Üçüncü Selim|Biyografisi|Hayati|evi|karisi|eşi|çocukları|nereli|şehri|memleketi|izle|son|ilk|kimdir|hakkında|özgeçmişi|resimleri|video|Yaptıkları|Eserleri|Kitapları

 
 

Selim(3.)  ( 21.12.1761)- (28.07.1808)

Osmanlı sultanlarının yirmisekizincisi ve İslam halifelerinin doksanüçüncüsü.

Saltanatı: 1789-1807
Babası: III. Mustafa Han - Annesi: Mihrişah Sultan
Doğumu: 24 Aralık 1761 Vefatı: 28 Temmuz 1808

24 Aralık 1761'de Topkapı Sarayı'nda doğdu. Şehzadeliğinde en değerli hocalar elinde mükemmel bir eğitim ve öğretim görerek yetiştirildi. Yüksek din ve fen ilimlerini, Arapça ve Farsça'yı öğrendi. Amcası I. Abdülhamid devrinde hükümdarlık sırasının kendisine de geleceğini düşünerek, Avrupa devletlerinin siyasetini, idari ve askeri teşkilatlarını öğrenmeye çalıştı. Amcasının vefatı üzerine 28 Mart 1789'da tahta çıktı.

III. Selim Han'ın hükümdar olduğu sırada Osmanlı-Rus ve Avusturya harpleri devam etmekteydi. Bilhassa Kırım'ın Moskof işgaline düşmesi dolayısıyla Selim Han çok üzülüyordu. Hazmedemediği bu durumu bir an önce düzeltmek istiyordu. O düşmana haddini bildirmeden ve ecdadının âhını yerde bırakmadan Allah'ın canını almamasını ve devletin kuvvet bulmasını niyaz eder.

Cephedeki serdarlara fermanlar göndererek düşmana karşı cansiperane mücadele edilmesini ve Kırım'dan çıkarılmasını istedi. Buna karşılık Osmanlı ordusunun Rusya ve Avusturya cephelerinde bozgun durumunda bulunması sebebiyle sadrazam Padişah'a "Askerde cenk edecek hal yoktur." diye cevap verdi. Bu haber üzerine daha da kederlenen Sultan; "Ben kan ağlıyorum." dedikten sonra, gece gündüz uğraşarak gönderdiği bunca askerin ne olduğunu sorar. Lakin bu ordu ile zafer kazanılmasının mümkün olmadığını anlayan Selim Han, Avusturya ile 1791'de Ziştovi, Rusya ile de 1792'de Yaş muahedelerini imzaladı.

Bu sırada Avrupa'nın ve hususiyle komşularının Fransa ihtilali ile meşgul olmalarını fırsat bilen Selim Han, derhal ıslahat teşebbüslerine girişti. Devlet adamlarının ıslahat hakkındaki fikirlerini raporlar halinde aldı. Bir komisyon kurarak ıslahat programını hazırlattı. Bu programda askerî ıslahatın yanı sıra, mülkî, idarî, ticarî, içtimaî ve siyasî ıslahatlar da yer alıyordu. Bu programa bağlı olarak 24 Temmuz 1793'te Bostancı ocağına bağlı, modern tarzda Nizam-ı Cedit adıyla yeni bir ordu kurdu. Ordunun teknik sınıfları takviye edilerek, humbaracı, topçu ocakları için yeni kanunlar yapıldı. 1794'te Mühendishane-i Berr-i hümayun kuruldu. Ticarî ve iktisadî sahada yenilik yapılıp, zahire nazırlığı kuruldu. Avrupa devletlerine daimi elçilikler kurularak 1793'te ilk tayinler yapıldı. Avusturya, Fransa, Prusya ve İngiltere merkezlerine gönderilen elçiler, bulundukları memleketlerin her türlü ilerlemeleri ve gelişmeleri hakkında bilgiler toplayarak İstanbul'a rapor edeceklerdi.

Selim Han geceli gündüzlü çalışma ile kısa bir sürede gerçekleştirdiği ıslahatların neticelerini görmeye başladı. Mısır'ı işgal eden Napolyon'un 17 Mart 1799'da Akka kuşatması Nizam-ı cedit ordusu tarafından kırıldı. Akka önünde ağır bir bozguna uğrayan Napolyon, 22 Ağustos 1799'da Mısır'ı da terk etmek zorunda kaldı. 1803'te Arabistan'da ortaya çıkan vehhabi isyanı bastırıldı. 1805'te Fransız ihtilalinin etkisiyle Rumeli'de baş gösteren isyan hareketleri Abdurrahman Paşa komutasındaki Nizam-ı cedit askeri tarafından kısa bir sürede bastırıldı. Bu olayları fırsat bilen Rusya, Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmaya başladı. Osmanlı topraklarına girerek Hotin, Bender, Kili ve Akkerman'ı ele geçirdi. İngilizler Mısır'a saldırdı. Fakat disiplinli ve kudretli yeni Osmanlı orduları, İngiliz ve Ruslara her cephede üstünlük kurdular.

Osmanlı ordusu cephede başarılar elde ederken, İstanbul'da Nizam-ı cedit düşmanları harekete geçti. Fransa ve İngiltere'nin de etkisi ile Osmanlı devlet adamlarının bazısı da olayları kışkırttı. Aleyhte büyük bir isyanın başlaması üzerine III. Selim Han Nizam-ı cedit ıslahatlarını kaldırdığını ilan etti. Ancak bununla yetinmeyen isyancılar Nizam-ı cedit taraftarı devlet adamlarını şehit ettikleri gibi, Selim Han'ı da tahttan indirdiler (29 Mayıs 1807). Rusçuk yaranı Alemdar Mustafa Paşa kuvvetleriyle gelerek Selim Han'ı tekrar tahta çıkarmak için harekete geçti ise de daha önce davranan asiler, Sultan'ı şehit ettiler (28 Temmuz 1808). Laleli Camii yanında babası III. Mustafa Han'ın türbesine defnedildi.

Selim Han saltanatı müddetince içte ve dışta düşmanlarıyla mücadele etmesine rağmen, ülke imar edilip fazla toprak kaybı olmadı. Başlattığı ıslahat hareketlerinin tam meyvelerini toplayacağı sırada şehit edildi. Üsküdar'da Selimiye ve Çiçekçi Camii, Selimiye Kışlası ve Heybeliada'da Bahriye mektebini yaptırdı. Şair ve hattat olup, şiirlerinde İlhamî mahlasını kullanırdı.

HAKKINDA YAZILANLAR

Üçüncü Selim / Hayatı, Sanatı, Eserleri
M. Fatih Salgar
Ötüken Neşriyat İstanbul 2001

Osmanlı hânedânında san'atla uğraşmak, geleneksel bir durum arzetmektedir. Bu yönüyle Sultan, III. Selim'in, özellikle san'at severlerin nazarında farklı bir yeri vardır. Bu görüşte, siyasî hayatı, yenilikçi ruhu sebebiyle tahttan indirilmesi ve dramatik sonu, şiirleri, besteleri, bulduğu makamlar ve hattatlığı muhakkak ki etkili olmuştur. En önemlisi, mûsiki hayatına getirmiş olduğu olağanüstü hareket ile mûsikimizin günümüze tüm ihtişamıyla gelmesinde büyük rol oynamıştır.

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol