BULMACA SÖZLÜĞÜ N HARFİ
Nabız atışlarını kaydeden alet.:SFİGMOGRAFNadir topraklar grubundan kimyasal bir element.:GADOLİNYUM
Nafaka verme,yoksulları besleme.:İNFAK
Naiplik.:NİYABET
Nakarat. : KAVUŞTAK
Nakitler, paralar. : NUKUT
Nakşibendi tarikatına bağlı bir kol.:AHRARİYE
Nal değiştirme işlemi.:KAYAR
Nalbantların kullandığı küçük çekiç.:NALÇIN
Nalıncı çivisi. : KABARA
Namaz kılma yeri.:MUSALLA
Namaz. : SALAT
Namazda ayakta durma.:KIYAM
Namazlar.: SALAVAT
Namibia ve Angola’da yaşayan bir halk. : AMBOLAR
Namlı,ünlü.:NAMİ
Namlusu ince, sivri ve hafifçe eğik uzun İspanyol bıçağı. Keskin İspanyol bıçağı. :NAVAHARİ : NAVAJA
Namlusu genellikle yivli, kısa ve hafif bir tüfek. :KARABİNA
Namlusu kavisli, iki yanı da kesici,bir tür uzun savaş bıçağı. :YATAĞAN
Namlusu kısa, kurşun atan bir çeşit küçük tüfek. :FİLİNTA
Namuslu, iffetli. Temiz.: SİLİ
Namuslu,iffetli kadın.:AFİFE
Namuslu.AVER
Namussuz,yalancı,şarlatan.:KALTABAN
Nane esansından elde edilen,renksiz,keskin kokulu,bir tür alkol kristali.:MENTOL
Nane türünden güzel kokulu bir bitki. : YARPUZ
Nane yapraklarından elde edilen esans.:NANERUHU
Nankörlük.:KÜHRAN
Napoli balıkçılarının söylediği halk türküleri.:NAPOLİTEN
Napoli mafyasına verilen ad. : CAMORRA
Napolyon döneminde Fransa’da ve Avrupa’da yaygın olan yapı,mobilya ve giyim biçemi.:AMPİR
Nar çiçeği rengi.:VERMİYON
Nar çiçeği renginde bir süs taşı. : GRENA
Nar, erik, kızılcık gibi yemişlerden yapılan pekmez. : NARDENK
Naraburnu’nun mitologyadaki adı.:ABYDOS
Nargile borusu.:MARPUÇ
Nargile ile içilen bir tütün cinsi. : TÖMBEKİ
Nargile tütünü.:TÖMBEKİ
Nargileyi kolayca içmeyi sağlayan ve nargileye takılan hortum biçiminde uzun ve bükülgen boru,nargile ağızlığı.:MARPUÇ
Narin. : YEPELEK
Nasıl,niçin.:NİTE
NATO’nun gizli ve askeri terör örgütü.:GLADİO
Nauru’nun uluslar arası kodu.:NRU
Nazenin.:YEPELEK
Nazım Hikmet’in Akşam gazetesine yazdığı yazılarda kullandığı takma ad.:ORHAN SELİM
Nazım Hikmet’in soyadı. : RAN
Nazım Hikmet’in bir oyunu.:ENAYİ
Nazi hücum kıtası. : SA
Nazi partisinin askeri polis örgütünü simgeleyen harfler. : SS
Nazi toplama kamplarında tutuklu arkadaşlarını yönetmekle görevli ve genellikle adi bir suçtan hüküm giymiş tutuklu.:KAPO
Nazilerin politikasında Germen asıllı kimselere yakıştırılan ad. : ARİ
Ne güzel,ne iyi :KEKA
Ne pahasına olursa olsun hedefine varmak, başarıya ulaşmak isteyen kimse.:AFERİST:ARİVİST
Ne tamamıyla yaş nede kuru olan az tavlı toprak.:ALADARBIZ
Nebiler,peygamberler.:ENBİYA
Nedeni bilinmeyen hastalıklar için kullanılan sözcük.:ESANSİYEL
Nedensel.:İLLİ
Nedensellik :İLLİYET
Nefes,ruh.:NESME
Nefret edilen,iğrenç,tiksindirici.:MENFUR
Nefsin isteklerini kırma.:RİYAZET
Negatif elektrikle yüklü iyon.:ANYON
Negatif uç. : KATOT
Nehirlerin sürükleyip biriktirdiği kalın kum.:KAYIR
Nem ölçer. : HİGROMETRE
Nemli toprak.:GÖNEN
Nemrut dağı üzerindeki dev heykelleri gerçekleştiren ve kuzey Suriye ile Güneydoğu Anadolu’da hüküm süren eski krallık.:KOMMAGENE
Neon’un simgesi. : NE
Neoplazma. : UR
Nepal halkının Everest dağına verdikleri ad.:SAGARMATHA
Nepal ve Tibet’te silah olarak kullanılan ağır pala.:KUKRİ
Nepal’in başkenti.:KATMANDU
Nereden Geliyoruz ? Kimiz ? “Altın Vücutlar” gibi yapıtlarıyla ünlü Fransız ressam. : GAUGUİN
Nergisgillerden bir bitki türü ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri.:FULYA
Nesirde yapılan kafiye.:SECİ
Nesne, şey. : NEN
Nesnel. : AFAKİ
Nesnelcilik.:AFAKİYE
Nesnelcilik.:OBJEKTİVİZM
Nesneler, somut şeyler hakkında insanda var olan bilgi. : İDEA
Nesneleri bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme sanatı.ERSPEKTİF
Nesneleri geometrik biçimlerde gösteren bir sanat akımı.:KÜBİZM
Nesneleri üç boyutlu gösteren fotoğraf tekniği.:HOLOGRAFİ
Nesnelerin veya olayların miktarını rakamlarla belirtme işi :İSTATİSTİK
Nesnenin kendisi. :NUMEN
Nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi.:KONTUR
Neşeli olmak. : ŞETARET
Neşeli ve güler yüzlü kimse.:BEHİÇ
Neşeli,hareketli,sokulgan.:CİVELEK
Nevroz,sinir argınlığı.:NEVRASTENİ
Nevşehir ve Kayseri yöresine özgü,içi peynirli bir tür mantı.ERAVU
Newyork’ta 1960’larda ortaya çıkan ve biçimindeki aşırı sadelikle ayırt edilen sanat akımına verilen ad.:MİNİMAL
Ney çalan kimse. : NEYZEN :NAYİ
Neyzen Tevfik’in bir şiir kitabı. : HİÇ
Nezle. : NEVAZİL: İNGİN:DUMAĞI
Niğde ilinde bir krater gölü ve kaplıca.:NARLIGÖL
Niğde ilinde,Toros kurbağalarının yaşam alanı olan bir göl.:KARAGÖL
Niğde,Nevşehir ve Ürgüp yörelerinde yetişen,nitelikli bir şarap veren beyaz üzüm cinsi.:EMİR
Nihat Behram’ın bir romanı.:KIZALİ
Nijer’in başkenti.:NİAMEY
Nijerya müziğine özgü,bir tür uzun trompet.:KAKAKİ
Nijerya ve Kamerun’dan getirilen zenci köleleri Küba’da oluşturdukları dinsel hareket.:ABAKUA
Nijerya’da bir kent. : ENUGU
Nijerya’da yaşayan bir halk. : İBOLAR
Nijerya’da yaşayan bir halk.:NUPELER
Nijerya’dan tüm dünyaya 1960’larda yayılan bir tür popüler dans müziği. : JUJU
Nijerya’nın başkenti.:ABUJA
Nijerya’nın para birimi.:NAİRA
Nikaragua plakası. : NİC
Nil ırmağında kullanılan yelkenli bir tekne.:FELUKA
Nil levreği de denilen iri bir balık.:LATES
Nilüfer cinsinden bir bitkiye verilen ad. : LOTUS
Niş. : DİKEN
Nişanlı,yavuklu,sözlü.:ADAKLI
Nişasta,süt ve su karışımının önce pişirilmesi,buz dolabında katılaşmasından sonra ceviz büyüklüğünde kesilip şeker ve gül suyu içinde üzerine fıstık serpilerek sunulan bir tatlı türü.:SUMUHALLEBİSİ
Nişasta,şeker ve su karışımının pişirilerek soğutulmasıyla yapılan bir tür tatlı.ELTE
Nişasta.: KET
Nişastanın sindirilmesine yarayan,tükürükte bulunan bir enzim.TİYALİN
Nişastayı parçalayarak şekere çeviren enzim. : AMİLAZ
Niteleyen.:VASFİ
Niteliği düşük,eski,elde kalmış.:TAPON
Nitelik, özellik, ölçü, boyut. : UZANIM
Nitelikler,özellikler.:HAVAS
Niteliksiz odun kömürü.:MARSIK
Nitrik asidin halk arasındaki adı. : KEZZAP
Niyet.:YASAN
Nobel Tıp ödülünü 1960 da kazanan Avustralyalı hekim ve viroloji uzmanı.:BURNET
Nobran,kaba.:NADON
Noel Baba olduğuna inanılan efsanevi aziz.:AYANİKOLA
Noel yortusu. : NATİVİTAS
Nohut büyüklüğündeki yemişi baharat olarak kullanılan ve “kokulu kiraz” da denilen bir ağaç.:MAHLEP
Nohut püresi ve tahinle hazırlanan soğuk meze.(Antakya).:HUMUS
Nohut ve parça etin de konulduğu,yoğurtta kaynatılmış bir tür mantı.:ŞİŞPEREK
Nohut,patates,tahin ve soğanla yapılan bir tür meze.:TOPİK
Nohutla yapılan bir yemek.:FALAFEL
Nokta ve çizgilerden oluşan bir alfabe kullanan telgraf sistemi.:MORS
Noktalar. : NUKAT
Normal atmosfer basıncında,ısınma ısısı 15 santigrat derecelik suyunkine eşit olan bir cismin,bir gramının sıcaklığını 10 derece yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi.:KALORİ
Normal olarak yalnızca şizofrenlerde,düş görenlerde ve dinsel coşkuyla kendinden geçen kişilerde görülen ruh durumuna benzer etkiler yaratan maddelerin ortak adı,psikomimetik.:HALÜSİNOJEN
Normal sıcaklıkta doğada katı durumda bir takım maddelerle karışık veya birleşik olarak bulunan veya kimyasal yollarla elde edilen inorganik madde.:MİNERAL
Normalden daha az pişirme usulü.:ALDANTE
Norveç,İskoçya ve Kuzey Amerika kıyılarında buzulların oluşturdukları dik yamaçlı,derin eski buzul koyaklarının aşağı kesimlerinin deniz altında kalmasıyla oluşan körfez.:FİYORT
Norveç’te kent. : STAVANGER
Notada bir sesin yarım ton inceltildiğini gösteren işaret.İYEZ
Notaları değerlerine göre seslendirmeyi amaçlayan müzik çalışması.:SOLFEJ
Noter. : KATİBİADİL
nuca bağlanmamış.:MUALLAK
Numune.:EŞANTİYON
Nurdan varlık.:MELEK
Nuri Bilge Ceylan’ın bir filmi.:KASABA: MAYIS SIKINTISI: UZAK
Nurlu, ışıklı. : ZİNNUR
Nusayriliğin kutsal simgesi. : AMS
Nüans. : ANAT
Nükleer bir bombanın veya merminin gücünü ölçmeye yarayan birim.:MEGATON
Nükleer birleşme. : FÜZYON
Nükleer bölünme. : FİZYON
Nükleer etkinliğin ölçümünde kullanılan birim.:BEKEREL
Nükteci.:NEKRE
Nürnberg Mahkemesince 1946 da mahkum edilen Nazi savaş suçlularının kapatıldığı ünlü hapishane.:SPANDAU
Nyobyum’un simgesi. : NB
Obur.. : HIRA.:EKUL
Oburlar.:EKELE
Obüslerden,bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper.:KAZAMAT
Ocak ayının 28’inde başlayan fırtına. : AYANDON
Odak boyutu birkaç santimetre olan yaklaştırıcı mercek.:BÜYÜTEÇ
Odak uzaklığı. : FOKAL
Odalar arasında gezdirilebilen bir tür kömür sobası.: SALAMANDRA
Odun kömürü. : ALAS
Odun külünden özümlenen potasyum karbonat.:KALİ
Odun liflerini içinde bulunabilecek yabancı maddelerden arıtma ünitesi.:RAFİNATÖR
Odun,kireç gibi ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan iki yüz elli kiloya eşit ağırlık ölçüsü.:ÇEKİ
Odunu doğramacılıkta ve parke yapımında kullanılan bir Afrika ağacı. : LİMBALİ
Odunu marangozlukta ve kaplamacılıkta kullanılan bir Afrika ağacı.:AKO
Odunu tornacılık ve kaplamacılıkta kullanılan,kömürü ile karakalem resim yapılan küçük bir ağaç.:İĞAĞACI
Odunundan kırmızı boya çıkarılan bir ağaç. : BAKAM
Odunundan tarak,kaşık yapılan çok sert kereste veren bir ağaç. : ŞİMŞİR
Odysseus’un memleketi.:İTAKİ
Oğlak burcu.:CEDİ
Oğlan saçı biçiminde kesilmiş kadın saçı.:ALAGARSON
Oğlancı.:LUTİ
Oğul otu. : MELİSA
Oğulcuk,rüşeym.:EMBRİYON
Oğuz Atay’ın yarattığı,yazınsal karakterlerin genel davranış biçimi.:OYUN
Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri. : EĞMÜR
Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri.:SALUR
Oğuzların Bozok kolundan bir Türkmen boyu olarak Selçuklularla birlikte Anadolu’ya gelen ve Osmanlı hanedanının kökenini oluşturan konar göçer topluluk.:KAYILAR
Ok atan,okçu.:TİRENDAZ
Ok atılan yayın iki ucu arasındaki esnek bağ.:KİRİŞ
Ok torbası, kılıfı. : SADAK : GEDELEÇ
Ok. : TİR
Okçu,ok atıcı.:KEMANKEŞ
Okkanın dört yüzde birine eşit olan eski bir ağırlık ölçüsü.İRHEM
Oklar.:SİHAM
Oklava ile açılan ince,yuvarlak hamur yaprağı.:YUFKA
Oksijenden yoksun bir yer altı su örtüsü tarafından sürekli doymuş halde tutulan toprak ya da kat.:GLEY
Oksijensiz yerde yaşayabilen,yetişebilen.:ANAEROBİK
Okullarda öğrenciler arasında düzeni sağlamakla görevli kimse,mubassır.:GÖZETMEN
Okullarda öğrencilerin sunduğu,programında şiir,oyun gibi gösterilerin yer aldığı eğlence.:MÜSAMERE
Okuma yazması olmayan.:ÜMMİ
Okuma yitimi. : ALEKSİ
Okun kirişe geçen ucundaki kertik.:GEZ
Okutman. : LEKTÖR
Okuyucu,okur. : KARİ
Okyanus bilimi. : OŞİNOGRAFİ
Okyanus rüzgarı. : ALİZE
Okyanusların çok derin yeri. : ABİS
Okyanusya halklarının yiğitlik ve bereket tanrısı.:TİKİ
Okyanusya’da ve Güney Amerika’da yetişen kozalaklı büyük ağaç. : AROKARYA
Olağandan büyük. : İRİ
Olağanüstü çekiciliği olan liderlerin kendisine ve kişiliğine yakıştırılan büyüleyici güç ve yetenek.:KARİZMA
Olağanüstü durum.:KERAMET
Olağanüstü durumlarda özel kişilerin taşınır mallarına el koyma.:İSTİMVAL
Olağanüstü yeteneği ve yaratıcı gücü olan kimse.AHİ
Olağanüstülüğüne inanılan düşsel sıvı.Büyülü içki. : İKSİR
Olası, olabilir. : MUHTEMEL
Olasılık kuramında iki rastgele değişkenin kendi ortalamalarıyla olan farklarının çarpımının beklenen değeriyle tamamlanan fonksiyonu. : KOVARYANS
Olay,olgu.:FENOMEN
Oldukça bağnaz bir Yahudi topluluğu. : HASİDLER
Oldukça şişman.:ETLEÇ
Olgun Hindistan cevizinden yapılan bir tür tespih.:TOM
Olgunlaşınca kendiliğinden çatlayıp açılmayan,tek odacıklı ve tek tek tohumlu kuru meyve.:AKEN
Olgunlaşmak üzere olan tahıl. : FİRİK
Olgunlaşmış,gelişmiş.:MÜTEKAMİL
Olgunluk sınavı. : BAKALORYA
Olgunluk.:YETKİNLİK
Olmadan önce.:KABLELVUKU
Olmak eylemi ya da biçimi. : OLUŞ
Olmuş bir iş,vakıa.:OLUT
Oltaya yada tuzağa konulan yem.:BEN
Oltaya yerleştirilen düzenek.:MASARA
Oluntu. : EPİZOT
Olup bitenin,ruhlar alanının gizli güçleri tarafından yönetildiğine inanan ilkel anlayış, canlıcılık.:ANİMİZM
Omlet . : KAYGANA
Omurgalı hayvanların,özellikle memelilerin henüz doğmamış yavrusu.:CENİN:DÖLÜT:FETÜS
Omurgalılarda,denge ve yönelimle olan ilgileri bakımından işitme taşlarına verilen ad.:STATOLİT
Omurgalıların karaciğerinden salgılanan kahverengimsi sarı renkte safra pigmentine verilen ad.:BİLİRUBİN
Omuzdan bele çapraz olarak inen bağ,kılıç askısı. : HAMAİL
Omuzdan yarı bele kadar inen pelerini olan palto.:MAKFERLAN
Omuzlardan aşağı dökülen geniş,kolsuz bir çeşit üstlük,harmani.ELERİN
Omuzluk. :APOLET
On beşinci asırda önce İtalya’da başlayan sonra Avrupa’ya yayılan sanat ve bilim.:RÖNESANS
On dokuzuncu asırda Fransa’da ortaya çıkan ve iki kişiyle oynanan bir kağıt oyununa verilen ad.:EKARTE
On altı taşla oynanan bir zeka oyunu.AMA
On altıncı ve on yedinci yüzyıllarda İskoçya ve Kuzey İngiltere’de,on sekizinci yüzyıldan başlayarak da İrlanda’da yaygın olan ve genellikle tek başına yapılan halk dansı.:JİG
On altıncı yüzyılda Osmanlı karşıtı Sırp,Hırvat,Arnavut,Dalmaçyalı kişilerden oluşan sınır çetelerine verilen ad.:USKOKLAR
On altıncı yüzyılda yaşayan ve yetkin bir renk ustası olarak tanınan İranlı minyatürcü.:AGAMİREK
On beş beyitten az olmayan,bütün beyitlerin ikinci dizeleri en baştaki beyit ile uyaklı bulunan ve çoğu kez büyükleri övmek için yazılan divan edebiyatı manzumesi.:KASİDE
On beşinci asırda Fransa’da kullanılmaya başlanan,taşınabilir ateşli silah. Omuzda taşınan,uzun bir tabanca.Çok eski zamanlarda kullanılmış olan bu silaha Fransızlar el topu da derler.:ARKEBÜZ
On beşinci yüzyıldan başlayarak İtalya’da üretilen kalay sırlı seramik. : MAJOLİKA