BULMACA SÖZLÜĞÜ H HARFİ

Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan kuruluş. : AJANS

Haber veren,haberci. :NABİ

Haber,bilgi.:PEYAM

Haber,yazı,resim,sembol veya her çeşit bilginin tel,radyo,optik veya başka elektromanyetik sistemlerle iletilmesi,bunların yayımı veya alınması,iletişim.:TELEKOMÜNİKASYON

Haber. : SAVA

Haberci, ulak. : KARAKULAK

Haberleşmeye yarayan bir tür süratli vapur.: AVİZO

Haberleşmeyi yürüten kalem.:AMEDİ

Habeş piskoposlarına verilen ad. : EBUNA

Habeş soylusu. : RAS

Habeş Yahudi’si.:FLAŞA

Habeşistan hükümdarlarına Hazreti Muhammed tarafından verilen san.:NECAŞİ

Habeşistan hükümdarlarına verilen unvan.:NECAŞİ

Hac ibadeti sırasında Arafat’ın tepesinde bir süre durma.:VAKFE

Hac sırasında kesilen kurban.: HEDİ

Hacettepe Üniversitesi kurucularından olup uzun yıllar burada öğretim üyeliği yapmış, yurdumuzda halk sağlığının ve koruyucu hekimliğin gelişmesinde öncü rol oynamış ünlü hekimimiz.:NUSRETFİŞEK (1914-1990)

Hacıların Kabe’de giydikleri beyaz üstlük.:KİSVE

Hacıların Kabe’ye girerken örtündükleri dikişsiz beyaz giysi.:İHRAM

Hacim, oylum. : CİRİM

Haç : ÇARMIH

Hadım.:KASTRATO

Hadis bilgini.:MUHADDİS

Hadisler.: AHADİS

Hafıza kaybı : AMNEZİ

Hafif bulutlu,sisli hava.:GİRAN

Hafif esinti.:İPİLTİ

Hafif kadifemsi bir görünüş kazandırılmış sığır derisi. : NUBUK

Hafif ve gözenekli bir çökelti taşı. : TÜF

Hafif yağmur,serpinti.:ÇİLENTİ

Hafif yaralama : HACAMAT

Hafniyum’un simgesi. : HF

Haiti kökenli,rumba ve çaça’ya benzeyen bir dans.: MAMBO

Haiti plakası. : RH

Haiti’de,bir Avrupalı ile bir siyahın birleşmesinden doğan melez kimseye verilen ad.:MULATTO

Hak ve adalete uygunluk. : NASFET

Hak ve tüzeye uygun olan,adil.:KÖNİ:KÖNÜ

Hakikatler,gerçekler.:HAKAYIK

Hakim,egemen,başat,başta gelen.:DOMİNANT

Hakkari ilinde bir buz yalağı gölü.:CELYANO

Hakkari ilinde kaya resimleriyle tanınmış vadi.:GEVARUK

Hakkari ilinin eski adı.:ÇÖLEMERİK

Hakkari yöresinde yetişen ve yemeği yapılan maydanoza benzer bir ot.:ALO

Hakkari yöresine özgü,ateşte kaynayan ayran ile pirinç,dövülmüş buğday ve küçük köfteler katılarak hazırlanan bir yemek.:DOĞABA

Hakkı devretme.: TEMLİK

Hakkı yerine getirme.:İHKAK

Haksız olarak alınan toprak, mal. : ASABALIK

Haksızlık etme,zarar verme. Haksızlık, kıygı:GADİR: GADR

Hakuran. : KUMRU

Hala.:BİBİ : ÇİÇE

Halat gibi örülmüş iplik çilesi. : TURA

Halat ucu.: ÇIMA

Halat yumağı.: RODA

Halatın örselenecek yerinde tel yada sicimle yapılan sargı.:FAÇUNA

Halatların çevresini belirten birim.:BURGATA

Halatların dikişlerinde kullanılan demir veya ağaç kama.: KAVELA

Halatta kaymayı önleyen bir düğüm biçimi.:KROPİ

Halaylarda karşılıklı söylenen manilere verilen ad.:BERETE

Haldun TANER’in bir öykü kitabı. : TUŞ

Halef.:ARDIL

Halı ve jakar dokuma sanayinde çözgü ipliği. : KORD

Halı ve kilim tezgahlarında kalınca ipliklerden yapılmış tarak şeklinde çerçeve.:KÜCÜ

Halı veya kilim dokunan tezgah. : ISDAR : ISTAR

Halı, kilim veya bez dokuma tezgahı.: HANA

Halı,kilim dokunan tezgah.:ISTAR

Halıcılıkta iplik düğümlerini sıkıştırma topağı. : KİRKİT

Halının iki veya dört kenarını çeviren çerçeve.(Düz veya türlü desenlerde dokunmuş halılarda kenar örgüsü,kolan,büyük su ve etlikler bordür içinde sayılırlar).:BORDÜR

Haliçlerde,tuzlu bataklıklarda ve çamurlu kıyılarda sık ormanlar oluşturan bazı ağaç ve çalı türlerine ve oluşturdukları ormanlara verilen ad.:MANGROV

Halide Edip ADIVAR’ın bir romanı. : SONSUZ PANAYIR

Halife Osman döneminde çıkartılan el yazması Kuran örnekleri.:MUSHAF

Halk adına,halka karşın devrimci girişimlerde bulunan kimse.:JAKOBEN

Halk avcısı.:DEMOGOG

Halk bilgisi.:FOLKLOR

Halk dilinde etek anlamında kullanılan sözcük.: YEKTE

Halk dilinde yaban arısına verilen ad. : SARICA

Halk dilinde ,kuşun kursağında biriktirerek yavrusuna verdiği yeme verilen ad.:ZUK

Halk dilinde “çekül” sözcüğünün aldığı biçim. : ŞAVUL

Halk dilinde “küme”, “topluluk” anlamında kullanılan sözcük. : ÇOM

Halk dilinde “mızıkçı”, “yaygaracı”, “gürültücü” anlamında kullanılan sözcük. : KACARA

Halk dilinde abla.: MADAMA

Halk dilinde abla.:ABA

Halk dilinde acı pul biber. : İSOT : ISIOT

Halk dilinde ağıl.: ARKAÇ

Halk dilinde anahtar. : AÇAR

Halk dilinde anasona verilen ad.:EZELTERE

Halk dilinde ardıç kozalağına verilen ad.:EFİN

Halk dilinde atasözüne verilen ad. : ORAÇLAMA : ORANLAMA

Halk dilinde avare, işe yaramaz.: AVARA

Halk dilinde ayrana verilen ad.:AK

Halk dilinde azmış yaraya verilen ad.:ICIK

Halk dilinde babanın kız kardeşi, hala. : EME : EMETİ: BİBİ: ÇİÇE

Halk dilinde badem. : PAYAM

Halk dilinde bahane. : MAHNA

Halk dilinde bahçe çapası.:ÇEPİN

Halk dilinde balçık anlamında kullanılan sözcük.:ŞILIK

Halk dilinde bataklık.:AZMAK

Halk dilinde baykuşa verilen ad.:UĞU

Halk dilinde bilyeye verilen ad.:TOKUR

Halk dilinde bir cins yeşil kertenkeleye verilen ad.:KEÇEMEN

Halk dilinde biriktirmek,toplamak.:İRKMEK

Halk dilinde boşboğaz,söz taşıyan. : YALAK

Halk dilinde bozulmuş turşuya verilen ad. : MIR

Halk dilinde böğürtlen.:İT ÜZÜMÜ

Halk dilinde börülceye verilen ad.:LOBİK

Halk dilinde bulgur pilavına verilen ad. : AŞ

Halk dilinde büyük heybe.:ARTMAK

Halk dilinde cam bileziğe verilen ad.:ŞEVE

Halk dilinde cam parçası.:CINCIK

Halk dilinde ceylan.:CEREN

Halk dilinde cin.:ECİNNİ

Halk dilinde civciv.:CÜCÜK

Halk dilinde çay demliğine ya da küçük güğüme verilen ad. : HALASTAR

Halk dilinde çingene.:ELEKÇİ

Halk dilinde çoban köpeği.:KARABAŞ

Halk dilinde çoban yamağı.:ÇONA

Halk dilinde çok ağlayan kimseye verilen ad.:LELİK

Halk dilinde çuvala verilen ad.:KELETE

Halk dilinde dar sokak,dar yol,patika anlamında kullanılan sözcük.:İRİM

Halk dilinde davetiye.:OKUNTU

Halk dilinde değiş tokuş anlamında kullanılan sözcük.:MIR

Halk dilinde dere yatağına verilen ad. : AKANAK

Halk dilinde dikenlik anlamında kullanılan sözcük.:SİYEŞ

Halk dilinde dilsiz.:TAT

Halk dilinde dişi hindi.:KEL

Halk dilinde doğru,gerçek.:ESSAH

Halk dilinde domates.:FİREK

Halk dilinde doruk,zirve anlamında kullanılan sözcük.:DORA

Halk dilinde ekilmeden bırakılmış tarlaya verilen ad. : KEN

Halk dilinde ekini biçilip kaldırılmış tarlaya verilen ad. : KOZAN

Halk dilinde eldiven.:ELCEK

Halk dilinde enli bilezik.:AKITMA

Halk dilinde erkek sevgiliye verilen ad. : AŞNA

Halk dilinde eski ayakkabıya verilen ad. : KELİK

Halk dilinde eşek. : KARAKAÇAN

Halk dilinde eylül ayına verilen ad. : VERİMAY

Halk dilinde fare kapanına verilen ad.:FAKAN

Halk dilinde fındığa verilen ad.:ÇETLEVİK

Halk dilinde gecelik faiz.:REPO

Halk dilinde geçen yıl.:BILDIR

Halk dilinde gelin biçiminde yapılmış bez bebeğe verilen ad.:DODPAL

Halk dilinde gürgen ağacına verilen ad. : İSİRİN

Halk dilinde hala.:BİBİ

Halk dilinde herkesin söylediğini yapan,iltifat meraklısı kimseye verilen ad.:EFELEK

