seni görürüm

 

Çamlar altında durdum

Ben o yare vuruldum

Gençliğime yanarım

Aşkından verem oldum

 

Çankırı’nın çarşısına

Gün doğmuş karşısına

İnsan gönül verirmi

Kapı bir komşusuna

 

Kahveler piştimi ola

O yarim içtimi ola

Gül yüzlü kömür gözlüm

Yollara düştümü ola

 

Kahveyi ağır pişir

Kirazı daldan düşür

Her kirazı yedikçe

Beni aklına düşür

Şu dağın önü güzel

Çiçeğin moru güzel

Sabreyleki gönül

Her şeyin sonu güzel

 

Çaya indim taşa bak

Kipriğin uzun kaşa bak

Bir hayırsız yar imişsin

Gözümden akan yaşa bak

 

Ocak başı yaş değil

Gümüş ibrik boş değil

Sen orada ben burda

Benim gönlüm hoş değil


Atımı atlatırım

Yemini katlatırım

İş tersine giderse

Çok düşman çatlatırım

 

Karşıdan gelen atlı

Altında kilim katlı

Anam babam hoş olsun

Hepsinden de yar tatlı

 

Kebap oldum yiyen yok

Nedir halin diyen yok

Aşk ateşten gömlek imiş

Benden başka giyen yok

 

Keklik taşta ne gezer

Kalem kaşta ne gezer

Bugün ben yari gördüm

Akıl başta ne gezer

 

Leblebi koydum tasa

Doldurdum basa basa

Yarim pek güzel ama

Azıcık aklı kısa

 

Mektup yazdım yaz idi

Kalemim beyaz idi

Yazacağım çok ama

Kağıdım pek az idi

 

Parmağında mühürü

Yeter ettin kahırı

Kahır kahır üstüne

Ver içeyim zehiri

Yattı uykuya daldı

Göğsü açıla kaldı

Bir buğsesini çaldım

Uyandı geri aldı

 

Ey benim gonca gülüm

Saçların büklüm büklüm

Baktım bir göz ucu ile

Takılıp kaldı gönlüm

 

Sevdi aldattı beni

Güldü ağlattı beni

Gittim kölesi oldum

Bir kula sattı beni


Ay doğar bedir Allah

Bu sevda nedir Allah

Ya yarimden bir haber

Ya sen ver sabır Allah

 

Güvercinim süt beyaz

Ayrı düştük biz bu yaz

Mektup eline varınca

Cevabını çabuk yaz

 

Ocak başında minder

Altını üstüne dönder

İki gözüm sevdiğim

Mektubunu tez gönder

 

Şeker ezecekmisin

Daldan düşecekmisin

Doğru söyle sevdiğim

Benden geçecekmisin

 

Altın tepsi kenarı

İçine koydum narı

Gurbet ele gönderdim

Kıvırcık saçlı yari

 

Artık vakit yanaştı

Saç topuğa dolaştı

Rüyamda seni gördüm

Yine zihnim dolaştı

 

Bulutlardan beyazsın

Kuşlardan yaramazsın

Bir halde karar etmez

Bir dalda duramazsın

Aşkım bir ince yolmuş

Üstü dikenle dolmuş

Geç kalmışım bu yolda

Geçip gidenler olmuş

 

Bu gün üç gündür güzel

Halim müşküldür güzel

Tepemden ateş çıkar

Senin aşkındır güzel

 

Kal anın ardı çınar

Hep kuşlar ona konar

Geç buldum tez kaybettim

Yüreğim ona yanar

 

Maniciyim ezelden

Mani bilmem tez elden

Kör olası gönlüm

Ayrılmıyor güzelden

 

Karşıda yeşil kapı

İçinde yeni yapı

Beni yardan ayıran

Dilensin kapı kapı

 

İzmirden gemi gelir

Gözümün nemi gelir

Ağla hey gözüm ağla

Ayrılık demi gelir

 

Beni soktu yılanlar

Merhem edin bilenler

Acep şehit olurmu

Yar yoluna ölenler

 

Açık giyme üşürsün

Güzellikte meşhursun

Yalınız bir kusurun var

Herkezle görüşürsün

 

Çayırda kıldım namaz

O da hakka dayanmaz

Cahilin ettiğini

Allah bile aramaz

 

Deniz mil ile olur

Sevgi dil ile olur

İki yar sevilirmi

Gönül bir ile olur

Tabağa koydum reçel

Bu günler gelir geçer

Ağzım dilim söylemez

Kalbimden neler geçer

 

İşte geldim ben sana

Merhamet eyle bana

Yarim ben ölüyorum

Derdine yana yana

 

Çekmecemin kilidi

Üstünü güller bürüdü

Sen orada ben burada

Geçen ömrüm çürüdü


Entarisi filizi

Kim bilir kalbimizi

Hafif bir rüzgar esti

Ayırdı ikimizi

 

Entarsi penbeden

Yakışıyor giymeden

Yaktın beni bitirdin

Muradıma ermeden

 

Derelerde çakıl taş

Ördeklerde yeşil baş

Öyle bir yar sevdimki

Orta boylu çatık kaş

 

Bağa girdim üzüme

Dalı girdi gözüme

Bir sözüne gücendim

Ölsem bakmam yüzüne

 

Portakalı soyamadım

Konsula kayamadım

Ne sıcak kanın varmış

Ben sana doyamadım

 

Mavi yelek mor düğme

Yine geldin gönlüme

Her gönlüme geldikçe

Kan damlar yüreğime

 

Yeşil iplik bükeyim

Derdim kime dökeyim

Yarden gelen mektubu

Kefenime dikeyim

Zeytin yaprağın dökmez

Muhabbet serden gitmmez

Bu gözler seni sevdi

Başkasına kar etmez

 

Bahçelerde sedef yar

Ölüyorum medet yar

Ben burada ölürsem

Ecelime sebep yar

 

Mektup üstünde pulllar

Sevgilim mektup yollar

Dua edin komşular

Kavuşsun hasret kollar

 

Bülbülün yuvasından

Su içtim kovasından

Ben yarime kavuştum

Erenler duasından

   

Saçım uzun kalkmıyor

Yar yüzüme bakmıyor

Yar üstüme yar sevmiş

Hiç Allahtan korkmuyor

 

Raftan aldım makası

Açtım gömlek yakası

Bizim evden görünür

Sevdiğimin odası

 

Karşıdan gel göreyim

Saçın uzun öreyim

Senin gibi zalime

Nasıl gönül vereyim

 

Şu armudun dalı var

Odasında halı var

Çankırıda çok gezdim

Benden de sevdalı var

 

Gidiyorum işte gör

Hayalimi düşte gör

Sen kadrimi bilmedin

Bir kötüye düş de gör

 

Keten gömleğim kat kat

Birini giy birini sat

Başka bir yar seversen

Kalkmaz döşeklere yat 

Bu dağı aşam dedim.

Aşam dolaşam dedim.    

Bir vefasız yar için

Âleme paşam dedim.

 

Dağları dağlasınlar

Ben ölem ağlasınlar

Yârimin mendiliyle,

Yaramı bağlasınlar.

 

Su gelir bendi döğer

Göğer bostanım göver.

Ben burada garip düştüm

Her gelen beni döver.

 
Şeftali şitil ettim,
Yarama fitil ettim.
Ölüm ALLAH ın emri.
Mevla’ma şükür etim.

 
Karadır kaşın ördek.
Yeşildir başı ördek.
Her gün küt, küt gezersin.
Hanidir eşin ördek.

Gidiyorum ilinizden

Kurtulam dilinizden

Yeşilbaşlı ördek olsam

Su içmem gölünüzden

 

Duvardan iner akrep

Ağzında yeşil yaprak

Muradıma ermeden

Almasın kara toprak

 

Çıktım dağlar başına

Bağırdım hak aşkına

Beni yare kavuştur

Hasan Hüseyin aşkına

   

Şimşir yaprağın düşür

Altında kahve pişir

Yarin elden gidiyor

Aklın başına devşir

 

Sarı kurdelem ensiz

Sarardım soldum sensiz

Seni dinsiz imansız

Nasıl yatarsın bensiz

 

Çubuk ok yel benim

Kahyam mıdır el benim

Eller ne derse desin

Sen benimsin ben senin

 

Kal adan indim iniş

Çevresi türlü yemiş

Yare mektup yolladım

Kendisi gelsin demiş

 

Kalp gözün sabır taşımı

Aşka çarptım başımı

Irmak etsem diyorum

Dinmeyen göz yaşımı

 

Ekin ektim çöllere

Ben yedirdim ellere

On yedimde yar sevdim

Oda gitti ellere

 

Diz Huzuruna varayım

Çöküp yalvarayım

Sensin çalan gönlümü

Aç koynunu arayayım

 

Ata biner allanır

Bacakları sallanır.

Çalımından utanmaz,

Emanet at kullanır.

                                      

Ay ermeyiz ermeyiz,

Cama perde germeyiz.

Kaynana oynamadan,

Biz gelin vermeyiz.

                

Akşam oldu vakt oldu,

Sinem yâre taht oldu.

Benim bu kara bahtım

Bilmem ki ne vakıt oldu.

 

Geceler göçtü benden,

Aç gözüm doymaz senden.

Kâfir putundan dönmez,

Ben nasıl dönem senden,.

 

Bu dağda kuş oturur

Kuş,kuşa yem götürür

Bıldır ki şad gönlümde

Bu yıl baykuş ötüşür.

 

     

Manici başımısın

Cevahir taşımısın

Ayda bir mektup göndersem

Koynunda taşırmısın

 

Maniyi baştan söyle

Kalemi kaştan söyle

Benim karnım acıktı

Ekmekten aştan söyle

 

Maniye maraz derler

Güzele kiraz derler

Kime derdmi açsam

Bu dert sana az derler

 

Mektup yazdım açtımı

Oktan yaya ulaştımı

Gitti yarim gelmedi

Acep benden geçtimi

 

Su gelir akar gider

Yar gelir bakar gider

Nideyim öyle yari

Yüreğim yakar gider

 

Tarlada dolu çiçek

Benim yarim bir melek

Lakin bahtım yok imiş

Neler etti şu felek

 

Armut dalda dal yerde

Bülbül öter her yerde

Felek bizi ayırdı

Her birimiz bir yerde

 

Şu ayva yarılacak

Yar bana darılacak

Sana olan muhabbet

İkiye ayrılacak

 

Derdim baştan aşıyor

Çilem dolmuş taşıyor

Ben tek başıma kaldım

Herkes eşle yaşıyor
Kahve doktum kuruna, 
El vurmayın durula, 
Yârime yar diyeni, 
Sol göğsünden vurula. 

Bayburta giden yollar 
Uzadıkça uzarlar, 
Geçme bizim kapıdan 
Eller bana kızarlar. 

Maşrapanın kalayı, 
Kızlar çeker halayı, 
Allah için söyleyin, 
Var mı askın kolayı. 

Suya bulgur ezerim, 
Hem ezer hem süzerim, 
Ben yarımın derdinden 
Deli olmuş gezerim. 

Hey hızara hızara 
Dalda elma gızara 
Beni sana vermizler
Başka yerden giz ara

Gayadan öküz bakar 
Öküzün arnı sakar 
Delikanlı dururken 
Sakallıya kim bakar

Mendil aldım onbeşe 
Onu serdim güneşe 
Gitti yârim gelmedi 
Beni aldı telaşe

Dağdan kestim kereste 
Kuş besledim kafeste 
Yârin hasta dediler 
Yetiştim son nefeste

Karşıda ala inek 
Tüyleri benek benek 
Hiç boğazımdan geçmiyor 
Yarsız yediğim yemek

Kuş kafese girmiyor 
Buna aklım ermiyor 
Hiç boşuna ah çekme 
Annem beni vermiyor

Evleri sarı boya 
Gel yarim doya doya 
İç vereme tutuldum 
Gamıma koya koya

Armut dalda bir iki 
Saydım baktım on iki 
On ikinin içinde 
Gök yazmalı benimki

İnce yazma düreyim 
Aç koynunu gireyim 
Uyan uyan sar beni 
Yar olduğunu bileyim

Tavanlarda tencere 
El vurmadım incire 
Gavur babam duymasın 
Çeker beni zencire 

Çaya indim taş buldum 
Yüzüğüme kaş buldum 
Neredeydin la sürgün 
Yanıma yoldaş buldum

Arabası kirenden
Mendil sallar trenden 
Abenim nazlı yarim 
Nasıl ayrıldın benden



 

Aşkından öleceğim

Ne zaman güleceğim

Alnıma ne yazılmışsa

Şüphesiz göreceğim

 

Telgraflar direkte

Sevdam gizli yürekte

Benim iki yarim var

İkisi bir örnekte

 

Gökte yıldız yüzaltmış

Yarim uykuya yatmış

Uyku değil meramı

Sevda onu bunaltmış

 

Dağlar dağladı beni

Gören ağladı beni

Değme zincir kar etmez

Gönül bağladı beni

 

Elif üstünde cimler

Bülbül kafeste inler

Benim kalbimde sensin

Senin kalbinde kimler

 

Gidersen uğur olsun

Deryalar yolun olsun

Başka bir yar seversen

İki gözün kör olsun

 

İnci çubuk merdane

Tütünü dane dane

Benim bir sevdiğim var

Şu cihanda bir tane

 

Karanfil ekermisin

Bal ile şekermisin

Dünyada yaktın beni

Ahi rette çekermisin

 

Karanfil deste gerek

Destesi dosta gerek

Gecesi yar koynunda

Gündüzü hasta gerek

Bostanlarda fasulye
Anam gitti gezmeye 
Ben anamdan örendim 
İnce boncuk çizmeye

Koyunum var karaman
Gaybolursa araman 
Ben bir reçber kızıyım 
Şehirliye yaraman
  
Dere boyu gidelim 
Koyun kuzu güdelim 
Sennen beni görmüşler 
İnkâr bayrım edelim

Ak koyun kuzusuna 
Gün tutmuş postusuna 
Ne desen de ağlasam 
Alnımın yazısına

Tren gelir öterek 
Kömürünü dökerek 
Ben anamdan ayrıldım 
Gözüm yaşım dökerek

Tut yedim duttu beni 
Yârim unuttu beni 
Yarı yola varmadan 
Hıçkırık tuttu beni

Ak tavuk aldın mı?
Kümese koymadın mı?
Kör olası gaynana 
Sen gelin olmadın mı?

Kapelesi ketenden 
Yârim indi trenden 
Boynuna sarılayım 
Gülünü incelmeden

Kayalar yarılmasın 
Yar bana darılmasın 
Yar bana darılıp da 
Ellere sarılması

Çaya inesim geldi 
Şeker yiyesim geldi 
Ala gözlü ablamı 
Gene göresim geldi 

Su içtim kana kana, 
Sular akar yana yana, 
Yüzün bir gün görmedim, 
Bilmem gidem ne yana. 

Merdiven indirdiler, 
Atlara bindirdiler, 
Kızım seni kahır eline gönderdiler, 
Ağlar silinir silinir ağlar.

Gelin geldi evimize, 
Şenlik kurdu köyümüze, 
Hoş geldin allı gelin, 
Sefa geldin pullu gelin. 

Baban carsıya vardı mı?
Alını yeşilini aldı mı?
Suda kızıma dedi mi?
Haydı kızım kutlu olsun. 

Haydı kızım kınan kutlu olsun, 
Burada dilin tatlı olsun. 
Çağırın gelin kızın anasını 
Kızı gelin oldu görsün. 

Allah muradını verdi bugün, 
Anasını kızsız koyan 
Evlerini ıssız koyan, 
Testisini susuz koyan.


 

  Emek verip derdiğim,
Askere gönderdiğim,
Gayri dayanamıyom,
Tez gel gönül verdiğim. 
Yumurtanın sarısı,
Yere düştü yarısı,
Görümcem verem olmuş,
Kaynanama darısı.
  Coştum coştum duruldum,
Kız peşinden yoruldum,
Gayri senden vazgeçtim,
Ben ablana vuruldum.
  Çayda çanak kırılmış,
Kız oğlana vurulmuş,
Oğlan almam dedikçe,
Kız boynuna sarılmış.
Çeşme başı pıtırak,
Gelin kızlar oturak,
Ne oturak ne durak,
Satılak da kurtulak.
  Koyun keçi otlatırım,
Yükseklerden atlatırım,
Verselerdi benim yarimi,
Düşmanları çatlatırdım.
  Pınara desti koydum,
Damla damla olacak,
Benim sevdiğim oğlan ,
Başöğretmen olacak.
Sepet sepet üzüm var,
Bende sende gözüm var,
Senden başkası haramdır,
Dünya ahret sözüm var.
  Karşı bağın üzümü,
Gelin kırma sözümü,
Utandım diyemiyom,
Bir öpeyim yüzünü.
  Dağda tavuk kümesi,
Başında allı fesi,
Oğlanlar vezir olsa,
Yine kızın kölesi.
Mendil aldım onbeşe,
Onu serdim güneşe,
Gitti yarim gelmeldi,
Beni aldı telaşe.
  Kuş kafese girmiyor,
Buna aklım ermiyor,
Hiç boşuna ah çekme,
Annem beni vermiyor.
  Hey hızara hızara,
Dalda elma gızara,
Beni sana vermezler,
Başka yerden gız ara.
Kayalar yarılmasın,
Yar bana darılmasın,
Yar bana darılıp da,
Ellere sarılmasın.
  Su içtim kana kana,
Sular akar ne yana,
Yüzün birgün görmedim,
Bilmem gidem ne yana.
  Dut yedim tuttu beni,
Yarim unuttu beni,
Yarı yola varmadan,
Hıçkırık tuttu beni.
Toprağında taşında,
Benleri var kaşında,
Sen bahar içindesin,
Bense ömrüm kışında.
  Duvağı telli gelin,
Gümüşten elli gelin,
Buğulu gözlerinden,
Sevdiğin belli gelin.
  Yüzümde çifte benler,
Hayran oldu görenler
Bilmem nasıl vazgeçecek,
Bana gönül verenler.
Koyunum var karaman,
Gaybolursa araman,
Ben bir reçber kızıyım,
Şehirliye yaramam.
  Yukarıki dağlardan,
Yuvarlandı taş geldi,
Mektubunu okurken,
Gözlerimden yaş geldi.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol