BOLU,TARİHİ,TURİSTİK,GEZİLECEK YERLERİ,COĞRAFYASI,NUFUSU,GENEL BİLGİLERİ,OTELLERİ,HASTANELERİ,İLÇELERİ,RESİMLERİ,LİNKLERİ,HAKKINDA,İLGİLİ
Bolu Hakkında Bilgiler, Bolu Coğrafyası, Bolunun Gezilecek Yerleri, Bolu İlçeleri, Bolu Tarihi, Bolu Turistik Yerleri, Bolu Yemekleri, Bolu Dağı, Abant Gölü,
GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü: 11.051 km²
Nüfus: 380.543 (1990)
İl Trafik No: 14
Yeşil ve mavinin kucaklaştığı, birlikte uyuyup uyandığı, rüzgârın başı dumanlı dağlarda efsanelerin en dramatiklerinden birini hâlâ fısıldadığı, binlerce yıldır bir çok uygarlığın filizlenip boy attığı ve meyvelerini bıraktığı şehirdir Bolu.
Bolu’nun, tabiat, insan ve tarihin el ele verip yoğurduğu güzelliklerini görmek, dağların söylediği Köroğlu türkülerini işitmek isteyenlerin şehre ulaşması hiç de zor değil. Bolu, Ankara ve İstanbul’un neredeyse tam ortasında bu iki merkezi birbirine bağlayan ana yolun üstündedir.
İLÇELER
Bolu ilinin ilçeleri; Dörtdivan, Gerede, Göynük, Kıbrısçık, Mengen, Mudurnu, Seben ve Yeniçağa’ dır.
Dörtdivan: İlçede Yağbaşlar Köyün’de Bizans kale kalıntıları vardır. Yukarısayık ve Sorkun köyleri arasında bir tepede Himmet Dede Türbesi, Kılıçlar köyünde Kırklar Türbesi, Çalköy’de Şehriban Nine Türbesi, Merkez Camii yanında Secamehmet Dede Türbesi bulunmaktadır.Ayrıca Yağbaşlar Köyü Mürseller mahallesinde Ayvadibi Şifalı Suyu bulunur.Her yıl Temmuz ayı içinde Dörtdivan yaylalarında Köroğlu Şenlikleri yapılmaktadır.Çalköy, Çetikören, Karaçayır, Kapaklı ve Kirazlı en önemli yaylalarıdır.
Gerede: Asar Kale, Keçi Kalesi Kalıntıları, Kiliseli Han diye bilinen tarihi tüccar hanı, Yukarı Tekke Camii, Aşağı Tekke Camii Türbesi, Yıldırım Beyazıt Camii, Esentepe’deki Ramazan Dede Türbeleri, gezilip görülebilecek tarihi eserler ve yerlerdir. Esentepe bölgesinde kışın kış sporları ve kayak yapmak mümkündür. Ayrıca yaz aylarında çim kayağı yapma imkanı vardır. Her yıl Temmuz ayı içinde Esentepe’de geleneksel “Esentepe Yağlı Güreşleri” yapılır.Şehrin kuzeyinde Esentepe, Arkut Dağlarında yaylalar başlıca mesirelik alanlardır. Özellikle Gerede Yaylaları yayla turizmine çok uygundur. Gerede’nin güneyinde ise 1200 – 1500 m. yüksekliklerde bulunan yaylalardan en önemlileri Haşat, ve Zorpan yaylalarıdır.
Göynük: 20. yüzyıl başlarına ait eski Türk evleri bakımından zengindir. Göynük İlçesi, sahip olduğu 110 adet tarihi konut, 17 cami, türbe, çeşme ve hamam olmak üzere toplam 127 adet sivil mimarî eser sebebiyle “Kentsel Sit Alanı” ilân edilmiştir. Göynük’te ayrıca 1922 yılında yapılan 3 katlı Zafer Kulesi bulunmaktadır. Çubuk Yaylası, Arıkçayırı Yaylası, Bulanık Yaylası, Değirmenözü Yaylası, Hacımahmut Yaylası en önemli yaylalarıdır. Sünnet Gölü, Çubuk Gölü ve Çatak Köyü Kaplıcası görülmesi gereken turistik yerlerdir.
Kıbrıscık: Yaylaları ile ünlüdür. Köroğlu Dağlarının güney yamaçlarındaki düzlük alanlarda yer alan yaylalardan Belen, Karaköy, Kökez, Bölücekkaya, Kardoğan ve 1825 m. yükseklikte bulunan Devevira en önemlileridir.
Kıbrısçık- Beypazarı yolu üzerinde bulunan Karagöl, bir hektar genişliğinde oldukça derin bir göldür. Çevresi tamamen ormanlık olan gölde kamp yapmak için çok güzel yerler vardır. Gölde çok sayıda yaban ördeği olmasından dolayı avcıların uğrak yeridir. Göl kenarında bulunan bungalov tipi evlerde konaklama imkânı vardır.
Mengen: Mengen ormanlık bir bölgedir ve yüksek yaylaları bulunmaktadır. Başlıcaları; Soğucak, Akçakoca, Bürnük, Sırıklı, Çukur Yayla, Göl Yaylası, Aktepe, Ağalar, Küçükkuz, Civcivler, Mamatlar, Elemen ve Afşar Yaylalarıdır. Ödek, Kemal Savaş, Şirinyazı ve Hızarderesi Göletleri önemli mesire yerleridir. Mengen’in en büyük özelliği; çok ünlü aşçılar yetiştirmesidir. Her yıl Eylül ayının ilk haftasında geleneksel “Mengen Aşçılar ve Turizm Festivali” düzenlenmektedir.
Mudurnu: İl merkezine 52 km uzaklıktaki Mudurnu İlçesi eski Türk evleri bakımından önemli bir özelliğe sahiptir. İlçede bulunan 165 adet ev ve 8 Cami, çeşme ve hamam olmak üzere toplam 173 adet mimari değeri yüksek yapı nedeniyle “Kentsel Sit Alanı” ilan edilmiştir. Türk sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri ise “Armutçular Konağı” dır. İlçe sınırlarındaki Sülük Gölü, Karamurat Gölü, Ümran Tepesi ve yaylalar halkın dinlenme yerleridir.
Mudurnu’ya 5 km. mesafede bulunan Babas Kaplıcası’nın metabolizma hastalıkları ve hafif diabetliler üzerinde olumlu etkileri vardır. Konaklama tesisi bulunmaktadır. Mudurnu’nun 30 km. kuzeybatısında yeralan Sarot Kaplıcası Taşkesti – Ilıca Köyü hudutları içerisindedir. Bolu ili dahilinde bulunan bütün maden sularından ayrı bir özellik taşıyan kaynak, sıcak ve sülfatlıdır.
Seben: İl merkezine 52 km uzaklıktaki Seben İlçesi Kiraz Dağı çevresinde toplanmış, ortalama 1400 m. yükseklikteki yaylalarla çevrilidir. Bu yaylaların en önemlileri Gerenözü ve Kızık yaylalarıdır. Kızık Yaylasının evleri, değişik mimarisiyle dikkati çeker. Bu evler hiç çivi kullanmadan, çam ağaçlarından çatkılı, kenetleme ve birbirine geçme şeklinde yapılmıştır. Yerden yüksekçe yapılmış merdivenler, geniş ocakları ve kendine özgü eşyaları ile bu evler değişik özellikler taşırlar.
Seben İlçesinin 14 km. güneyinde, Kesenözü Köyünde bulunan Bağlum Kaplıcaları mide, safra kesesi, solunum ve dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri olduğu bilinmektedir.
Yeniçağa: İl merkezine 37 km uzaklıktaki Yeniçağa İlçesi Ankara-İstanbul karayolu üzerindedir. İlçenin hemen kıyısında uzanan Yeniçağa Gölü kıyı boyunca uzanan ağaçları ile güzel bir mesire yeridir. Gölde tatlı su balıklarından karabalık avlanabilir.
GEZİLECEK YERLER
Müzeler ve Örenyerleri
Müzeler
Örenyerleri
Akşemsettin Türbesi- Göynük
Bolu (Bithynıum – Claudiopolis): Arkeolojik verilere göre Bolu ovasındaki ilk yerleşim M.Ö. 3. bine kadar uzanmaktadır. Şehir merkezindeki tepelerde kurulmuş olan Bithynium -Claudiopolis şehrinin tarihi ise 1978 yılında Hisartepe kazısında ortaya çıkan bulgulara göre, M.Ö. 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Çeşitli yıllarda yapılan kazılarda Antinous Tapınağı ve tiyatroya ait olduğu sanılan parçalarla, çeşitli dönemlere ait sikkeler, kaplar, şişeler, heykeller ve mezar stelleri bulunmuştur. Bu eserler halen Bolu Müzesi’nde bulunmaktadır.
Seben Kaya Evleri: ( Eski Yerleşim Bölgesi ) Seben İlçesine bağlı ve birbirlerine çok yakın olan Çeltik Deresi, Hoçaş, Kaşbıyıklar ve Yuva köylerinde derin vadiler boyunca yükselen kaya kitlelerinin yüzeyinde bir kaç katlı kaya evlerine rastlanmaktadır.
Gerede Asar Kalesi: Gerede’nin Örencik Köyü’nün güneydoğusundadır. Çevrede arazi üzerinde bol miktarda Bizans seramiği görülmekte, bu da kalenin Bizans dönemine ait olduğunu göstermektedir. Ayrıca kale üzerinde kuzeye bakan bir mağara da mevcuttur.
Camiler
Bolu’da bulunan Büyük Cami (Yıldırım Beyazıt Cami), Kadı Cami, Saraçhane Cami, İmaret Cami, Ilıca Cami, Ilıca Cami, Süleyman Paşa Cami, Yıldırım Cami, Kanunî Cami, Yukarı Tekke Cami, Eskiçağa Yıldırım Cami görülmeye değer eserledir.
Türbeler
Tokad-i Hayreddin Türbesi, Akşemseddin Türbesi, Ömer Sekkin Türbesi, Aşağı Tekke Türbesi, Ümmi Kemal Türbesi, Kasım Dede Türbesi, Babahızır Türbesi başlıcalarıdır.
Hanlar
Yukarı Taşhan: Bolu merkez Büyük Cami mahallesinde bulunan Taşhan, 1804 yılında Abdullah Ağa tarafından yaptırılmıştır.
Hamamlar
Orta Hamam: 1389 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmıştır. Çifte hamam tarzında yapılan hamamın iç mekanlarında zengin süslemelere yer verilmiştir. İl merkezindedir.
Tabaklar Hamamı: 16. yüzyılda Tavil Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. İki bölüm olan hamamın iç mekanları mermerlerle kaplıdır.
Sultan Hamamı: 16. yüzyılda Sokullu Mehmet Paşa tarafından çifte hamam tarzında yaptırılmıştır. İl merkezindedir
Süleyman Paşa Hamamı: Göynük İlçesinde bulunan hamam, 1335′li yıllarda Gazi Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Yıldırım Beyazıt Hamamı: Mudurnu İlçesinde bulunan hamam, aynı adla anılan caminin yanındadır. Aynı devirde yapılan hamamların en güzellerindendir. 1382′de yaptırılmıştır. Erken dönem Osmanlı hamamlarının en orijinal örneklerinden biridir. Hamam taç kapısı ve kubbe geçişleriyle dikkat çekicidir.
Yıldırım Hamamı: İlimiz Yeniçağa İlçesine bağlı Eski Çağa Köyünde bulunmaktadır. 1388 yılında Yıldırım Beyazıt adına yapılan hamam, mimari bakımdan önemli bir eserdir.
Aşağı Hamam: Gerede İlçesi Kitirler mahallesinde yer alan hamam 14. yy. sonlarında moloz taştan yapılmıştır.
Sivil Mimari
Göynük Evleri: “Kentsel Sit Alanı” olarak ilan edilmiş bulunan Göynük, eski Türk Evleri bakımından zengindir. Burada bulunan evler 20. yüzyıl başlarına aittir. Bazı evlerin oturma odalarında çeşitli motiflerle süslenmiş tavanlar bulunmaktadır. Evlerin önünde genellikle “Hayat” adı verilen avlular da yer almaktadır.
Mudurnu Evleri: Kentsel Sit Alanı ilân edilen Mudurnu, eski Türk evleri bakımından önemli bir özelliğe sahiptir. Sivil mimari özellikleri açısından Göynük evlerine benzerlik gösteren, ilçenin tarihi ve kültürünü yansıtan bu evler korumaya alınmıştır.
Korunan Alanlar
Yedigöller Milli Parkı
Bolu Fındığı Tabiatı Koruma Alanı
Bolu Akdoğan (Ebe Çamı)Tabiatı Koruma Alanı
Bolu Kökez Tabiatı Koruma Alanı
Bolu Sülüklügöl Tabiatı Koruma Alanı
Abant Gölü Tabiat Parkı
Kaplıcalar
Bolu kaplıcaları Şehir merkezine 5 km. mesafede, Karacasu mevkiinde bulunan kaplıcalar çevresi ormanlarla kaplı nezih bir dinlenme yeridir. Termal turizm merkezi olan bölgede termal otel ve büyük kaplıca, küçük kaplıca ve Sağlık Bakanlığı’na ait fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi olmak üzere üç birim hizmet vermektedir. Doğal kaynaklı olan bu kaplıcalar, romatizma hastalıklarına, deri, dolaşım ve kalp, solunum yolu, kadın, sindirim sistemi, böbrek ve idrar yolları, kemik ve kireçlenme hastalıkları ,metabolizma bozukluklarına iyi gelmektedir.
Karacasu Termal Turizm Merkezi
Babas kaplıcası: Mudurnu’ya 5 km. Mesafede bulunan kaplıca suları, travertenler arasından çıkmaktadır. 18 yataklı bir tesis bulunmaktadır. Kaplıca suyu metabolizma hastalıkları ile romatizma, kadın, sindirim ve böbrek rahatsızlıkları üzerinde olumlu sonuçlar vermektedir.
Sarot kaplıcası: Mudurnu’nun 30 km. kuzeybatısında Ilıca köyü hudutları içerisindedir. 66ºc sıcaklığındadır. 1500 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. Tarihî bir hamam vardır. Acı sular grubuna girmektedir. İçme kürü şeklinde kullanıldığında idrar yolu ve böbrek rahatsızlıklarına, banyo olarak kullanıldığında ise romatizma hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca yanında küçük bir konaklama tesisi bulunmaktadır.
Bağlum (Kesenözü) Kaplıcası: Bağlum kaplıcaları, Seben ilçesinin 14 km. Güneyinde, Kesenözü köyünde bulunur. Kaplıca suyu banyo olarak yüzyıllardır kullanılmaktadır. Mide, safra kesesi, solunum ve dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Kaplıcada özel şahıslar tarafından işletilen pansiyonlar bulunmaktadır.
Çatak Kaplıcası: Göynük ilçesinin 30 km. güneydoğusunda dik yamaçlar arasında çok güzel bir vadide, Himmetoğlu Köyü yakınındadır. Kaplıcanın romatizma, siyatik gibi rahatsızlıklara iyi gelmektedir. Çevrede bulunan kalıntılardan Romalılardan beri kullanıldığı düşünülmektedir.
Göller
Abant Gölü: Bolu’nun 34 km. Güneybatısında Abant Dağları üzerinde oluşmuş bir krater gölüdür.Yeraltı suları ile beslenir.
Abant Gölü çevresi flora ve fauna bakımından oldukça zengindir. Gölde bulunan ünlü Abant alabalığı yılın belirli zamanlarında, belirli bir ücret ödeyerek avlanabilir. Yöre ormanları geyikler için en uygun yaşam ortamıdır. Göl çevresindeki ormanlarda tavşan, tilki, çakal, kurt, ayı, domuz, karaca, gelincik, geyik gibi av hayvanlarıyla şahin, doğan, atmaca görülmektedir.
Piknik, kamping, sportif olta balıkçılığı, yürüyüş , tekneyle, faytonla, atla gezinti ve kışın doğal buz pateni bu tabiat parkının vazgeçilmez aktiviteleridir. Göl etrafında konaklama ve yeme-içme tesisleri bulunmaktadır.
Gölcük: Bolu’nun 13 km. güneyinde suni olarak yapılmış bir set gölüdür. Etrafı çam ve köknar ağaçları ile kaplı gölün kar altındaki görüntüsü muhteşemdir. Gölün hemen kenarında Orman Bakanlığı’nın misafirhanesi ile bir kır gazinosu vardır. Göl ve etrafı orman içi dinlenme yeri olarak Batı Karadeniz Millî Parklar Bölge Müdürlüğü denetimindedir.
Gölköy Baraj Bölü: Bolu’nun 10 km. batısındadır. Bolu ovasını sulama amacıyla yapılmıştır. Çevresi ormanlarla kaplı olan sazan ve alabalık vardır. Şehir merkezine yakınlığı ve ulaşım kolaylığı nedeni ile piknik yapmak ve olta ile balık avlamak isteyenler tarafından çok elverişlidir.
Yeniçağa Gölü: Bolu – Ankara karayolu üzerinde, yeniçağa ilçe merkezinde bulunan göl, bir çanak gölüdür. Gölde olta ile balık avlanabilir.
Karamurat Gölü Mudurnu’ya 35 km. mesafede olan göl, Akyazı’ya giden yolun kenarında ve Karamurat Köyü yakınındadır. Turna ve kadife balığı bulunmaktadır.
Çubuk Gölü: Göynük’ün 11 km. Kuzeyindedir. Kıyısında çubuk köyü bulunan, etrafı güzel çam ormanları ile kaplı çubuk gölündeki sazan ve alabalıkları olta ile avlamak serbesttir.
Sülük Gölü: Mudurnu – Akyazı yoluna 9 km. mesafededir. Mudurnu ilçesine 50 km. uzaklıkta bulunan göl, Millî Parklar koruma alanı içindedir. Bozulmamış doğasıyla ve zengin florasıyla dikkat çekmektedir. Gölde Abant alası, gökkuşağı ve kırmızı benekli alabalık bulunmaktadır.
Sünnet Gölü: Göynük’ün 27 km. doğusundadır. Fevkalade güzelliğe sahip olan gölde çok lezzetli mercan ve alabalıklar mevcuttur. Olta balıkçılığı ile bu balıkların avlanması serbesttir. Sünnet gölünde konaklama ve yeme-içme hizmeti veren bir tesis bulunmaktadır. Göl etrafında; piknik, yürüyüş, koşu ve bisiklet sporu yapabilme imkanı vardır.
Karagöl: Kıbrısçık – Beypazarı yolu üzerinde bulunan Karagöl, oldukça derin bir göldür. Kıbrıscık’a 20 km.dir. Çevresi tamamen ormanlık olan gölde kamp yapılabilir. Yaban ördeklerinin var oluşu nedeniyle avcıların uğrak yeridir. Her yıl mayıs sonunda Karagöl şenlikleri düzenlenmektedir.
Akkaya Boğazı: Bolu’nun 10 km. güneyinde, Mudurnu yolu üzerinde bulunan travertenler, Bolu’nun Pamukkalesi olarak görülmeye değer bir güzelliğe sahiptir. Akkayalardan çıkan maden suyu değişik bir tatta ve 20ºc sıcaklığında olup, modern tesislerde şişelenerek tüketime sunulmaktadır.
Yaylalar
Aladağ Yaylaları: Bolu’nun 25 km. güneyindeki dağ yamaçları üzerinde, orman alanları arasında yer alırlar. Yemyeşil düzlükleri ile piknik için de ideal olan bu yaylalar çevresinde bulunan Orman İşletme Tesisleri, Aladağ İzcilik Kampı ve Göleti ile göz kamaştırıcı güzellikler sergilerler. Kamp imkanlarının da olduğu başlıca yaylalar, Değirmenözü, Sarıalan, Gölcük, Ardıçtepe ve Üstyaka Yaylalarıdır.
At Yaylası: Bolu’nun kuzey yakasındaki dağların arkasında yer alır. Kirazları ile ünlü olan bu yayla etrafında meyve bahçeleri vardır. Her yıl geleneksel kiraz bayramı şenlikleri yapılır.
Gerede Yaylaları: Gerede’nin güneyinde 1200 – 1500 m. yüksekliklerde bulunan bu yaylalar, Haşat, Zorpan ve doğu Köroğlu Dağları üzerinde bulunan Dörtdivan yaylalarıdır.
Kıbrısçık Yaylaları: Köroğlu Dağları’nın güney yamaçlarındaki düzlük alanlarda bulunurlar. Belen, Karaköy, Kökez, Bölücekkaya, Karadoğan ve 1825 m. yükseklikte bulunan Devevira en önemli yaylalardandır.
Mengen Yaylaları: Mengen İlçesi’nin doğusunda yer alan başlıca yaylalar; Sarıklı, Soğucak, Mile, Sepetçiler, Çelebioğlu ve Çiftçatak yaylalarıdır.
Mudurnu Yaylaları: İlçenin kuzeyi ve Abant Gölü güneyinde yer alırlar. Dedeler, Alpağut, Dodurga ve Dağyolu yaylaları en önemlileridir.
Göynük Yaylaları: 1000-1500 m. arasında da bir şeritte sıralanan yaylaların en önemlileri Karabey ve Kaşıkçı yaylalarıdır.
Seben Yaylaları: Kiraz Dağı çevresinde toplanmış, ortalama 1400 m. yükseklikte olan bu yaylaların en önemlileri Gerenözü ve Kızık yaylalarıdır.
Kızık Yaylası: Kızık Yaylasının evleri, değişik mimarisiyle dikkati çeker. Bu evler hiç çivi kullanmadan, çam ağaçlarından çatkılı, kenetleme ve birbirine geçme şeklinde yapılmıştır. Yerden yüksekçe yapılmış merdivenler, geniş ocakları ve kendine has eşyaları ile bu evler oldukça değişik özellikler taşırlar.
Kuş Gözlem Alanı
Yedigöller Milli Parkı
Abant Gölü
Sportif Etkinlikler
Kayak Merkezleri Esentepe : Gerede’nin kuzeyinde 1.300 m. yükseklikte kış sporları ve kayak imkanına sahip üç yıldızlı Esentepe Oteli’nin bulunduğu bir yerdir. Tüm ilçeye hakim mükemmel bir manzaraya sahip olan otelde çim kayağı da yapmak mümkündür. Asırlık çam ağaçlarının bulunduğu Esentepe’ye bu isim bölgenin sürekli esmesi nedeniyle Atatürk tarafından verilmiştir.
Kartalkaya Kayak Merkezi
Avcılık Ve Olta Balıkçılığı: Bolu’nun dört yanını kuşatan orman tabakası ve zengin bitki örtüsü, beraberinde çok çeşitli av hayvanlarının bulunmasını sağlar. Ormanlık alanlarda, ayı, vaşak, yaban domuzu, geyik, karaca, kurt, sansar, tilki, porsuk, tavşan, kokarca, gelincik, kunduz ve sincap gibi kara hayvanları ile keklik, üveyik, bıldırcın, çil, toy, turna, çulluk, güvercin gibi av kuşları ve atmaca, şahin, kartal gibi yırtıcı kuşlar sıklıkla görülmektedir.
Ayrıca bir çok gölü bünyesinde barındıran Bolu, sportif olta balıkçılığı için ideal bir bölgedir. Abant Gölü, Gölcük, Gölköy Barajı, Yedigöller, Aladağ gölünde bulunan çok lezzetli alabalık, sazan, mercan ve gümüş balıkları olta ile avlanabilmektedir.
Yamaç Paraşütü: Yamaç paraşütü için Abant Dağları’nda çok uygun yerler mevcut olup, yaz aylarında büyük şehirlerden bu sporu yapmak isteyenler için Abant’a turlar düzenlenmektedir.
COĞRAFYA
Topraklarının yarıdan fazlası ormanlarla kaplı olan Bolu’nun yüzey şekillerinde dağlar, platolar ve ovalar önemli yer tutar. Önemli dağları güneyde Bolu Dağları , Abant Dağları , kuzeyde Sünnice Dağları , Çele Doruğu , Gerede’nin kuzeyinde Arkot ve Göl Dağları’dır. En güneyde ilk iki sıradan daha yüksek olan ve genel olarak Köroğlu Dağları adı verilen volkanik dağlar uzanır.
Yöre, yağış zenginliği ve eğimlerin çokluğu nedeniyle irili ufaklı doğa ve baraj gölleri açısından zengindir. İldeki göllerden bazıları, Abant, Yedigöller, Gölcük, Yeniçağa, Çubuk, Sünnet, Karagöl, Karamurat, Sülük, Gölköy, Aladağ ve Saraycık’tır.
Bolu genellikle Karadeniz iklim tipinin içinde yer almaktadır. Bunun yanında güney bölümlerinde İç Anadolu iklim tipi de görülmektedir.
TARİHÇE
Yazılı belgeler, arkeolojik eserler ve tarihî kaynaklara göre, Bolu’nun tarihi, Bithynialılar ile başlamaktadır. Sırasıyla Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar Bolu ve çevresine hakim olmuşlardır.
Bolu yöresine Osmanlı akını ilk kez Osman Gazi tarafından başlatılmış, Bolu yöresinin tümüyle fethedilmesi ise Orhan Gazi döneminin ilk yıllarına (1324 -1326) rastlamıştır. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde yapılan Millî Mücadele sonunda Bolu, 10 Ekim 1923′de yeni düzenlemeler çerçevesinde vilayet haline getirilerek yeni bir yönetime kavuştu.
NE YENİR?
Bolu’nun fındık şekeri, çikolatası, çam balı, kaymağı, tereyağı ünlü tatlılarıdır. Kabaklı gözleme yöreye özgü hamur işidir.
Mudurnu’nun saray helvası, köpük helvası, Göynük’ün şeker fasulyesi Seben’in elması, üzümü, Mengen’in peyniri yörenin tadılmaya değer yiyecekleridir.
Bolu’dan Yemek Tarifleri
Çoban Kavurma
Malzemeler:
1/2 Kg. kuzu eti
250 gr. domates
100 gr. yeşil biber
1 kaşık margarin
Tuz ve kekik
Hazırlanışı: Küçük parçalar halinde doğranan et, margarinle kavrulur. Domatesler doğranarak ilave edilir tekrar kavrulur. Daha sonra doğranan biberler etin üzerine konur. Biraz daha kavrulduktan sonra üzerine kekik serpilir ve servis yapılır.
Mengen Pilavı
Malzemeler:
1/2 kg. pirinç
250 gr. kuşbaşı kuzu eti
1 bardak tereyağı
1 bardak ince kıyılmış mantar
2 baş soğan
3 adet domates
8 bardak et suyu
1 kaşık şeker
1 tatlı kaşığı kekik
1 demet dereotu
1 bardak ceviz içi
tuz ve karabiber
Hazırlanışı: Haşlanan pirinçler tuzlu ılık suda bir saat kadar bekletilir. Soğuk su ile iyice yıkanıp süzgece alınır. Tencere ateşe konur,yağın bir kısmı kızdırılır, çentilmiş soğanlar ve et eklenir karıştırılır. Birkaç dakika kavrulduktan sonra et suyu eklenir üzerinde biriken köpük alınarak yarım saat kaynatılır. Sonra pirinç, şeker, tuz ve biber eklenerek 15 dakika ağır ateşte pişirilir. Kalan yağ bir tavada kızdırılarak üzerine dökülür. Tencerenin kapağı sıkıca kapatılır bir süre sonra kekik, dereotu ve ceviz üzerine serpilir ve servis yapılır.
Mantar sote
Malzemeler:
1 kg. mantar (Kanlıca)
2 adet olgun domates
Birkaç tane sivri biber
2 baş soğan
birkaç diş sarımsak
1/2 bardak su
tuz, karabiber
Hazırlanışı: Mantarlar temizlendikten ve bol su ile yıkandıktan sonra küçük küçük doğranır. Sote yapılacak tavaya bir miktar sıvı yağ konur. Önce doğranmış soğanlar ve küçük doğranmış biberler pembeleştirilir. Küp şeklinde doğranmış ve kabuğu soyulmuş domatesler ilave edilir, önceden hazırlanmış olan mantarlar da ilave edilerek yarım bardak su, tuz, karabiber ve sarımsak katılarak pişirilir.
NE ALINIR?
Bolu’nun çam kolonyası, fındık şekeri, Bolu çikolatası, çam balı, kaymağı, tereyağı, kabaklı gözlemesi; Mudurnu’nun saray helvası, köpük helvası, ipek oyaları; Gerede’nin deri ve bakır eşyaları; Göynük’ün şeker fasulyesi, el dokumaları; Seben’in elması, üzümü; Mengen’in peyniri; Kıbrıscık’ın pirinci, el dokuması torbaları ve kilimleri, hediyelik olarak satın alınabilir.
LİNKLER
Bolu Valiliği http://www.bolu.gov.tr
YAPMADAN DÖNME
Sonbaharda Yedigöller’de kamp yapıp fotoğraf çekmeden,
Abant Gölü ve diğer göl çevresinde yürüyüş yapmadan,
Mudurnu ve Göynük evlerini görmeden,
Bolu Yaylalarında gezmeden,
Kartalkaya’da kayak, Abant’da yamaç paraşütü yapmadan.
Seben Kaya evlerini görmeden,
Bolu’nun çam kolonyası, fındık şekeri, Bolu çikolatası, çam balı, kaymağı, tereyağı, kabaklı gözlemesi; Mudurnu’nun saray helvası, köpük helvası, ipek oyaları; Gerede’nin deri ve bakır eşyaları; Göynük’ün şeker fasulyesi, el dokumaları; Seben’in elması, üzümü; Mengen’in peyniri; Kıbrıscık’ın pirinci, el dokuması torbaları ve kilimleri; satın almadan,
Geleneksel “Mengen Aşçılar ve Turizm Festivali”, Dörtdivan Yayla Şenlikleri ve Bolu Köroğlu Kültür Sanat Turizm Festivali izlemeden,
… Dönmeyin.