Halk dilinde hindiye verilen ad. : CULUK

Halk dilinde idare.:ABRAMA

Halk dilinde ilmek.:DİN

Halk dilinde infilak. : BÖSME

Halk dilinde kara kurbağasına verilen ad.:OTLUBAĞA

Halk dilinde kardeş. : KADA

Halk dilinde Kasım ayına verilen ad.:KOÇAYI

Halk dilinde kavrulmuş buğday,mısır.:KAVURGA

Halk dilinde kayısı ve zerdaliye verilen ad. : MİŞMİŞ

Halk dilinde keçiyolu,patika.:İZLEK

Halk dilinde kekeme.:KEKE

Halk dilinde kemik veremi.:AKARCA

Halk dilinde kepçe.:ÇÖMÇE

Halk dilinde kertenkeleye verilen ad.:ELÖPEN

Halk dilinde keser.:KERKİ

Halk dilinde kır lalesine veya gelincik çiçeğine verilen ad.: PAMPAL

Halk dilinde kızılcığa verilen ad. : ERGEN : KİREN

Halk dilinde kızılcık ağacına ve meyvesine verilen ad.:KİREN

Halk dilinde klarnet.:GIRNATA

Halk dilinde klitoris,bızır.:DILAK

Halk dilinde kocaman.:KAZULET

Halk dilinde köpek yavrusu.:GÖBELEZ

Halk dilinde köylerde hekimlik yapan kimselere verilen ad.:OTÇU

Halk dilinde küçük çömleğe yada güveç kabına verilen ad.:GÜDÜ

Halk dilinde kümese verilen ad.:PİN

Halk dilinde kürek kemiği.:KEBZE

Halk dilinde kürek kemiğine verilen ad.:KEBZE

Halk dilinde lahanaya verilen ad. : FEREN

Halk dilinde limona verilen ad.:SULUZIRTLAK

Halk dilinde lodos.:AKYEL

Halk dilinde Lodosa verilen ad.:KABAYEL

Halk dilinde lor peynirine verilen ad. : ÇOMA

Halk dilinde mağaraya verilen ad.:OPAN

Halk dilinde Mart ayına verilen ad.:AKARAY

Halk dilinde mendile verilen ad.:PETE

Halk dilinde mercimek. : YASMIK

Halk dilinde merdiven.:BASAK

Halk dilinde mısır.:LAZUT

Halk dilinde minnet.: MÜDANA

Halk dilinde mutfağa verilen ad.:TAKANA

Halk dilinde nezleye verilen ad.:ENGİ

Halk dilinde nine anlamında kullanılan bir sözcük.:BOYNA

Halk dilinde nisan ayına verilen ad. : AÇARAY

Halk dilinde ormandan açılmış tarlaya verilen ad.:İLİT

Halk dilinde otlak.:ÖRÜ

Halk dilinde özleme,göreceği gelme,isteme.:ÖKSEME

Halk dilinde parıltı.: IŞILAK

Halk dilinde pestil.: BASTIK

Halk dilinde Rus.:MOSKOF

Halk dilinde saksağan.:ALAKARGA

Halk dilinde salep otuna verilen ad. : İLETİR

Halk dilinde salyangoz.:KONGAZ

Halk dilinde saman.:MEREK

Halk dilinde sazlık yer.: KOVALIK

Halk dilinde sebze bahçesi.: AVAR

Halk dilinde semavere verilen ad.:KAVAZ

Halk dilinde semizotuna verilen ad. : PİRPİRİK

Halk dilinde semizotuna verilen ad.:TOMEKAN

Halk dilinde serçeye verilen ad. : DARICAN

Halk dilinde sığır sürüsü.:NAHIR

Halk dilinde sırta vurulan yük.:ŞELEK

Halk dilinde sincap.:ÇEKELEZ

Halk dilinde sinek.:CİBİN

Halk dilinde soğuk algınlığına verilen ad. : ÜŞÜK

Halk dilinde sperm, meni. : ATMIK

Halk dilinde sulak tarla.:BÜK

Halk dilinde sütkardeş anlamında kullanılan sözcük.:EMİŞİK

Halk dilinde şaka anlamında kullanılan sözcük. :HORATA

Halk dilinde şarbon hastalığına verilen ad. : YAKMA

Halk dilinde şiir. Ezgi,türkü,nağme :YIR

Halk dilinde şimşek.:BALKIR

Halk dilinde tarladaki sebzeye verilen ad.:AVAR

Halk dilinde tembel,üşenen.:ERİNCEK

Halk dilinde Temmuz ayına verilen ad.:ORAKAYI

Halk dilinde termometreye verilen ad. : ISIKERTE

Halk dilinde tohum.:EKECEK

Halk dilinde tohuma verilen ad.:BİDER

Halk dilinde tomurcuk.:BİBİL

Halk dilinde varis hastalığına verilen ad.:ORDUBOZAN

Halk dilinde yabani arpa.:ARPAĞAN

Halk dilinde yabani elmaya verilen ad.:ACUK

Halk dilinde yabani tereye verilen ad. : ISPATAN

Halk dilinde yabaya verilen ad. : ALKARA

Halk dilinde yanık, yırtık.. : YİRİK

Halk dilinde yatak yorgan yüzü.:MELEFE

Halk dilinde yenge anlamında kullanılan sözcük. : BULA

Halk dilinde yer elmasına verilen ad.:EBELİ

Halk dilinde yırtık ve eski püskü giysiye verilen ad.:PALAÇOR

Halk dilinde yoğurt kabı.:CINGIL

Halk dilinde yonga.:KAMGA

Halk dilinde yumruk. :SUMSUK

Halk edebiyatına özgü,sekizli hece ölçüsüyle yazılan ve ilk dizesinde bre,be hey gibi bir ünleme yer verilen şiir türü.:VARSAĞI

Halk edebiyatında aruz ölçüsüyle yazılan şiir türlerinden biri.:SATRANÇ

Halk edebiyatında aşk, özlem gibi duygusal konuları işleyen şiir türü.: GÜZELLEME

Halk edebiyatında mahlas anlamında kullanılan sözcük.:TAPŞIRMA

Halk edebiyatında manzum bilmece.:MUAMMA

Halk edebiyatında sekizlik hece ölçüsüyle yazılan şiir türü. : SEMAİ

Halk edebiyatında uyağa verilen ad. : AYAK

Halk hekimliğinde gaz söktürücü ve antiseptik olarak kullanılan,aynı zamanda kimi yiyeceklere de katılan bir cins ceviz. : MUSKAT

Halk inanışında lohusalara musallat olarak onları öldürdüğüne inanılan cin. : ALKARASI

Halk müziğine özgü bir bağlama çalma tekniği. : ŞELPE

Halk müziğine özgü telli bir çalgı. : TAR

Halk oylaması.: REFERANDUM

Halk şairlerinin atışması.:AYTIŞMA

Halk tahminine göre 9-18 Mart arasında görülen kocakarı soğuğu.:BERDELACUZ

Halk tarafından sevilme,tutulma. : POPÜLARİTE

Halk yığınlarını bilgisiz ve karanlıkta bırakma anlayışı.Aydınlık düşmanlığı.:OBSKÜRANTİZM

Halk,topluluk.:CUMHUR

Halkalar geçirilerek yapılmış yada zincirden örülmüş olan zırh.:CEBE

Halkbilim,folklor.:HALKİYAT

Halkçılık.:POPÜLİZM

Halkın İstanbul’daki yabancılara, özellikle Fransızlara verdiği ad. : DİDON

Halkın kültür düzeyi düşük kesiminin zevklerine uygun olan. : POPÜLER

Halkın sadakalarıyla geçinen gezici Katolik tarikatların üyelerine verilen ad.:FRER

Halkın yararlanması için yapılan okul,çeşme,hastane vb yapı.:HAYRAT

Haller,olaylar :AHVAL

Halojenler gurubunun dördüncü ametali olan yalın cisim. : İYOT

Halterde kaldırılması gereken alet. : BAR

Halüsinasyon, :SANRI :BİRSAM

Ham demir madeninin eritildiği büyük ocak,fırın.:HADDEHANE

Ham deriden yapılan köylü ayakkabısı.:ÇARIK

Ham ile olgun arası. : ALASULU

Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren,satan kimse.:KAZAZ

Ham ipekten dokunan ince bir bez.:BÜRÜMCÜK

Ham ipekten dokunmuş bürümcüğe pamuk ipliği katılarak elde edilen kumaş.:HELALİ

Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş. : SOF

Ham kavun.:DÖLEK

Ham keten rengi.:EKRU

Ham olarak yenilen badem,erik,kayısı gibi yemişler.:ÇAĞLA

Ham üzüm. : KORUK

Hamalların yük taşırken kullandıkları arka yastığı.Hamal semeri.:ARKALIK

Hamam böceği. : KAKALAK

Hamam gibi tabanı ıslak olan yerlerde kullanılan bir takunya.:NALİN

Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan,içinde su biriktirilen,yuvarlak,mermer,taş veya plastik tekne.:KURNA

Hamam. : YUNAK

Hamamböceğine verilen bir başka ad. : KARAFATMA

Hamamda insanları keseleyip yıkayan erkek.:TELLAK

Hamamları ısıtan,hamamın altında bulunan kapalı ve geniş ocak,cehennemlik.:KÜLHAN

Hamarat,elinden her iş gelen.:TİRENDAZ

Hamle.: SAVLET

Hamsi, Sargan gibi küçük balıkları tutmakta kullanılan balık ağı : BARABAT

Hamsi,sardalye gibi balıkları avlamakta kullanılan küçük gözlü ağ.:HAMSİNOZ

Hamsigillerden bir balık. : TİRSİ

Hamsigillerden küçük bir balık. : CAÇA

Hamur açılırken tezgaha yapışmaması için serpilen un.:UĞRA

Hamur açılırken yapışmaması için un serpmek. : UĞRALAMAK

Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan,yazı yazmaya,baskı yapmaya,bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak.:KAĞIT

Hamur durumundaki ekmeklerin,fırına atılmadan önce,içine konulduğu oyuk gözlü tahta.:BİNİT

Hamur tahtası.:SENİT

Hamur teknelerini kazımaya yarayan araç.: ISIRAN

Hamur topağı,pazı.:BEZE

Hamuru ovalayarak yapılmış kırıntılarla pişirilen çorba. : OVMAÇ

Hamurun fırına verilmeden önce dinlendirildiği , üzerinde bekletildiği tahta. : PASA

Hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tür tatlı.:AKITMA

Hanay. : AVLU

Hançere.:GIRTLAK

Hanım, hatun, prenses. : BANU

Hanigillerden bir balık türü.:ORFOZ

Hanigillerden,Akdeniz ve Ege’de yaşayan lezzetli bir balık.:LAHOS

Hanların bağlı olduğu devlet başkanı,hakan,imparator.:KAAN

Hantal,kaba ve anlayışsız kimse.:ABULLABUT

Hap. : DRAJE

Haraç.:BAÇ

Harakirinin eş anlamlısı.:SEPPUKU

Hard sözcüğünün tersine , pornografik filmlerden daha erotik filmler için kullanılan sözcük. :SOFT

Hardal gazı da denilen bir savaş gazı.:İPERİT

Hardallı üzüm şırası.:HARDALİYE

Hare.Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık. : MENEVİŞ

Hareket durumundaki bir cismin hızını ölçmeye yarayan alet.:TAKİMETRE

Hareket etmeyen,kımıldamayan,sakin.:DİNGİN

Hareket halindeki bir halatın ya da zincirin bir süre tutularak bırakılmaması için verilen komut.:AGANTA

Harekete hazır, tetikte. : ALESTA

Hareketin gerçekliğini,daha doğrusu uzayın nesnel gerçekliğini yadsıyan uçak ok, Akhilleus ve Kaplumbağa adlı paradokslarıyla tanınmış eski Yunan filozofu.:ZENON

Harfler, kısaltmalar kümesi. : LOGO

Harfler.:HURUFAT

Harfleri güzel biçimler vererek yazma sanatı,güzel yazı sanatı.:KALİGRAFİ

Harita çıkarmaya yarayan aygıt. : PLANÇETE

Harita okuyarak yön bulmayı ve en kısa yoldan hedefe ulaşmayı amaçlayan spor dalı.:ORYANTİRİNG

Haritacı.: KARTOGRAF

Haritacılık.:KARTOGRAFİ

Haritasını çıkarmak için bir araziyi üçgenlere bölme işi. : NİRENGİ

Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan toprak , çöp ve samanla karışık tahıl taneleri.:BADAS

Harman aktarma ve sap yükleme işlerinde kullanılan tarım aracı.Dirgen.Yaba : ANADUT .

Harman savurmakta kullanılan,çatal biçiminde,tahtadan tarım aracı. :YABA

Harman yerindeki tahılın taş ve toprakla karışık kalıntısı. : AFARA

Harman yerlerindeki hububat döküntülerini toplayan kişi. : AFARACI

Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık.:ANGIÇ

Harmanda samanı bir yere toplamaya yada damlardan karı kürümeye yarayan araç.:SIYIRGI

Harmanda sapları bir yerden başka bir yere atmaya yarayan,kürek boyutundaki çatala benzer alet.:DİRGEN

Harpı andıran telli bir çalgı.:ÇENK

Harran ovasında ünlü bir ören yeri. : SOGMATAR

Harzemşahların ilk hükümdarı.: ANUŞTİGİN

Has ekmek. : FRANCALA

Has, mahsus. :ÖZE

Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak olan baraj.: ILISU

Hasat sırasında dökülen tohumlardan ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl.:ALAZA

Hasattan sonra tarla ya da bahçelerde kalan ürünleri toplama. : BAŞAKLAMA

Hasırdan örülmüş kulplu torba.:ZEMBİL

Hasırotu,saz,kamış.: KOFA:KİLİZ

Hasret bırakma.:TAHSİR

Hasta dinleme aleti. : STETESKOP

Hasta olamama durumu. : İFAKAT

Hasta olmaktan duyulan aşırı korku. :PATOFOBİ.:NOZOFOBİ

Hasta,yaralı yada ölü taşınan ağaç sedye.:SALACAK

Hasta. : SAYRI : BİMAR

Hastalığa sebep olan etkenleri zararsız duruma getirmek için vücudun çıkarttığı madde.:ANTİKOR

Hastalığa yakalanmış,tutulmuş.:MUSAP

Hastalığın bedene yerleşmesi.:RES

Hastalık anında gelen titreme.:NEFZ

Hastalık ateşi.:GÖYÜK

Hastalık derecesinde yalan söyleme eğilimi. : MİTOMANİ

Hastalık derecesinde yazma korkusu.:GRAFOFOBİ

Hastalık derecesinde yemek yeme isteği.:BULİMİA

Hastalık etkenlerini zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı madde. : ANTİKOR

Hastalık nöbeti, kriz. : AKSE

Hastalık oluşturan.:PATOJEN

Hastalık sebeplerini araştıran tıp dalı.:ETİOLOJİ

Hastalık sonucu kızarmaktan duyulan aşırı korku. : ERÖTOFOBİ

Hastalık veya sıkıntıları gidereceği inancıyla katlanıp üstte taşınan dua yazılı kağıt.:MUSKA

Hastalık, dert.: ÇOR: GADA

Hastalıklar bilimi.pATOLOJİ

Hastalıklar. : EMRAZ

Hastalıkları güneş ışınları ile tedavi etmeyi amaçlayan kuruluş.:SOLARYUM

Hastalıkları iyileştirdiğine inanılan soluk.:ÜFÜRÜK

Hastalıkları su,ışık,hava,elektrik vb. fiziksel ve mekanik yöntemlerle tedavi etme,fizik tedavisi.:FİZYOTERAPİ

Hastalıkların kimyasal maddelerle tedavi yöntemi.:KEMOTERAPİ

Hastalıkların nedenini araştıran bilim. : ETİYOLOJİ

Hastalıklı, sakat. : ALİL

Hastalıktan sonraki iyileşme. : İFAKAT

Hastane,daha çok akıl hastanesi.:DARÜŞŞİFA

Hastanelerde her hastanenin gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kağıt.:TABELA

Hastanelerde perhizsiz hastalara etlisi tatlısıyla verilen tam yemek.: ALTIDAN

Hastanın çevresini doğru olarak kavramasına engel olacak düzeyde yönelim bozukluğu ve düşünce bulanıklığıyla beliren zihinsel bozukluk. : DELİRİUM

Hastanın veya yakınlarının,onun daha önce geçirmiş olduğu hastalık ve sağlık durumları hakkında hekime verdiği bilgilerin tümü.: ANAMNEZ

Hastayı sakinleştirmeye yarayan ilaç.:SEDATİF

Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık. : ALGI

Haşhaşiliğin kurucusu Hasan Sabbah’ın karargahı olan İran’daki ünlü kale.:ALAMUT

Haşlanmış ve dövülmüş buğday.:HERSE

Haşlanmış ve kızarmış içli köfte.:ORUK

Haşmetli,gösterişli.:HAŞİM

Hat sanatında birkaç kağıdın,suları ters yönde olmak üzere üst üste yapıştırılmasıyla elde edilen mukavva.:MURAKKA

Hat sanatında iri ve kalın yazı.:CELİ

Hat sanatında iri ve kalın yazı.:CELİ

Hata ,/ hatalı pul. : ERÖR

Hatay devletinin ilk ve tek cumhurbaşkanı olan Türk devlet adamı.:TAYFUR SÖKMEN

Hatay ili Reyhanlı ilçesinde arkeolojik höyük. : AÇANA

Hatay ilinde incirden yapılan rakıya verilen ad.:TİNİ

Hatay iline özgü bir tür çifte kaval.:ARGUN

Hatay iline özgü, bir tür yoğurtlu pilav. : SİRESİL:SİLESİL

Hatay yöresinde incirden elde edilen rakıya verilen ad.:TİNİ

Hatay yöresine özgü bir tür kıymalı börek.:SEMİRSEK

Hatay yöresine özgü cevizli bir hamur tatlısı. : KEREBİÇ

Hatay yöresine özgü, kıyma ve soğanla yapılan bir çeşit börek. : KAYTAZ

Hatay yöresine özgü, mantıya benzer bir yemek. : ŞİŞPEREK

Hatay yöresine özgü, yan yana tutturulmuş iki kamış düdükten yapılmış çifte kaval. : ARGUN

Hatay yöresine özgü,buğday ve etle yapılan bir yemek.:AŞUR

Hatay yöresine özgü,bulgur et ve cevizle yapılan bir tür köfte.:DEVEGÖZÜ

Hatay yöresine özgü,bulgurlu ve nar ekşili top köfte.:DAYBULET

Hatay yöresine özgü,tarhana,nohut ve ayranla yapılan çorba.:LEPEÇ

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde tabiatı koruma alanı kapsamına alınan bir orman bölgesi.:KENGERLİDÜZ

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde,altı uygarlığı barındıran ünlü höyük.:KİNET

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde,tabiatı koruma alanı kapsamına alınan bir orman bölgesi.:TEKKOZ

Hatay’ın Erzin ilçesinde bir kaplıca maden suyu.:BAŞLAMIŞ

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Allah da denilen ünlü höyük.:AÇANA

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Tel açana da denilen ünlü höyük.:ALALAH

Hatıra, yadigar. : ANDAÇ

Hatırlayan. : ANAN

Hattatlar tarafından kullanılan büyük boy yazı kağıdı.:ESERİCEDİT

Hattatlar tarafından kullanılan yarı mat bir kağıt türü. : ABADİ

Hattatların çok ince yazı yazmak için kullandıkları kalem.:CAVİ

Hattatların kağıt cilalamakta kullandıkları özel bir bileşim. : AHAR

Hattatların kullandığı bir alet.:MİSTRA

Hava akımlarından yararlanarak uçan, motorsuz hava taşıtı. : PLANÖR

Hava alanlarında bulunan ve çevredeki uçuşları denetlemeye yarayan sistem. : NAVAR

Hava basıncını ve dolayısıyla bir yerin yüksekliğini ölçen alet,basınç ölçer.:BAROMETRE

Hava basınç birimi.: BAR

Hava basınçları eşit olan yeryüzü noktaları. : İZOBAR

Hava korkusu. : AEROFOBİ

Hava taşıtlarında kanatçık ve yatay dümen görevi yapan, özellikle kuyruksuz uçaklarda kullanılan dümen. : ELEVON

Hava ve gaz akımları oluşturmakta kullanılan aygıt. : FAN

Hava yutma. : AEROFAJİ

Hava,su,ışık,elektrik gibi fiziki etkenlerle yapılan teşhis ve tedavi.:FİZYOTERAPİ

Havacı bülteni. : NOTAM

Havada oksitlenmeyen bir element.:KROM

Havada on milyonda bir oranında bulunan bir asal gaz. : KSENON

Havada yüzde bir oranında bulunan,rengi kokusu ve tadı olmayan bir element.:ARGON

Havadaki serbest azotu özümseyebilen bakterilerin etkisiyle kimi bitkilerin, özellikle baklagillerin kökünde oluşan şişkinlik. : NODOZİTE

Havadaki toz taneciklerini ölçmeye yarayan araç.:AEROSKOP

Havadar. : YELEÇ

Havagazı lambasının ucu. : BEK

Havagazı,elektrik ve suyun kullanılan miktarını veya mekanik etkilenmeleri ölçen alet.:SAYAÇ

Havai. : YELEME

Havan tokmağı. : HAVANELİ

Havanın titreşmesiyle ses veren çalgıların oluşturduğu sınıfın adı. : AEROFON

Havari.:APOTR

Havarilerden ve İncil yazarlarından biri.:MATTA

Havaya fırlatılan bir plakanın vurulması ilkesine dayanan atıcılık dalı.: TRAP

Havlamak.:ÜRMEK:ÜRÜMEK

Havlu.:PEŞKİR

Havuca özel rengini veren pigment. : KAROTEN

Havuca renk veren madde. : KAROTEN

Havuç. : YEREGEÇEN

Havuçla yapılan,lokuma benzer bir tatlı.:CEZERYE

Havuz,göl,akarsu,deniz,okyanus gibi sulara ait ekosistemlerin herhangi bir derinliğindeki su tabakalarında,su hareketiyle sürüklenen veya yavaş olarak yüzen,hayvan ve bitkilerden oluşan mikroskobik büyüklükteki organizmalar. : PLANKTON

Hawai adalarına özgü gitara benzer dört telli çalgı. : UKULELE

Hawai adalarına özgü,üzeri rengarenk çiçekli bir tür yazlık gömlek.:ALOHA

Hawai inanışında savaş tanrısı. : KU

Hawai inanışında savaş tanrısı. : ENİN

Hawai’de karşılama ya da uğurlama anısı olarak verilen, çiçeklerden yapılmış kolye. LEY

Hawai’de yetişen bir tür kereste.:KOA

Hayal gücü,imgelem. :MUHAYYİLE

Hayal gücü.:İMGELEM

Hayal. : İMGE

Hayali karate.:KATA

Hayat hikayesi.:BİYOGRAFİ

Haydut, eşkıya. : ŞAKİ

Haydut,yol kesen.:HARAMİ

Hayhay olur anlamında bir sözcük.: BELİ

Hayır için dağıtılan içme suyu. : SEBİL

Haylaz, serseri. : NABEKAR

Hayvan ağılı. : TOKAT

Hayvan bilimci. : ZOOLOG

Hayvan boyunduruğu. : TASMA

Hayvan çulu. : ALIK

Hayvan davranışlarını inceleyen bilim dalı.:ETOLOJİ

Hayvan derisinden yapılmış kırbaç.:ÇAVUN:ÇAVAN

Hayvan kemiğinden elde edilen saydam,kokusuz madde. : JELATİN

Hayvan korkusu.: ZOOFOBİ

Hayvan masalları derlemesi Kelile ve Dinme adlı kitabın yazarı olduğuna inanılan efsanevi Hint yazarı.:BİDPAY

Hayvan masallarıyla ünlü eski bir Yunanlı yazar. : EZOP

Hayvan nallayan kimse.:NALBANT

Hayvan otlatılan çayır.:BİÇENEK

Hayvan otlatmak. : OTARMAK

Hayvan pisliği. : TERS

Hayvan postundan başlık. : KALPAK

Hayvan türlerinin davranışlarını biyolojik açıdan inceleyen bilim dalı.:ETOLOJİ

Hayvan ve bitkilerden,kurutularak yada özel metotlarla toplanarak elde edilen, eczacılık ve kısmen sanayide kullanılan ham yada yarı hammadde. İlaç. : DROG

Hayvan vebası.:MALKLIRAN

Hayvan yavrusu.:BALAK

Hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. : FİĞ

Hayvan yemi,yakacak ve gübre olarak kullanılan,yağı veya suyu çıkarılmış her türlü yağlı tohum ve bitki artığı.:KÜSPE

Hayvan,balık,sebze,meyve gibi yiyecekleri,yerinden getirerek toptan satan kimse.:MADRABAZ

Hayvana su vermek,su içirmek.:SUVARMAK

Hayvanca duygu.:BEHİMİ

Hayvandan insana tatarcık sineğinin ısırmasıyla geçen kronik enfeksiyon hastalığı.:KALAAZAR

Hayvanı avcılığa alıştırma. : BAV

Hayvanı otlatmak. : OTARMAK

Hayvanın bir yanındaki yük.:TAY

Hayvanın derisine ya da tüyüne dokunmaktan duyulan güçlü korku.:DORAFOBİ

Hayvanın eski nallarını yada çivilerini yenilemek,onarmak.:KAYARLAMAK

Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek.:DUŞAK

Hayvanın iştahını açmak için verilen az miktardaki yiyecek.:YAL

Hayvanın kaçmasını önlemek için iki ayağına bağlanan kısa ip yada zincir.:KÖSTEK

Hayvanın kulağını delerek yapılan işaret. : KIRLANGIÇ KUYRUĞU

Hayvanın kuyruğu altından geçirilerek eyere bağlanan kayış.:KUSKUN

Hayvanın saman,ot,mısır gibi kışlık yiyeceği.:ALAF

Hayvanın semerini yada eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer.:KOLAN

Hayvanın sırtına eyerin altına konulan belleme.:YUNA

Hayvanın yürüyüşünü hızlandırmak için üvendirenin ucuna çakılmış sivri demir çivi.:NODUL

Hayvani metabolizma için gerekli olan ve organizmaya besin ya da ilaç olarak dışarıdan sağlanan biyokatalizör madde.:VİTAMİN

Hayvanlar üstünde yaptığı diseksiyonlarla anatomide önemli buluşlar yapmasını sağlamış Yunanlı hekim. : GALENOS

Hayvanlar veya hayvan yaşamı ile ilgili Yunanca öntakı. : ZOO

Hayvanlar,bitkiler ve cansız nesneler arasında geçtiği hayal edilen öğretici masallar.:FABL

Hayvanlara vurulan damga.:EN

Hayvanlara yedirilen bir çayır bitkisi./Bir tür sümbül. : NARDİN

Hayvanlarda yüzün çıkıntılı ve az çok sivri olan bölümü.:SOMAK

Hayvanları bağlamaya yarayan kalın ip yada zincir.:ÖRK

Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip. Hayvan bağlanan ip veya zincir. : ÖRK

Hayvanları nallayan kimse.:NALBANT

Hayvanları tımar etmek için kullanılan,sacdan yapılmış dişli araç.:KAŞAĞI

Hayvanları yakalamak için kullanılan,ucu ilmikli,kaygan uzun ip.:KEMENT

Hayvanların bağlandığı gölgelik. : LAPAS

Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri kalbur üstü taneler. : İRİNTİ

Hayvanların davranışlarını kendi doğal çevrelerinde ve deney düzeneğine sokmadan karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim dalı.:ETOLOJİ

Hayvanların doku ve salgılarından yararlanılarak insanda eksik olan maddelerin tamamlanması şeklindeki tedavi.:OPOTERAPİ

Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi.: KAYAR

Hayvanların ısırmaması için burunlarına takılan demir halka.:ESNEK

Hayvanların kemik,kıkırdak gibi dokularından elde edilen,tıpta ve fotoğrafçılıkta kullanılan renksiz bir madde.:JELATİN

Hayvanların kışlık yemi.(saman,ot,mısır sapı gibi). : ALAF

Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap.: YALAK

Hayvanların vücudunu örten deri,kıl,tüy,pul gibi dokuların bütünü.:ÖRTENEK

Hayvanların,özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.:AKITMA

Hayvansal ve bitkisel asalakların oluşturduğu ur.:MAZI

Hayvansal ve bitkisel dokuları yakarak aşındıran maddeler için kullanılan sözcük.:KOSTİK

Hazanbel de denilen ve kökü hekimlikte kullanılan otsu bir bitki.:EĞİR

Hazcı.:HEDONİST

Hazcılığın eş anlamlısı. HEDONİZM

Hazır giyim eşyası. : KONFEKSİYON

Hazır olmayış,yokluk.:GAYRUBET

Hazır, mevcut : AMADE : ANIK

Hazırlama,hazır etme.:İHZAR

Hazreti Muhammed’e yardım eden ve İslamiyet’in yayılmasına hizmet eden kimseler.:ENSAR

Hazreti Ebubekir’in lakabı.:ATİKA

Hazreti İsa,Meryem veya azizlerin tahta üzerine yapılmış olan boyalı resimlerine verilen ad.:İKON

Hazreti İsa’nın,öleceğini haber verdiğine inanılan son akşam yemeği.:CENA

Hazreti Muhammed tarafından söylenmiş,Kuran hükümlerine dayanan sözlere verilen ad.:HADİS

Hazreti Muhammed’e ve onun soyundan gelenlere saygı bildirmek için okunan dua.:SALAVAT

Hazreti Muhammed’in aile üyelerine verilen ad.:ALİABA

Hazreti Muhammed’in ailesi.:EHLİBEYT

Hazreti Muhammed’in dış görünüşünü, davranışlarını anlatan edebi yapıtlara verilen ad. : HİLYE

Hazreti Muhammed’in Miraç’a çıkarken bindiği bineklerden biri.:REFREF

Hazreti Muhammed’in siyah renkli sancağının adı.:UKAB

Hazreti Muhammed’in yaşamını anlatan kitap. :SİYER

Hazreti Musa’nın kendisine varis tayin ettiği komutan.:YEŞU

Hazreti Musa’yı Nil ırmağındaki bir sepetten kurtarıp büyüten kadın.:ASİYE

Hazreti Süleyman ile Saba Melikesi Belkıs’ın efsanevi oğlu. : MENELİK

Hece ve aruz ölçüsüyle şiirler yazmış XIX. yüzyıl halk şairi. : CEHDİ

Hecelerin uzunluk ve kısalık, kapalılık yada açıklık değerlerine göre türlü ses kalıplarından oluşan Divan Edebiyatı nazım ölçüsü. : ARUZ

Hedef.:NİŞANE

Hediye verilen levha. : ŞİLT

Hediye verme,cömert davranma.:NEDA

Hediye, bahşiş. : ATİYYE

Hekim,otacı.:DİRGER

Hekimlik taslama.: OLÇUM

Hekimlik ve boyacılıkta kullanılan bir bitki,güvemeriği.:AKDİKEN

Hekimlik. : TIP

Hekimlikte damarları daraltma,bronşları açma,kanamaları kesme gibi amaçlarla kullanılan,kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı.:ADRENALİN

Hekimlikte de kullanılan, cıva bileşiklerinden zehirli bir madde. : KALOMEL

Hekimlikte gaz söktürücü olarak kullanılan bir bitki.:RAZİYANE

Hekimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir bitki. : KANTİYANE

Hekimlikte kullanılan bir ravent türü.:RİBAS

Hekimlikte kullanılan çok ıtırlı bir madde.:KAFURU

Hekimlikte kullanılan ıtırlı bir bitki.:TARHUN

Hekimlikte kullanılan sarı çiçekli ve acı köklü otsu bir bitki.:KANTARON

Hekimlikte kullanılan, büyük yapraklı bir bitki. : RAVENT

Hekimlikte kullanılan,beyaz ve yarı saydam,kolaylıkla parçalanan,çok ıtırlı bir madde.:KAFURU

Hekimlikte kullanılan,sarı çiçekli ve acı köklü otsu bir bitki.:KANTARON

Hekimlikte kullanılan,sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve özsu.:TIGALA

Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan bir tür reçine.:ASELBENT

Hektar. : HA

Hele, özellikle. : BAHUSUS

Helyum,Neon,Argon,Kripton,Ksenon gazlarına verilen genel ad.:ASALGAZLAR

Hem astar hem de şemsiye yapımında kullanılan yarı ipekli yarı yünlü kumaş cinsi.:SİLEZYEN

Hem erkek hem dişi gametleri bulunan birey,er dişi.:HÜNSA

Hem erkek hem dişi gametleri bulunan birey. : ERSELİK

Hem ısıtmaya,hem de üzerinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası.:KUZİNE

Hem karada hem suda yaşayabilen.:AMFİBİ

Hem kuş hem sürüngen özellikleri gösteren bir hayvan fosili.:ARKEOPTERİKS

Hem ruhtan hem de organizmadan ayrı olan ve tüm organik etkinliklerin temelinde bulunan bir yaşam ilkesinin var olduğunu öne süren öğreti. : VİTALİZM

Hem yatırım fonu almak hem de istenildiği anda nakit olarak kullanmak amacıyla oluşturulan fon türü.:LİKİTFON

Hem yolcu hem de yük taşımakta kullanılan,minibüse benzer motorlu taşıt.:PANELVAN

Hemen,derhal,arkası sıra.:DERAKAP

Hemen.:FİLHAL

Hendekle çevrili hisar.:PALANKA

Henri Matisse’ nin ünlü bir tablosu. : DANS

Hentbola benzeyen Arjantin kökenli binicilik sporu.:PATO

Henüz mayalanmamış üzüm suyu. : ŞIRA

Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm.:KORUK

Hep,bütün.:KAFFE

Hepyek de denilen bir tür tavla oyunu.:GÜLBAHAR

Her biri başka perdede bir sıra kamış boğumundan yapılmış düdük. : MISKAL

Her canlı varlığın bir başka canlıdan doğduğunu öne süren kuram.:BİYOGENEZ

Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan bir çeşit yollu kumaş.:BEŞME

Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okununca ortaya bir söz çıkacak biçimde düzenlenmiş şiir. : UÇLAMA

Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okununca ortaya bir söz çıkacak biçimde düzenlenmiş manzume.: AKROSTİŞ

Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen ve birden üç çifteye kadar küreği bulunan savaş gemisi filikası. : PATALYA

Her olayın başka olayların gerekli ve kaçınılmaz bir sonucu olduğunu ileri süren öğreti.:DETERMİNİZM

her şeyde kesinliği yeğleyen tutum ve davranış.:ABSOLÜTİZM

her şeyi anlamak isteyen,çok meraklı.:KIRKMERAK

Her şeyi oluruna bırakan. : TEVEKKEL

Her şeyin evveli, tazesi, turfanda. : REYAN

Her tarafı görmeye elverişli,camlı çatı katı yada taraça.:CİHANNÜMA

Her tür organik yağa verilen ad. : LİPİT

Her tür ticari mala konabilen ve elektronik olarak okunan,çubuklar biçimindeki simge.:BARKOD

Her türlü gösteriş ve dünya kaygılarından uzak kalmayı öğütleyen Sünni tarikatı.:MELAMİLİK

Her türlü konuda yapılmış kısa manzume.:EPİGRAM

Her türlü siyasal düzeni yadsıyan ve toplumun birey üzerinde hiçbir baskısını kabul etmeyen görüş.:NİHİLİZM

Her yanı görmeye elverişli,camlı çatı katı veya taraça,kule.: CİHANNÜMA

Her yiyeceğe canı çeken. : EKTİ

Her zaman olduğu gibi.:BERMUTAT

Her zaman.:DAİMA

Herek.:İSPALYA

Herhangi bir kişinin, malın yada durumun niteliklerini öğrenmek için toplanan bilgi.:RANSEYMAN

Herhangi aşırı bir şeyden şaşırmış,bunalmış.:AMBALE

Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı ya da yapıtların tümü. : LİTERATÜR

Herhangi bir değerli taş yada metali sabitleştirmekte kullanılan yapışkan madde. : ROKELA

Herhangi bir durumu gösterebilme yeteneği.:ÖZELLİK

Herhangi bir eserin tanıtılması,okunması,yorumlanması veya bir sanatçıyı anma amacıyla düzenlenen toplantı.: MATİNE

Herhangi bir kaydın ana defteri.:DİPLEME

Herhangi bir konuda bir görüş ve düşünceyi bildiren yazı. : LAYİHA

Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma. : İFRAT

Herhangi bir makinenin bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası. :VARGEL

Herhangi bir nedenle armağan kabul edenin,vermek zorunda olduğu karşılık.:AVİYET

Herhangi bir nedenle değerini yitirmiş mal.:ISKARTA

Herhangi bir olayın temel özelliklerini açıklamaya yarayan değişken öğe. : PARAMETRE

Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri.:ASKAT

Herhangi bir partiye yada toplumsal bir felsefeye bağlı olmayan. : DEGAJE

Herhangi bir şey için gerekli olma,gereklilik,lüzum.:HACET

Herhangi bir şeyden duyulan mantık dışı ve yoğun korku.:FOBİ

Herhangi bir ülkedeki aydınlar topluluğu.:ENTELİJANSİYA

Herhangi bir yapıya göre ayrı bir işlevi bulunan bölüm yada yapı,eklentiler.:MÜŞTEMİLAT

Herhangi bir yere yanaşmış filikanın kürek çekmeksizin ilerlemesi için verilen komut. : LAVA

Herhangi bir zamanda bilince çıkan ve bilinci kuşatan saçma yada yersiz düşünce.:OBSESYON

Herkes tarafından aşağılanan kimse,ayak takımı.:PARYA

Herkes tarafından kabul edilebilecek bir temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan. : İNDİ

Herkesçe bilinen,tanınan.:MARUF

Herkesin anlamadığı özel anlamda kullanılan söz,terim.:ISTILAH

Herkesin işine yarayan.:HARCIALEM

Herman Melville’in “Moby Dick” romanındaki kaptanın adı. : AHAB

Hesap defteri.:EVAR:ABAR

Hesap sahiplerine bankaca gönderilen mektup. : AVİ

Hesap sahiplerinin hesabına yatan ve söz konusu hesaptan çekilen miktarların dökümünü gösteren cetvel. Hesap özeti.:EKSTRE

Hesap ve kumanda işlerini gerçekleştirmeye yarayan elektronik devre.:MATRİS

Hesaplaşma,karşılıklı hesap görme.:MUHASEBE

Heybe,yaygı,kolan,kuşak gibi şeylerin yapımında kullanılan bir dokuma türü.:SUMAK

Heyecan veren edebi üslup. Dokunaklı, etkili. : PATETİK

Heyelan. : KAYŞA

Heykel çalışmalarında taslak olarak kullanılan küçük model.:BOZETTO

Heykel, sütun gibi şeylerin üstüne konulduğu parça, ayak, taban. : DURAÇ

Heykel,abide anlamında kullanılan yerel sözcük.:ANAK

Heykeli yapılan tek Osmanlı padişahı.:ABDÜLAZİZ

Heykeltıraşçılıkta başı,göğsü,bazen de omuzları içine alan sanat ürünü.:BÜST

Hırdavatçı.:NALBUR

Hıristiyan bayramı. : YORTU

Hıristiyan beyi. : TEKFUR

Hıristiyan inanışında,insanın Tanrıya ve diğer insanlara duyduğu doğaüstü aşk.:KARİTAS

Hıristiyan sanatında ölü İsa’nın vücudunu kollarında tutan Meryem betimlemesi. : PİETA

Hıristiyan sanatında,ellerini kaldırmış ayakta dua eder durumda canlandırılmış insan figürü.:ORANS

Hıristiyan sanatında,Meryem Ana ile çocuk İsa’yı gösteren heykel veya resim.:MADONNA

Hıristiyan ve Musevilerde gelinin güveye verdiği para veya mal.: DRAHOMA

Hıristiyan.: İSEVİ

Hıristiyanlarca kutsal sayılan kuyu veya pınar.:AYAZMA

Hıristiyanlarda,manastırda yaşayan,evlenmemiş papaz,rahip.:KEŞİŞ

Hıristiyanların büyük perhizden önce et kesiminde renkli,komik ve şaşırtıcı kılıklara girerek yaptıkları şenlik ve eğlence dönemi.:KARNAVAL

Hıristiyanların büyük perhize girmek üzere bulundukları günler.:APUKURYA

Hıristiyanların her yıl İsa Peygamberin dirildiğine inanılan günün yıldönümünde kutladıkları bayram :PASKALYA

Hıristiyanlığı yaymaya çalışan kimse. : MİSYONER

Hıristiyanlığın sembolü sayılan ve birbirini dikey olarak kesen iki çizgiden oluşan biçim,haç,salip.:ISTAVROZ

Hıristiyanlıkta ermiş.: AZİZ

Hıristiyanlıkta İncil’deki mesajın kaynağına dönmeyi savunan anlayışa verilen ad.:EVANJELİK

Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma dinden çıkarma cezası. : AFOROZ

Hıristiyanlıkta kilise temsilcilerinin çeşitli konuları tartışmak ya da karara bağlamak üzere toplandığı meclis. : SİNOD

Hıristiyanlıkta küçük kilise yapısı veya büyük bir kilisenin içinde bir azize adanmış ibadet yeri.:ŞAPEL

Hıristiyanlıkta papazın yardımcısı olan din adamı. : DİYAKOZ

Hıristiyanlıkta,ilk günahı silmek ve Hıristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem.:VAFTİZ

Hırsızlık yapma şeklinde beliren hastalık.: KLEPTOMANİ

Hırslı.:MUHTERİS

Hırvatistan ve Slovakya’da bir kont tarafından yönetilen toprağa verilen ad. : ZUPA

Hırvatistan’da bir liman kenti.:RASA

Hırvatistan’da,Adriya denizi boyunca uzayan kıyı şeridi.:DALMAÇYA

Hırvatistan’ın para birimi. : KUNA

Hısımlık,akrabalık.:KARABET

Hız ve manevra yeteneği bakımından üstün niteliklere sahip küçük savaş gemisi,muhrip.:DESTROYER

Hızı saatte 120 km yi aşan çok güçlü fırtına.:KASIRGA

Hızı saatte 120 km’yi geçen çok şiddetli ,yağmur getirmeyen fırtına. : URAGAN

Hızla bükülen kalçanın sert ve birden gerilişiyle,vücudun yatıştan ayak üstü duruşa veya asılmadan dayanmaya geçmesi . : KİPE

Hızla dönen rüzgarların oluşturduğu şiddetli siklon fırtınası. : TORNADA

Hızla dönen rüzgarların oluşturduğu şiddetli siklon fırtınası.:TORNADO

Hızlı. : SERİ

Hicri takvimde 22 Aralık 31 Ocak arası.Kırk günlük kış dönemi. : ERBAİN

Hiç doğurmamış hayvan.:EREMİK

Hiç görülmemiş,alışılmamış,şaşılacak veya yadırganacak şey.Ucube.: ACİBE

Hiçbir eksiği olmayan.:KUDDUS

Hiçbir heyecan yada zihin etkisiyle uyarılmayan ruh dinginliği. : ATARAKSİYA

Hiçbir katkı maddesi içermeyen doğal ekmek.:BORODİNSKY

Hiçbir koşula bağlı olmayan,istediği gibi davranabilen. : ERKİN

Hiçbir şey anlatmayan,sadece harflerin sesleri arasındaki münasebet üzerine kurulan şiir anlayışı,harfçilik.:LETRİZM

Hiçbir şeyden memnun olmayan. : MIZMIZ

Hiçbir tehlike olmamasına karşın, kişiyi saran ani dehşet duygusu. : PANİK ATAK

Hiççilik. :NİHİLİZM

Hidratlı doğal demir ve sodyum sülfat. : AMARİLİT

Hidratlı doğal sodyum karbonat. :NATRON

Hidrolojinin tatlı sularla,özellikle tatlı su,göl ve göletlerle ilgili alt dalı.:LİMNOLOJİ

Hikaye,fıkra.:KISSA

Hilal. : AYÇA

Hile yapan,hileci.:MAKİR:AYYAR:DEKBAZ

Hile, düzen. : DEK: AL: MEKR

Hile,düzen,tuzak.:TONGA

Hile,düzen.:MEKR

Himalaya çamı da denilen bir çam türü.:MAVİ ÇAM

Himalaya dağlarında doruk.: APİ

Himalayalar’da yaşadığına inanılan “kar adam”a verilen ad. : YETİ

Hindiba bitkisine verilen bir başka ad.:GÜNEĞİK:KARAKAVUK

Hindistan cevizi.:NARCIL

Hindistan cevizine verilen bir başka ad.:NARCIL

Hindistan kökenli evcil bir sığır türü.: ZEBU

Hindistan kökenli, hep yeşil yapraklı ağaç. : NEEM

Hindistan ovalarında yaşayan kılıç biçiminde iki çift boynuzlu küçük antilop. : ÇİKARA

Hindistan plakası. : İND

Hindistan Prensesi .Raca karısı. : RANİ

Hindistan Prensi. : RACA

Hindistan ve Bangladeş’te yetişen,ip ve çuval yapımında kullanılan,liflerinden yararlanılan bir bitki türü ve bu bitkinin liflerinden yapılan dokuma.:JÜT

Hindistan ve Endonezya’da yetişen,kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç. : KINAKINA

Hindistan ve İran’da yetişen hoş kokulu bir pirinç türü.:AMBERBU

Hindistan ve Malezya ormanlarında yaşayan ilkel maymun. : LORİS

Hindistan ve Pakistan müziğinde doğaçlamanın belli bir notalar dizisine (genellikle beş-yedi arası) dayalı melodi çatısı ve kendine özgü ritim kalıpları.:RAGA

Hindistan ve Pakistan müziğinde ritim ve ölçüye verilen ad.:TALA

Hindistan yarımadasında yaşayan kuyruksuz,çok uzun kollu maymunların ortak adı.:JİBON

Hindistan’a özgü bir tür pide.:ÇAPATİ

Hindistan’a özgü,güreşle ragbinin karışımı olan bir spor.:KABADDİ

Hindistan’da aşağı kast üyeleri arasında çalınan halk kemanı.:SARİNDA

Hindistan’da beş klasik dans üslubundan biri.:MANİPURİ

Hindistan’da bir din büyüğünün çevresinde toplananların birlikte oturup eğitildikleri yer.:AKRAMA

Hindistan’da bir eyalet.:KERALA

Hindistan’da bir kent. : NAGPUR

Hindistan’da bitkisel elyafla dokunan bir cins tafta. : DARİDAS

Hindistan’da dokunan bir tür kumaş.:NİLA

Hindistan’da Ekber döneminde büyük eyaletlere verilen ad. : SUBA

Hindistan’da kastlar halinde değil de kabileler halinde örgütlenmiş ve kültürleri Hindu olmayan yerli halk.:ADİVASİ

Hindistan’da kendiliğinden yetişen bir bitkinin tohumlarından elde edilen hoş kokulu baharat.:KAKULE

Hindistan’da küçük prenslere verilen unvan.:MİHRACE

Hindistan’da ölen kocasının cesediyle birlikte ateşe atılan ve ermiş sayılan kadın. : SATİ

Hindistan’da satranç tahtasına verilen ad.:ASTAPADA

Hindistan’da Sihler tarafından kutsal sayılan kent. : AMRİTSAR

Hindistan’da Sihlerin sözcülüğünü yapan siyasal parti. : AKALİDAL

Hindistan’da tarım, hayvancılık ve ticaretle uğraşan üretici sınıfı kapsayan kast. : VAİŞYA

Hindistan’da Veda tanrılarının en büyüğü. : İNDRA

Hindistan’da yaşayan bir maymun türü.:LANGUR

Hindistan’da yetişen bir ağaç. : RİTA

Hindistan’da yetişen bir bitki. : HALİLE

Hindistan’da yetişen tırmanıcı bir biber ağacı. : TEMBUL

Hindistan’da yetişen tırmanıcı bir karabiber ağacı. : BETEL

Hindistan’da yolcu taşımakta kullanılan üç tekerlekli bisiklet.:RİKŞA

Hindistan’da zar yerine yedi tane deniz hayvanı kabuğu ile oynanan, bazı kuralları damayı andıran eski bir oyun. : PEÇİÇ

Hindistan’da, bir din büyüğünün çevresinde toplananların birlikte oturup eğitildikleri yer.:AKRAMA

Hindistan’ın Assam eyaletinde yaşayan bir halk.:MİKİRLER

Hindistan’ın bir eyaleti.:ORİSSA

Hindistan’ın büyük ırmaklarında yaşayan büyük bir timsah cinsi. : GAVİAL

Hindistan’ın güneyinde konuşulan bir dil. : DRAVİD

Hindistan’ın kuzeyinde,yumuşak buğdaydan yapılarak fırında pişirilen kalın kurabiye.:NAN

Hindistan’ın Mecusi halkından olan kimse.:HİNDU

Hindistan’ın para birimi.:RUPİ

Hindistan’ın Sih dinine mensup olanların siyasal partisi.:AKALİDAL

Hindu dininin ve Budacılığın bazı kollarının insan bedeniyle ilgili gizemli uygulamalarında,bedendeki çok sayıda (yedi) ruhsal merkeze verilen ad.:ÇAKRA

Hindu felsefesinde,benliğin sonsuz tözü olarak anlaşılan temel kavram.:ATMAN

Hindu inanışında,tanrısal bir varlığın dünyadaki kötülüğü gidermek üzere insan yada hayvan bedenine bürünmesi.:AVATAR:AVATARA

Hindu mitolojisinde Rama’nın karısı.:SİTA

Hindu mitolojisinde tanrıların ve insanların düşmanı sayılan devlere ya da iblislere verilen ad.:ASURA

Hindu mitolojisinde,Tanrı Vişnu’nun binek kuşu.:GARİDU

Hindu tıp bilimi. : AYURVEDA

Hinduizm ve Budizm mitolojisinde,yarı insan yarı yılan biçiminde tanrısal varlık.:NAGA

Hinduizm,Budizm ve Caynacılığın bazı mezheplerinde Batıni (içrek) uygulamaları konu alan çok sayıda metnin ortak adı.: TANTRA

Hinduizm’ de ortalığı yakıp yıkan kötü tanrıça. : KALİ

Hinduizm’de servet ve iyi talih tanrıçası.:LAKŞMİ

Hinduizm’de üreme gücünü kişileştiren tanrı Şiva’nın simgesi erkeklik organı.:LİNGA

Hinduizm’in temel ilkesi olan,hiçbir varlığı incitmeme erdemi.:AHİMSA

Hinduizmin en büyük tanrılarından biri.:ŞİVA

Hinduizmin en kutsal ve en sevilen tanrılarından biri. : KİRİŞNA

Hindularda dinsel önder yada öğretmen.:GURU

Hinduların kutsal kitabı. : VEDA

Hinduların kutsal metinleri olan Vedalar’ın düzyazı ve manzum açıklamalarını içeren metinlere verilen ad.:UPANİŞAD

Hint bademi. : KAKAO

Hint denizinde düzenli olarak yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters esen geniş alanlı rüzgar.:MUSON

Hint edebiyatında bir çeşit epik dram. : NATAKA

Hint felsefesinde,bir bireyin geçmiş eylemlerinin gelecek yaşamları yada yeniden doğuşları üzerindeki etkisi.:KARMA

Hint inanışında aşk tanrısı. : KAMA

Hint İran dil grubuna verilen ad. : ARİ

Hint irmiği.:SAGU

Hint kadınlarının alınlarına taktığı süs.:TİLAKA

Hint kastlarında ilk kast.:BRAHMAN

Hint kenevirinden çıkarılan esrara eskiden verilen ad.:HAŞİŞ

Hint kertenkelesi.:İGUANA

Hint kimyonu” da denilen ve meyveleri baharat olarak kullanılan otsu bir bitki. : KERAVİYE

Hint kirazı da denilen bir meyve.:MANGO

Hint klasikleri arasında yer alan erotizm kitabı.:KAMASUTRA

Hint mitolojisinde ayin içkisinin elde edildiği bitkiyi kutsallaştırma. : SOMA

Hint mitolojisinde fırtına ve yağmur tanrısı. Hindistan’da Veda tanrılarının en büyüğüne verilen ad. : İNDRA

Hint mitolojisinde güzellik,talih ve mutluluk tanrıçası.:ÇRİ

Hint mitolojisinde ilk insan. : MANU

Hint mitolojisinde, içenlere ölümsüzlük sağlayan içki. : AMRİTA

Hint mitolojisine göre ilk dişi insan.:YAMİ

Hint mutfağına özgü,kakule tohumları,tarçın,karanfil ve karabiberden oluşan,özellikle balık ve tavuk yemeklerinde kullanılan hafif acı bir baharat.:GARAMMASALA

Hint mutfağının geleneksel baharatlarıyla hazırlanan karışım. : KÖRİ

Hint Müslümanları arasında yaygın olan bir tarikat.:ÇİŞTİYE

Hint müziğinde kullanılan bir grup telli çalgıya verilen ad.:VİNA:SİTAR

Hint müziğine özgü bir tür obua. : ŞANAY

Hint müziğine özgü üç telli bir çalgı.:SARANGİ

Hint müziğine özgü vurmalı bir çalgı.:ZARB

Hint müziğine özgü, lavta ailesinden bir çalgı. : SAROD

Hint müziğine özgü,uzun saplı bir tür lavta.:MAYURİ

Hint müziğine özgü,zurnaya benzer üflemeli çalgı.:ŞAHNAY

Hint okyanusunda denizaltı dağı. : OB

Hint prenseslerine verilen unvan.:BEGÜM

Hint safranı.: ZERDEÇAL

Hint sülünü.: ALE

Hint tanrısı. : RAMA : AGNİ

Hint tapınağının üstü açık giriş mekanı.:ANTARALA

Hint tapınaklarının yastık biçimindeki çatısına verilen mimari ad.:AMALAKA

Hint ve Çin denizleri kıyılarında yaşayan,uzun kanatlı,dört köşe kısa kuyruklu,esmer küçük kuş.:SALANGAN

Hint ve Pakistan müziğinde, algılanabilen en küçük ses aralığına verilen ad. : ŞRUTİ

Hint-Avrupa dilleri grubundan olan,klasik Hint din ve edebiyat dili.:SANSKRİT

Hintçe “Işık Dağı” anlamında ad. İlk kez Hindistan’da 1304’ de Malva racasına ait olduğu sırada sözü edilen çok büyük elmas. : KUHİ NUR

Hintli kadınların ulusal giysisi. : SARİ

Hintlilerin,bağlı oldukları tarikatı belirtmek için kül veya renkli tozla alınlarına çizdikleri işaretlere verilen ad.:TİLAKA

Hiperaktif çocukları sakinleştirmek için kullanılan ilaç. : RİTALİN

Hipodromda yarış atlarının yedekte gezdirildikleri yer. : PADOK

Hipotez,faraziye.: VARSAYIM

Hiroşima’da atomdan sağ kurtulanlar. : HİBAKUŞA

Hisar,kale.:KİRMAN

Hisse senedi,tahvil,yabancı para gibi değerli kağıtları daha karlı görülen başka kağıtlarla değiştirme işi.: ARBİTRAJ

Hisse senedi,tahvil,yabancı para gibi değerli kağıtları daha karlı görülen başka kağıtlarla değiştirme işi.:İTRAJ

Hisse senedi. : ESHAM

Hisse senetlerinin bir seans içinde işlem görebileceği en yüksek fiyat.:TAVANFİYAT

Hitabet sanatı.:RETORİK

Hitit döneminde Kızılırmak yöresine verilen ad.:TABAL

Hitit mitolojisinde gökyüzü krallığının ilk yöneticisi. : ALALU

Hititlerde arazi fiyatlarının saptanmasında kullanılan bir ölçü birimi. : İKU

Hititlerde yazıcı,yazan,yazman anlamına gelen kelime.:PATASANA

Hititlerin Anadolu da yerleştikleri ilk kent olan ve günümüzde Kültepe olarak adlandırılan yer.:NEŞA:KANEŞ

Hititlerin akıl ve bilgelik tanrısı.: AYA

Hiyerarşik bir düzende önemli bir görev,makam.:ORUN

Hizalama işlemlerinde kullanılan, almaşık olarak beyaz ve kırmızı şeritler biçiminde boyanmış metal ya da ağaç çubuk. : JALON

Hizip. : KLİK

Hizmet belgesi.:BONSERVİS

Hizmet eden.Sadık, dost. : HADİM

Hizmet için bir yere gönderilen kimseye verilen ücret.:AYAKTERİ

Hizmetçi ve uşakların özel forması.:LİVRE

Hizmetli.:MÜSTAHDEM

Hocaların giydikleri bir çeşit üstlük.:LATA

Hokkabazların kullandıkları tahta maşa.:ŞAKŞAK

Hollanda Demiryollarının kısa yazılışı.:NS

Hollanda’nın para birimi.:FLORİN

Hollanda’ya özgü,yelkenli bir tekne.:SNİK

Homeros döneminden başlayarak,giderleri ortaklaşa karşılanan dostlar arası yemek.:ERANOS

Homojen.:BAĞDAŞIK

Honduras’ın para birimi.:LEMPİRA

Hong Kong’un plakası. : HK

Hor görmek. : KARAMAK

Hor görülen, aşağılanmış olan” anlamında eski sözcük. : AHKAR

Hor görülen,aşağılanan.:ZELİL

Hor görülme,alçalma.:ZİLLET

Horoz tepeliği,köşe-kenar-uç. : İBİK

Horozun en gösterişli tüyü.: ÇIĞA

Hortlak.:CAZU

Hoş kokulu ve baharlı meyveleri olan otsu bir bitki. :REZENE

Hoş kokulu ve güzel çiçekleri olan tırmanıcı bir bitki.:ITIRŞAHİ

Hoş kokulu.:ITRİ

Hoşa giden duygulanım. : HAZ

Hoşa giden fıkra; nükte. Esk. Dilbilgisinde düz tümleç. Güldürücü öyküler, fıkralar anlatıp hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyerek halkı eğlendiren kimse. : NEKRE

Hoşa giden güzel koku.:RAYİHA

Hoşgörü. : TOLERANS

Hoşkin” de denilen bir iskambil oyunu. : KALABALIK

Hoşlanarak bakma.:TEMAŞA

Hörgüçlü deve ile boz devenin melezi olan tülü devenin erkeği.:BESEREK

Hud Peygamber döneminde Hicaz’da oturan,kötü ahlakları nedeniyle yok oldukları rivayet edilen,Kutsal Kitap’ta adı geçen bir kavim.:AMALİKA

Hukuk.:TÜZE

Hukuksal bir sorun ya da uyuşmazlıkla ilgili olarak hukuk bilginlerinin ya da yargı organlarının vardıkları görüş ve yargılar. : İÇTİHAT

Hukukta bir mülk üzerindeki ortaklığı giderme.:İZALEİŞÜYU

Hukukta kaldırma, ilga. : DEROGASYON

Huni biçiminde çukur yer. İç bükey. : OBRUK

Huni biçiminde ve mavi renkli çiçekler açan bir süs bitkisi. : NOLANA

Hunlar’ın ünlü hükümdarı. : ATTİLA

Hura da denilen ve tropikal Amerika’da yetişen kerestelik bir ağaç.:ASAKU

Hurma dalı ya da kamıştan yapılan iki yanı kulplu meyve sepeti. : KAVSARA

Husserl’in felsefesinde,düşünsel bilincin yönelim nesnesi.:NOEMA

Huy ve ahlak bakımından yaradılış.:CİBİLLİYET

Huysuz atları yola getirmek için dudaklarına takılan tahta kıskaç . : YAVAŞA

Huysuz hayvanların ağzına takılan ağaç. : EGEN.:EGEM

Huysuz şirret kadın.:CADALOZ

Huzur,erinç : DİRLİK

Huzur.:ERİNÇ

Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapı.:LİNİN

Hücre bölünmesi yoluyla gerçekleşen hücre çoğalması. : MİTOZ

Hücre bölünmesi.:MİTOZ

Hücre çekirdeği içindeki ince iplikçiklerden yapılmış,kromatin ile boyanmış olan kromozomları oluşturan bölüm. : AKROMATİN

Hücre çekirdeğinde küçük tanecikler biçiminde bulunan ve soyaçekim olaylarını sağlayan madde.:KROMATİN

Hücre genetiği.:SİTOGENETİK

Hücre içi kalsiyum karbonat çıkıntısı. : SİSTOLİT

Hücre sitoplazmasında oluşan cansız yapı.:KOFUL

Hücre yapısında ve metabolizmasında önemli bir rol oynayan, fosfolipit bileşiklerinin ortak adı.:LESİDİN

Hücre.:GÖZE

Hücrebilim.: SİTOLOJİ

Hücreler bütünü.:DOKU

Hücrelerin cansız bölümleri.:İNORGANİK

Hücrelerin virüslere karşı oluşturdukları özel savunma maddesi.:İNTERFERON

Hükümdar buyruğu.:YARLIK

Hükümdar ve hükümdar ailesi mensuplarına verilen Türk unvanı.:İLİG

Hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi. : OTOKRASİ

Hükümdarların cülus törenlerinde dağıttığı bahşiş.:CÜLUSİYE

Hükümdarlık otoritesinin ve meşruluğunun simgesi olan, genellikle üzeri işli kumandan sopası.:REKAD

Hükümet tarafından bir yere gönderilen erlere verilen ve bilet yerine geçen kağıt.:TESVİYE

Hükümler.:AHKAM

Hükümsüz.:BATIL

Hüngür hüngür anlamında bir söz.:ZARİZARİ

Hünnap, iğde gibi zeytinimsi meyve. : UTME

Hünnapgillerden , kurak yerlerde yetişen , çiçekleri altın sarısı renginde , dikenli bir bitki.:KARAÇALI

Hünnapgillerden,hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan bir bitki cinsi,güvemeriği.:AKDİKEN

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol