BULMACA SÖZLÜĞÜ A HARFİ
Abadan yapılmış terlik.ANTUFLAAbani de denilen bir tür beyaz kumaş. : AĞABANİ
Abartı. : MÜBALAĞA
Abartılı gurur,kuşku,güvensizlik,bencillikle belli olan bir ruh hastalığı.ARANOYA
ABD Başkanı Eisenhower’in takma adı. : İKE
ABD Başkanları Washington,Jefferson,Lincoln ve Roosevelt’in dev büstlerinin oyulduğu dağ.:RUSHMORE
ABD haber alma örgütünün simgesi. : CİA
ABD halkından olan kimse. : YANKİ
ABD’de yaygın olan ve çağdaş uygarlığa karşı oluşlarıyla tanınan bir tarikatın üyelerine verilen ad. : EMİSH
ABD’de oldukça yaygın olan ve “Birleşme Kilisesi” adıyla tanınan tarikatın kurucusu olan Koreli din adamı. : MOON
ABD’de yaygın olan ve birden çok kadınla evlenmeyi gerekli gören bir dinin mensuplarına verilen ad. : MORMONLAR
ABD’de ilk atom bombası denemesinin yapıldığı kent. : LOSALAMOS
ABD’de Latin kökenli göçmen işçilere verilen ad. : LATİNO
ABD’de yayımlanan dünyanın en ünlü mizah dergilerinden biri. : MAD
ABD’de,Batı Afrika’da ve dünyanın benzer başka ülkelerinde zaman zaman beliren,dönercesine yükselen dar çerçeveli hava hareketi.:TROMB
ABD’de,değişmeyen bir oyuncu kadrosu ve kalıp olaylara dayalı sürekli bir öyküsü olan,eylemden çok diyalogun önemsendiği ve gerçek yaşamdan daha ağır bir tempoda gelişen radyo ve televizyon dizilerine verilen ad.:SOAPOPERA
ABD’de,New Mexico’nun kuzeybatı kesiminde,Arizona’da ve Utah’ın güneydoğu kesiminde yaşayan ve sayıları 100 bin dolayında olan Kızılderili topluluğu.:NAVAHOLAR
ABD’li bir rock müzik grubu. : REM
ABD’nin güney batısı ile Meksika’nın kuzeyinde doğal olarak yetişen ve yağı,sabun,şampuan ve saç kremi gibi çeşitli kozmetik ürünlerinde kullanılan sert dallı bitki.:JOJOBA
ABD’nin güneydoğu eyaletlerinde yaşayan ve Osmanlı denizcilerinin torunları olduklarına inanılan bir halk.:MELUNCANLAR
ABD’ye bağımlı devletlerden Guam’ın başkenti.:AGANE
Abdest alırken eli ıslatıp başa,meste sargı veya yaraya sürme,sıvazlama.:MESH
Abdülhak Hamit Tarhan’ın manzum trajedisi. : NESTEREN
Abecenin bir yada bir çok harfini kullanmamaya özen gösterilerek yazılan yazı.(Halk edebiyatındaki lebdeğmez denen şiir türü bunun en güzel örneklerinden biridir.).:LİPOGRAM
Abla.:CİCE
Aborda sırasında meydana gelebilecek çarpmaların etkisini azaltmak için gemi ile yanaşılan mevki yada iki gemi arasına konulan halat,ağaç,lastik vs.:USTURMAÇA
Acele,tez anlamında kullanılan yerel bir sözcük.:ALADI
Acem hükümdarı. : EKASİRE
Acem pirinci ve tereyağıyla pişirilip üzerine kuzu eti yada uykuluk konarak yenen pilav.:ÇİLAV
Acem pirinciyle pişirilen etli bir pilav türü.:ÇİLAV
Acemi boğa güreşçisi.:NOVİLLERO
Acemi zeybek.:KIZAN
Acemi, bir işe yeni başlayan. : NEVNİYAZ
Acemi. : TOR
Acı ,keder,üzüntü. : ISTIRAP
Acı biber.:KAYEN
Acı çaça da denilen bir balık.APALİNA
Acı çikolata : BİTTER
Acı kahve. : MIRRA
Acı kavun. : EŞEK HIYARI
Acı portakal esansı ve kınakına özütü içeren soda tipi.:TONİK
Acı portakal kabuğundan yapılan bir çeşit likör . : KÜRASO
Acı pul biber. : İSOT
Acı yitimi. : ANALJEZİ
Acı, üzüntü. : ELEM
Acıbadem ağacı. : EREZ
Acıbakla,Yahudi baklası gibi adlar da verilen ve nohuda benzer meyveleri kaynatıldıktan sonra yenen bitki.:TERMİYE
Acıbalık da denilen bir tatlı su balığı.:GÖRDEK
Acıklı olay, dram. : HAİLE
Acıklılık. : FECAAT
Acımasız,gaddar,zalim.ELİBALTA
Acımasız,merhametsiz,zorba.:CEBERUT
Acımasız,merhametsiz.:GADDAR
Aç gözlü.: TAMAHKAR
Açgözlülük. : TAMAH
Açı ölçer.:GONYOMETRE
Açı ölçme cetveli,iletki.:MASTARA
Açı ölçmeye ya da çizmeye yarayan araç. : İLETKİ
Açı ölçmeye yarayan dönme hareketli bir çeşit cetvel. : ALİDAT
Açık tohumlardan parklarda süs bitkisi olarak yetiştirilen, yurdu Güney Asya olan,palmiyeye benzer ağaç. : SİKALAR
Açık alanlardan ve kalabalık yerlerden aşırı derecede korkma.:AGORAFOBİ
Açık artırma ile satış.:MEZAT
Açık artırma.:MÜZAYEDE
Açık bir kitabın solda kalan sayfası,arka sayfa.:VERSO
Açık deniz,engin.:ALARGA
Açık denizden bir kum setiyle ayrılmış yada kıyı dilinin gelişmesiyle göl biçimini almış sığ koy yada körfez,deniz kulağı.:LAGÜN
Açık duran baş parmağın ucundan işaret parmağının ucuna kadar olan uzaklık.: SERE
Açık eflatun renk.: KIZILŞAP
Açık elin iç yüzüyle vurulan tokat.:SİLLE
Açık havada ızgara veya kızartma yapmaya yarayan ocak.:BARBEKÜ
Açık kapı ve pencereler arasında oluşan hava cereyanı.: KURANDER
Açık kestane renginde olan.:KONUR
Açık mavi hareli ela göz.:ÇAKIR
Açık mavi, kırmızı ve beyaz,sıkı ve tatlı küçük elma. : ABİ
Açık mor renk.:EFLATUN
Açık pokere verilen bir başka ad.UGUDUK
Açık saman renginde bir tür ipek kumaş.:SADAKOR
Açık sarı renk. : BALKÖPÜĞÜ
Açık sarı renkli at.:CERDE
Açık toprak rengi. : BOZ
Açık turuncu renk.:KAZAYAĞI
Açık ve yüksek sesle.:CEHREN
Açık yeşil renk. : FİLİZİ
Açık yeşil renkli,mayhoş ve kokulu bir elma cinsi.:RENET
Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş. : YEŞİM
Açık, ortada. : AYAN
Açık,aşikar.:CELİ
Açıkça,apaçık,açıktan açığa.:SARAHATEN
Açıkgöz, kurnaz, hin.: EKE
Açıkgöz,akıllı,çalışkan anlamında yerel sözcük.:ZİREK
Açıkgöz.:CİNGÖZ
Açıklığı örtmek için kapı ya da dolap kapaklarının kenarlarına çakılan çıta. : BİNİ
Açıklık,bellilik.:BEDAHET
Açıktaki bir duvarı hava koşullarından korumak için üstüne konan örtü öğesi.:HARPUŞTA
Açıktan geç,yaklaşma anlamında bir denizcilik ünlemi.:ALARGA
Açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk: ÇENET
Açılma,açıklık.:KÜŞAYİŞ
Açılmış bir deliği işlemek,genişletmek ve temizlemek için kullanılan kesici çelik kalem.:RASBA
Açımlama,yorumlama.:ŞERH
Açma, açılış. : KÜŞAT
Ad kavmi hükümdarı Şeddad tarafından cennete benzetilerek yaptırılan efsanevi bahçe. İREM
Ad verilmiş,adı olan.:MÜSEMMA
Ad veya numara çekilerek oynanan şans oyunlarının genel adı.: LOTARYA
Ad,unvan,etiket.:TİTR
Ada.:CEZİRE
Adaçayı. : MERYEMİYE
Adak. : NEZİR
Adalet. :TÜRE
Adana ilinde ünlü bir antik kent. : ANAZARBA
Adana ilinde ünlü bir höyük.:MİSİS
Adana ovasında kıyı gölü. : AKYATAN
Adana ve Mersin yöresinde güğümle doldurularak sokaklarda satılan ve böbreğe iyi geldiğine inanılan meyankökü şurubu.:AŞLAMA
Adana ve Mersin yöresine özgü,nişasta ve gül suyuyla yapılan bir tatlı.:BİCİ
Adana yöresinde yetiştirilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki.:MÜHLİYE
Adana yöresine özgü kıyma,soğan ve domatesle hazırlanan bir yemek.:BANDURİ
Adana yöresine özgü,cevizli bir hamur tatlısı.:KARAKUŞ
Adana’da bir baraj.:ÇATALAN
Adana’nın Kozan ilçesinde,MÖ 3. yüzyıla tarihlenen ünlü kale.:KARASİS
Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde antik bir kent. : ŞAR
Adana’nın Yumurtalık ilçesinin eski adı.:AYAS
Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı bir belde. : GEÇİTLİ
Adanmış ülke yada İsrail ülkesinin eski adı.:KENAN
Adbilimin dağ adlarını inceleyen dalı.:ORONİMİ
Adcılık.:NOMİNALİZM
Adem ile Havva’nın üçüncü oğlu. : ŞİT
Adet kanaması.:MENSTRÜASYON
Adet yokluğu. : AMENORE
Adı hemen akla gelmeyen ufak ve değersiz şeyler için kullanılan sözcük.:ZAMAZİNGO
Adı kötüye çıkmış kimse.:BEDNAM
Adım aralığı. : FULE
Adım.:HATVE
Adın durum eklerinden biri. : DE
Adını Ankara’nın bir ilçesinden alan ve kaliteli bir şarap veren siyah üzüm cinsi.:KALECİKKARASI
Adını anma,sözünü etme.:ZİKİR
Adını bir Amerika ülkesine vermiş olan ağaç cinsi.:BREZİL
Adını bir siyasetçiden Fransız faşizmi. : PUJADİZM
Adını bugünkü Bogota yakınlarında yaşamış bir yerli kabilesinin efsanevi yöneticisinden alan masalsı altın ülkesi.: ELDORADO
Adını Çek yazar Karel Çapek’in bir tiyatro yapıtından alan ve belirli bir işi kendi kendine yapabilen otomatik aygıt.:ROBOT
Adını İbni Rüşd’den alan ve insan aklıyla Tanrı aynı şeydir,ruh ölümlüdür gibi düşünceleri savunan görüş.:AVERROİZM
Adıyaman ilinde, Kommagene krallığının beş önemli kentinden biri. : PERRE
Adıyaman ilinde,Roma döneminden kalma ünlü köprü: CENDERE
Adıyaman yöresine özgü,kuşbaşı et ve bulgurla yapılan bir yemek.:TAPLAMA
Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde bir göl.:AZAPLI
Adil hükümdar.AVER
Adriya denizinde kullanılan,büyük ve çok hafif gondol.EOTA
Af ve merhamet sahibi,yargılayıcı.:GAFFAR
Afgan halklarından biri. : PEŞTUN
Afganistan ve Pakistan kadınlarının yüzlerini örtmek için kullandıkları bir tür peçe: BURKA
Afganistan’ın para birimi. : AFGANİ
Afrika kabilelerinde krala verilen ad.: KABAKA
Afrika kokarcası da denilen bir kürk hayvanı. : ZORİLLA
Afrika kökenli bir Amerikan müziği.:CAZ
Afrika kökenli bir dans. : BAMBULA
Afrika kökenli öldürücü bir virüs.:EBOLA
Afrika misk kedisi. : KALEMİS
Afrika müziğine özgü,özellikle Angola’da kullanılan, ağaçtan yapılma ve silindir biçiminde bir el davulu. : NGOMA
Afrika ülkelerinde yaşayan Müslümanların kurban bayramına verdikleri ad.:TABASKİ
Afrika ve Amerika’da yetişen,iri gövdeli ve uzun yapraklı bir palmiye.:RAFYA
Afrika ve Asya’nın kurak bölgelerinde yaşayan bir antilop. : GERBİL
Afrika ve Asya’nın sıcak bölgelerinde yaşayan çok zehirli bir yılan türü. : KOBRA
Afrika ve Hindistan’ın tatlı sularında yaşayan, eti lezzetli bir balık. : LATES
Afrika zencilerinin çalı çırpıdan yaptıkları çardak gibi barınak. : APATAM
Afrika zencilerinin kullandığı,pişmiş topraktan koni biçiminde yapılmış bir müzik aracı.:BANYA
Afrika’da bir ırmak. : OTİ
Afrika’da bir oyun türü. : AVELE
Afrika’da bir ülke. : BENİN-ERİTRE-GANA-LESOTHO
Afrika’da çitle çevrili ir hayvan barınağı ile çevresindeki evlerden oluşan yerleşme biçimi.:KRAAL
Afrika’da gruplar halinde yaşayan ve firavun faresi de denilen , boyu 30 cm kadar olan memeli bir hayvan.:KUYRUKSÜREN
Afrika’da ve Arabistan’da yaşayan bir maymun cinsi. : BABUİN
Afrika’da yaşayan bir antilop türü. : ORİBİ :UREBİ: KOB
Afrika’da yaşayan bir leylek türü.:MARABU
Afrika’da yaşayan bir yaban kedisi.:İMPAKA
Afrika’da yaşayan cüce şempanze türü.:BONOBO
Afrika’da yaşayan en iri antiloplardan biri. : ELAND
Afrika’da yaşayan iki antilop türünün ortak adı. : GNU.:KUDU
Afrika’da yaşayan İnek antilobu. : KAAMA
Afrika’da yaşayan iri bir antilop: BEİSA
Afrika’da yaşayan parıltılı, mavi ve yeşil tüylü bir kuş. : ALAYCIKUŞ
Afrika’da yaşayan ve “Alurlar” da denilen halk. : LURİLER
Afrika’da yaşayan ve çok hızlı koşabilen bir antilop. : İMPALA
Afrika’da yaşayan, narin ve küçük bedenli bir antilop. : BEİRA
Afrika’da yaşayan,çok uzun boyunlu bir antilop.:GERENUK
Afrika’da yetişen ve odunu doğramacılıkta kullanılan büyük bir ağaç: İROKO : MAKORE
Afrika’da yetişen ve odunu marangozlukta kullanılan bir ağaç.: AKO.:LİMBA.:NAGA
Afrika’da yetişen ve udunu marangozlukta kullanılan büyük bir ağaç. : OBEŞE
Afrika’da yetişen,kerestesi parlak,öz odunu mor,dış odunu pembe renkli mobilyacılıkta kullanılan bir ağaç. :OKUME
Afrika’dan zenciler tarafından getirildiği sanılan ağır bir Küba dansı. : HABANERA
Afrika’nın en yüksek dağı Kilimanjaro’nun yerli dillerde özgürlük anlamına gelen adı. : UHURU
Afrika’nın hızlı koşular için yetiştirilmiş evcil hecin devesi. : MEHARİ
Afrika’nın orta kesimlerindeki bataklık ve longozlarda yaşayan bir antilop türü.:SİTATUNGA
Afrika’nın tropikal bölgelerinde yaşayan iri bir leylek cinsi. : TANTAL
Afrika’nın tropikal bölgelerinde yetişen çok geniş ve yüksek gövdeli ağaç.:BAOBAP
Afrika’ya özgü , toprağa açılmış deliklere taşları yerleştirmeye ya da almaya dayanan bir oyun.: AVALE
Afrika’ya özgü bir yaban kedisi. : SERVAL
Afrika’ya özgü,ağaç gövdelerinden yapılan bir tür ksilofon. : AMADİNDA
Afrika’ya özgü,bir dizi bambu dilden oluşan vurmalı bir çalgı.:LİKEMBE
Afrika’ya özgü,bir dizi metal yada bambu dilden oluşan çalgı.:MBİRA
Afrika’ya özgü,testiye benzer vurmalı bir çalgı.:UDU
Afyon ilinde bir kaplıca.:ÖMERLİ
Afyon ilinde,Kızıl Kilise olarak da bilinen bir kaplıca.:HEYBELİ
Afyon yöresinde kadınlar tarafından oynanan bir halk oyunu.:FADİK
Afyon’un Emirdağ ilçesinde , Toros sediri bölgesi olan ve “tabiatı koruma alanı” kapsamına alınan yöre. DANDİNDERE
Afyon’un Çay ilçesinde bir göl. : KARAMIK
Afyon’un Dinar ilçesindeki antik kent. : APAMEİA
Afyon’un İhsaniye ilçesinde,Friglerden kalma yüzlerce kaya mezarının bulunduğu yöre.:AYAZİN
Afyon’un Sandıklı ilçesinde bir kaplıca.:HÜDAİ
Afyon’un Sultandağı ilçesine bağlı, kiraz ve vişne üretimiyle tanınmış bir belde. : DEREÇİNE
Afyondan çıkarılan,öksürüğü kesmek için hekimlikte kullanılan bir madde. : KODEİN
Afyondan elde edilen bir alkoloit. : NARSEİN
Afyondan elde edilen ve hekimlikte kullanılan bir alkoloit. : PAPAVERİN
Afyonkarahisar ilinde bir göl.:EBER
Afyonkarahisar ilinde bir kaplıca.:GAZLIGÖL:ÖMERLİ
Afyonkarahisar ilindeki bir dağın adı.:AHIR
Afyonkarahisar yöresine özgü bir halk oyunu.:FADİK
Agaragar.:JELOZ
Ağ : APIŞLIK
Ağ yatak.:HAMAK
Ağabey sözcüğünün konuşmada aldığı biçim. : ABİ
Ağabeyinin ölümü üzerine Saltuklular Beyliğinin başına geçen ve özellikle Erzincan’ın Tercan ilçesindeki kümbeti,köprüsü ve kervansarayıyla tanınan kadın hükümdar.:MAMAHATUN
Ağacı koyu kahverengiye yada siyaha boyamada kullanılan beyaz ve billursu toz.ARAMİN
Ağacın kimyasal yöntemle boyanmasında,ilk boya gereci olarak kullanılan renksiz ve billursu cisim.İREKATEŞİN
Ağacın reçinesini çıkarmada,boyanmış eski mobilyaları temizlemede kullanılan beyaz toz.OTAŞE
Ağaç bilimi. : DENDROLOJİ
Ağaç cilası.:LAK
Ağaç çemberler üzerine örülmüş torba biçiminde balık ağı. : VİNTER
Ağaç dallarından yapılmış gölgelik.:ÇARDAK
Ağaç dikmek için açılan çukur.:EMEN
Ağaç gemilerin omurgalarında kullanılan kesik koni biçiminde ağaç çivi.:KAVELA
Ağaç gövdeleriyle yapılmış ve çevresinde kazılı çukuru bulunan korunmaya elverişli,kale biçiminde ev.:KORUGAN
Ağaç gövdesinin enine kesiti üzerinde görülen yıllık halkaların incelenmesine dayanan yaş ölçme yöntemi.ENDROKRONOLOJİ
Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta.:MARANGOZ
Ağaç oyma sanatçısı.:HAKKAK
Ağaç oymaya yarar kesici araç. :İVGİ
Ağaç rendelemekte kullanılan,uzun marangoz rendesi. : PLANYA
Ağaç sansarı.:ZERDEVA
Ağaç testi.:BODUÇ
Ağaç ve çalıların yetiştirildiği botanik bahçesi.:ARBORETUM
Ağaç ve toprakla yapılmış,hendekle çevrilmiş küçük hisar. ALANKA
Ağaç veya demir parçalarını birbirine bağlamakta kullanılan somunlu iri başlı vida : CIVATA
Ağaç veya fidan dikmeye yarayan yer.:OYUM
Ağaç veya kumaştan yapılmış bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde.:STOR
Ağaç veya taştan oyulmuş büyük havan.İBEK
Ağaç veya topraktan yapılmış küçük testi.:BODUÇ
Ağaç yada metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgah.:TORNA
Ağaç,bağ çubuğu veya sebze dikmek için açılan çukur.:EMEN
Ağaç,taş ve madenleri oyarak şekil veren usta.:NAKKAR
Ağaç,taş yada metali yontmaya yarayan çelik araç.:KESKİ
Ağaç,taş,metal bir levhanın oyularak işlenmesi ve bunun bir yüzeye basılması tekniği ve bu teknikle yapılmış olan resim.:GRAVÜR
Ağaç,taş,metal vs yontmaya yarayan bir ucu keskin çelikten yapılmış bir araç.:KESKİ
Ağaç.:ŞECER
Ağaçkakan. : TAKTAKI
Ağaçların iç kısmından elde edilen ve kağıt yapımında kullanılan madde. : KİTABİYE
Ağaçların kütük ve dallarındaki yosun. : PUS
Ağaçlı,sulu bahçe.:HADİKA
Ağaçlık yerden açılan tarla.:SÖKÜNTÜ
Ağaçlık,koru.:MESÇERE
Ağaçlıklı yol.:ALE
Ağaçsız yerlerde,kuş yakalamak için üstüne ökse yerleştirilen ağaç.İKSE
Ağaçta ilk olgunlaşan meyve.:ALACA
Ağaçtan ve demirden yapılan uzun ve kalın destek.İREK
Ağaçtan yapılmış iri çekiç.:TOKMAK
Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. : ÇOTRA
Ağaçtan yapılmış su kabı.:ÇAMÇAK
Ağaçtan yapılmış testi.: SENEK
Ağaçtan yapılmış top.: TOMAK
Ağartmakta ve yara temizlemekte kullanılan kimyasal bir su.:JAVEL
Ağdalı,koyu kıvamlı bir maddenin özelliği,ağdalık.: VİSKOZİTE
Ağı otu.: BALDIRAN
Ağıl,davar ağılı : ARKAÇ : KOM
Ağın her suya atılışıyla bir defada yakalanan balık. : FOROZ
Ağır akan su.:KARASU
Ağır başlı, uslu. : DÖLEK
Ağır bir kaydırağı buz üzerinde kaydırma temeline dayanan olimpik bir kış sporu.:KÖRLİNG
Ağır bir şeyi denizden çıkarmak veya denize indirmek işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi.:ALGARİNA
Ağır bir yükün yerden yükseltilmesini sağlayan alet.:KRİKO
Ağır cisimleri bir yerden başka bir yere kaydırmak ve özellikle deniz teknelerini karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç.Çekek tahtaları,felek. : FİLENK
Ağır haksızlık.:GADİR
Ağır kanlı.:MELEME
Ağır olmayan,hafif.:YEĞNİ
Ağır ritimli İspanyol dansı. : BOLERO
Ağır tempolu bir İspanyol dansı.:SARABANDA
Ağır topuz.:GÜRZ
Ağır ve genellikle ölümle sonuçlanan kanamalı ve ateşli bir hastalığa yol açan virüs. : EBOLA
Ağır,kalın,dayanıklı ve sağlam.:KUNT
Ağır,yavaş.:AHESTE
Ağırbaşlı,sözleri ve davranışları ölçülü olan kimse.ENLİ
Ağırbaşlılık.:VAKAR
Ağırlama. : İCLAL : İZAZ
Ağırlığı yatay doğrultuda dağıtarak duvarda düşey çatlakların oluşmasını önlemek için duvar içine boydan boya uzatılan ahşap ya da betonarme bağlama öğesi. : HATIL
Ağırlık kaldırma aracı. : ELEVATÖR
Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç.:KANTAR
Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli. : ETALON
Ağıt,içli şiir.:ELEJİ.:MERSİYE
Ağız kısmı yayvan bakır kap. : ÜSKÜRE
Ağız mukozasında oluşan yüzeysel yara.:AFT
Ağız ve dil hareketlerinden yararlanarak,soluk borusuna arka arkaya küçük miktarda hava göndermek için başvurulan soluk alma.:FROG
Ağız ve diş etleri mukozasının iltihaplanması.Ağız yangısı.:STOMATİT
Ağız yangısı. : STOMATİT
Ağızdaki kokuları gidermek için çiğnenen baharlı bir madde.:SENSEN
Ağızdan ağıza söylenen parola. : PASAPAROLA
Ağızdan dolma toplarda,barutu ateşlemek üzere topların kuyruk kısımlarındaki hazne üzerine ağız otu konulması için açılmış olan delik.:FALYA
Ağızotu.:YEM
Ağların alt ve üst yakalarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip.:FARİL
Ağlayıcı,ağlayan.:GİRYAN
Ağrı Dağı’na 18 km. uzaklıkta, kayak merkezi olan dağın adı. : BUBİ
Ağrı Dağı’na tırmanan ilk Türk olan dağcımız. : BOZKURT ERGÜR
Ağrı Dağı’ndaki bir yayla. : İLİ
Ağrı Dağı’nın eski adı. : ARARAT
Ağrı Dağı’nın Farsça adı. : KUHİ NUH
Ağrı dağındaki yaylalardan biri.:ELİ
Ağrı ili yöresine özgü bir kalk oyunu.:HENNE
Ağrı ilinin eski adı.:KARAKÖSE
Ağrı kesici olarak kullanılan bir ilaç. : ASPİRİN
Ağrı ve sızıdan kıvranmak.:KAPINMAK
Ağrı,sancı.:BALKI
Ağrı.: VECA
Ağrı’nın bir ilçesi. : TUTAK
Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesine özgü bir tür köfte. :ABDİGÖR
Ağrılı ve kirpikleri dökülmüş göz.:ÇİPİL
Ağustos ayının ilk haftasına denk gelen yazın en sıcak günlerine verilen ad.:EYYAMIBAHUR
Ağustos böceği.: ORAK BÖCEĞİ
Ağzı çember biçiminde telden yapılma torbaya benzer büyük gözlü ağ. : APOŞİ
Ağzı geniş tek kulplu su kabı. : KANATA
Ağzı geniş, yayvan ve büyükçe su kabı. : BADYA
Ağzı sıkı,sır saklayan. : KETUM
Ağzı yayvan toprak kap.AĞAR
Ağzı yayvan,dibi dar toprak kap.AĞAR
Ağzın alabileceği büyüklükte yiyecek parçası, lokma. : TIKIM
Ağzın içinde oluşan pamukçuk. : AFT
Ağzına kadar dolu.:LEBALEP
Ahali,sakinler.:SEKENE
Ahbaplık, arkadaşlık, alışkanlık.: ÜNSİYET
Ahır. : ISTABL
Ahırlarda gübreyi dışarı atmak yada ahıra saman almak için kullanılan kapaklı yada kapaksız delik,pencere.:TEMEK
Ahırlarda iki hayvan yeri arasına bölmelik diye konulan kalın sırık. :ARALTI
Ahi kuruluşlarına girenlerin törenle bellerine bağlanan kuşak. : ŞED
Ahi, aka, dost. : CÖMERT
Ahize,alıcı,reseptör. : ALMAÇ
Ahkam-ı sitte” adı verilen altı tür yazının (MUHAKKAK, REYHANİ, SÜLÜS, NESİH, TEVKİ, RİKA) ortaya çıkmasından önce kullanılan Arap yazısının genel adı. : KUFİ
Ahlak dışıcılık.:AMORALİZM
Ahlak, karakter,huy. : SİRET
Ahlak.:AKTÖRE
Ahlakı araç değil amaç sayan doktrin,ahlakçılık doktrini.:MORALİZM
Ahlaklı.: NEZİH
Ahlaksız kimse,melun.:KAYARTO
Ahmak,alık,sersem.:SEME
Ahmaklık. : HAMAKAT
Ahmet Raşit Öğütçü. : ORHAN KEMAL
Ahmet Rıfat’ın kurduğu,insanın bütün nefis baskılarından,geçici eğilimlerinden arınmasını amaçlayan bir Sünni sistemi.: RUFAİLİK
Ahşabın üzerindeki ufak pürüzleri yontarak giderip dümdüz bir hale getirmek için kullanılan kazıma aleti.:SİSTİRE
Ahşap bıçkıcısı.:ERREKEŞ
Ahşap gemilerde sintine sularının akması için döşeklere açılmış deliklerden her biri.:LEV
Ahşap gemilerin omurgalarının uzunluğunca ve iki yanında borda kaplamalarının en dar yüzüne yerleştirmek için açılan keskin,sivri köşeli yuva. : AŞOZ
Ahşap ve çubuklarla yapılan ve pencerelere takılan siper.:KAFES
Ahşap ya da taşların birbirine bağlanmasında kullanılan iki ucu dirsekli kenet. : KLAMO
Ahşap yapıların dış kaplamalarında kullanılan çıralı tahta. : ÇİĞDENE
Ahşap,mermer yada taş levhaları kafes biçiminde oyarak bezeme.:AJUR
Ahşap,metal yada taş üzerine mühür,yazı yada motifler oyarak,boşlukların renkli taş,fildişi yada bir başka metalle kakma tekniğiyle doldurulmasıyla yapılan süsleme.:HATEMKARİ
Ahşap,mukavva yada deri üstüne uygulanabilen bir tür boyama tekniği ve bu teknikle süslenen eşyaya verilen genel ad.:EDİRNEKARİ
Ahşapta rastlanılan yuvarlak,koyuca renkte sert bölüm.(Budak,dalın gövde içindeki başlangıç bölümüdür).:BUDAK
Ahu, gazal. : CEYLAN
Ahududu soslu şeftalili,krem şantili dondurma.EŞMELBA
Ahududu, ağaç çileği. Çilek likörü. : FRANBUAZ
Ahududu. : AĞAÇ ÇİLEĞİ
Aids testi. : ELİZA
Aids virüsü.:HİV
Aile halkı. : HORANTA
Ailesine bakan./Yoksul: AİL
Ait olduğu yıl içinde toplanamayıp ertesi yıla kalan vergiler.:BAKAYA
Ajanda.:ANDAÇ
Ak karınca, divik gibi adlar da verilen bir böcek. TERMİT
Akaç. : DREN
Akaçlama.RENAJ
Akaju. : MAUN
Akanyıldız. : AĞAN : ŞAHAP
Akarsu krosu. Sal yarışı. : RAFTİNG
Akarsu yatağı., mecra. : AKAK
Akarsuları inceleyen bilim dalı.OTAMOLOJİ
Akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık,kil vs çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın,alüvyon.:LIĞ
Akbaba.:KERKES
Akciğer ve bronş hastalıklarını inceleyen tıp dalı.NÖMOLOJİ
Akciğer zarı iltihabı,zatülcenp: SATLICAN
Akciğer zarı iltihabı.NÖMONİ
Akciğer. : RİE
Akciğerleri dinlerken hekimin duyduğu patolojik ses. : RAL
Akdeniz ülkelerinde görülen, en çok keçi sütü ile bulaşan ateşli bir hastalık.:MALTAHUMMASI
Akdeniz yöresinde yetişen ve çiçek tomurcukları turşu yapımında kullanılan bir bitkiye verilen ad. : KEBERE
Akdeniz bölgesinde bir akarsu. : ALATA : ALARA: LAMAS
Akdeniz bölgesinde bir dağ.:ADRAS.EDEGÖL
Akdeniz Bölgesinde yaygın bir çiçek.:BEGONVİL
Akdeniz bölgesinde yetişen ve köklerinden kırmızı boya elde edilen bir bitki. : HAVACIVA
Akdeniz bölgesinde,Boklar Dağları ile Aladağlar kütlesini birbirinden ayıran tektonik kökenli çukur alan.:ECEMİŞ
Akdeniz Bölgesinde,Cennet-Cehennem obruklarının ve Narlıkuyu mağarasının da yer aldığı platonun adı.:TAŞELİ
Akdeniz bölgesinin batı kesiminde bir akarsu.: EŞEN
Akdeniz çevresinde bol yetişen,ateşe ve öksürüğe karşı sağaltıcı bir etkisi bulunan,uyarıcı,güçlendirici,yara sağaltıcı olarak da yararlanılan bir bitki.ALAKOTU
Akdeniz çevresinde yaşayanlarda görülen kansızlık.Cooley hastalığı. : TALASEMİ
Akdeniz çevresinde yetişen ve dalları sepet örmekte kullanılan mavi,beyaz,yada menekşe renginde çiçekler açan bir ağaççık.:AYIT : HAYIT
Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgar. : SİROKO
Akdeniz kıyılarında görülen,keçi sütüyle insana geçen ateşli bir hastalık.:MALTAHUMMASI
Akdeniz ve Ege’de yaşayan lezzetli bir balık :LAHOS
Akdeniz ve Marmara’da yaşayan kırmızı renkli,eti lezzetli bir balık. : MAZAK
Akdeniz yöresinde kendiliğinden yetişen ve dokumacılıkta kullanılan mavi-beyaz yada menekşe renginde çiçekler açan bir bitki.: ALFA
Akdeniz yöresinde yetişen ve halk hekimliğinde kullanılan kokulu bir çalı.:ZUFAOTU
Akdeniz yöresinde yetiştirilen ve lezzetli kökleri sebze olarak kullanılan bir bitki.:İSKORÇİNA
Akdeniz’de bir ada. : ASİNARA
Akdeniz’de yaşayan beyaz etli bir balık. : HANİ
Akdeniz’de yaşayan bir balık türü,pervane balığı.:AYBALIĞI
Akdeniz’de yaşayan eti lezzetli bir balık. : SİNAGRİT:SİNARİT
Akdeniz’de yaşayan eti lezzetli bir balık.:İSTRONGİLOS
Akdeniz’de yaşayan iri karides türü. : NİKA
Akdeniz’de yaşayan,vücudu yassı,pullu,eti beyaz ve lezzetli bir balık.: İŞKİNE:EŞKİNA
Akdeniz’in dördüncü büyük adası. : KORSİKA
Akhalar döneminde kılıç ve kalkanın asıldığı,altın yada gümüş işlemeli deri omuz kayışı.:TELAMAN
Akıcı maddeleri ya da tozları çekip emmeye yarayan aygıt. : ASPİRATÖR
Akıcı söz. : SELİS
Akıl yoluyla edinilen bilgiyi kutsal kitapların öğretisiyle kaynaştırmaya çalışmış, düşünceleriyle Spinoza ve Leibniz gibi Batılı düşünürleri derinden etkilemiş ünlü Endülüslü Yahudi filozof ve hekim. : İBNİ MEYMUN
Akıl hastalıklarının genel adı. : PSİKOZ
Akıl hastalıklarının genel adı.SİKOZ
Akıl hastalıklarıyla ilgili hekimlik kolu.:AKLİYE
Akıl hastanesi hademesi.:GÜLLABİCİ
Akıl süzgecinden geçirmek,muhakeme.:USA VURMA
Akıl,zihin,idrak,anlak.:ENTELEKT
Akıl. : US
Akıldışıcılık. : İRRASYONALİZM
Akıllı,aklı başında.:HUŞYAR
Akıllı,zeki.:LEBİB
Akıllıca. : ALEMİYANE
Akılsız,aptal.:AHNIT
Akılsız,budala,alık. : EBLEH
Akım.EBİ
Akın ve savaşlarda ele geçirilen her beş tutsaktan birinin hükümdarın hakkı olarak ayrılması yada devlete vergi olarak verilmesi.ENÇİK
Akındırık. :REÇİNE
Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı.:AYNA
Akıntılı hastalık.:AKARCA
Akıtaç. : PİPET
Akıtma.:İSALE
Akız otu , mübarek dikeni gibi adlar da verilen ve çiçekli dalları halk hekimliğinde kullanılan otsu bitki. : ŞEVKETİ BOSTAN
Akira Kurosava’nın bir filmi. : RAŞOMON : RAN
Akkan. : LENF
Akkor. : NARIBEYZA .
Akla gelen,içe doğan düşünce.:VARİDAT
Akla uygun. : MAKUL
Akla ve bilmeye değil de iradeye üstünlük tanıyan,ruhsal olayların ve bilgi sürecinin temelinde iradeyi gören bilim dışı öğreti.:VOLONTARİZM
Aklama, temize çıkarma. : İBRA
Aklama,temize çıkarma.:TEBRİYE
Aklı başında olmayan,baygın.:BİHUŞ
Aklı yatmış. : KAİL
Aklın egemenliğini,doğaya uygun yaşamayı ve dünya yurttaşlığı ülküsünü amaç edinen stoacılık felsefesinin eski adı.:REVAKIYE
Akraba ve yakın arkadaşları kayırma.:NEPOTİZM
Akran,eş.:BEKTAŞ
Akran. : TAYDAŞ
Akrebin iğnesi.:NİŞ
Akrep takım yıldızının kuyruğunun güneyinde yer alan,küçük güney takımyıldızı,sunak.:ALTAR
Akrep takımyıldızının en parlak yıldızı.:ANTARES
Akrobat.:CAMBAZ
Aksaray ilinde , Bizans dönemine ait tüf kayalara oyulmuş pek çok dinsel yapının bulunduğu ünlü mağara. : IHLARA
Aksaray ilinde bir çok kuş türünü barındıran bir sazlık.:ESMEKAYA
Aksaray ilinde, M.Ö. 3200 yılına kadar uzanan ünlü höyük. : ACEMHÖYÜK
Aksaray ilindeki Ihlara Vadisinin girişinde bulunan kaplıca.:ZİGA
Aksaray’da bir baraj. :APA : MAMASIN
Aksaray’ın Güzelyurt ilçesine bağlı,Hıristiyanlık tarihi açısından önem taşıyan bir belde.:IHLARA
Aksesuar.:EKLENTİ
Aksu,ak basma,perde.:KATARAKT
Akşam ezanı ile yatsı ezanı arasındaki zaman dilimi. Akşam vakti, akşam namazı,akşam yemeği:IŞA:AŞA
Aktif. : ETKİN
Aktinyum elementinin simgesi. : AC
Aktinyumun kendiliğinden parçalanmasıyla elde edilen ve kütle numarası 219 olan radon izotopu. : AKTİNON
Akustik ölçü birimi.ESİBEL
Akut lösemilerin tedavisinde kullanılan antibiyotik.AZASERİN
Akut lösemilerin tedavisinde kullanılan bir antibiyotik. : AZASERİN
Akyuvar. : LÖKOSİT
Al ile kır arası bir at donu. : KULA
Alabalıkgiller familyasından,denizlerde yaşayan bir balık türü.ENİZALASI
Alaca benekli./Cüzamlı./Çiçek bozuğu. : ABRAŞ
Alaca benekli.:ABRAŞ
Alaca,iki renkli.: YANAL
Alacak. : MATLUP
Aladağlar Ulusal parkında,doğal güzelliğiyle tanınmış şelaleler.:KAPUZBAŞI
Aladağların batı yüzünde ormanlık bir vadi.:EMLİ
Alafranga tuvalet. : KLOZET
Alageyik. : SIĞIN
Alakasız.(Mecazi). : KELALAKA
Alamanadan küçük,üç çifte balıkçı kayığı. : MANYAT
Alan korkusu.:AGORAFOBİ
Alan PARKER tarafından sinemaya da aktarılmış ünlü müzikal. : EVİTA
Alan topu.:TENİS
Alanya ilçesinde bir çay ve mağara.İM
Alanya ilçesinin tanınmış bir plajı.:ULAŞ
Alaşım. : HALİTA
Alaturka fasılda,giriş taksiminden sonra çalınan,dört haneli ve dört teslimli parça.EŞREV
Alaturka müzikte kullanılan bir tür zilsiz tef. : BENDİR
Alaturka müzikte tempo.:USUL
Alavereci. : SPEKÜLATÖR
Alay,eğlenme. : MEZEK
Alaybozan da denilen kısa ve hafif bir tüfek.:KARABİNA
Alaysı. : İRONİK
Albay.:MİRALAY
Alçak ,rezil,soysuz kimse. : DENİ
Alçak enlemlerde esen düzenli rüzgar. : ALİZE
Alçak ve altı düz gemi.:GALİ
Alçaklık, bayağılık. : LEAMET
Alçalma,bayağılaşma.:MEZELLET
Alçalma,düşkünlük. : ZÜL
Alçı taşı.:JİPS
Alçı,balmumu gibi maddelerden bir şeyin kalıbını çıkartmak için yapılan işlemlerin bütünü.:MULAJ
Alçıdan kabartma süsler.Süslemecilik sanatında alçak kabartma tekniğinde, mala ile yapılan alçı süslemeye verilen ad. : MALAKARİ
Alçıtaşı.UR
Aldatma,oyun,düzen.ESİSE
Aldırış etme,önem verme.:UMUR
Alegorik hikaye. : FABL
Alet takımı.:AVADANLIK
Alev.Yalaz. : ALAZ
Aleve tutularak pişirilmiş.:FLAMBE
Alevi kuruluşlarına girenlerin törenle bellerine bağlanan kuşak. : ŞED
Alevi ve Bektaşi topluluklarında yaygın olan ve müzik eşliğinde uygulanan tören nitelikli oyun.:SEMAH
Alevi ve Bektaşilerde müritleri aydınlatmak için düzenlenen cemaatlerde dedelere yapılan yardım ya da verilen para. HAKKULLAH
Alevi-Bektaşi ozanlarının tarikatlarıyla ilgili şiirlerine verilen ad. : DEME
Alevi-Bektaşi törenlerine verilen ad Alevi semahı.:CEM
Alevin oynayarak parıldaması,parlama,parıltı.:YALABIK
Alfabetik sıralamalar için kullanılan,kenarında bütün harflerin yer aldığı not defteri,katalog.:FİHRİST
Alfred Hitchcook’un bir filmi. : İP
Alg,mantar gibi ilkel bitkilerde dişi cinslik hücresi.:OVOGON
Algı.:İDRAK
Algılanan nesnelerin temel niteliği. : UZAM
Alıcı ve satıcıların fiyatları tek başlarına etkileyemeyecek kadar çok sayıda oldukları piyasa biçimi. : ATOMİSİTE
Alıcı yönetmeni.:KAMERAMAN
Alımlı.:FRAPAN
Alın yazısı,kader,yazgı.:MUKADDERAT
Alınmasını sağlamak için ilacın içine katılan nötr madde.:SIVAĞ
Alınyazısı,kader. : FATALİTE
Alışılagelen.:BERMUTAT
Alışılmadık çağrışımlar yaratılarak,nesne ve olayların beklenmedik fantastik yada şaşırtıcı bölümleri kullanılıp gerçek dünyadaki ölçek,biçim ve ilişkilerden bilinçli olarak kaçılarak gerçekleştirilen sanatsal bir yöntem.:GROTESK
Alışılmış olan,alışkanlık haline gelen.:MENUS
Alışılmış,alışılan. :MUTAT
Alışkanlık,alışma.:ÜNS.:ÜNSİYET
Alışkanlıkla elde edilmiş beceri.: RUTİN
Alışma,kaynaşma.:ÜLFET
Alışveriş yerleri olan sahil kenti.:BENDER
Alışveriş. : AKSATA
Alışverişte aldatılma. : KAZIK
Alışverişte çok kar amacını güden kimse.:BEZİRGAN
Alışverişte satın alınan mala ödenen karşılığın,malın değerinden çok fazla olması,alışverişte hile yapma.:GABİN
Alkalik. : KALEVİ
Alkil kökü. : AMİNO
Alkol. : ETANOL
Alkolde eriyen hayvansal reçine.:GOMALAK
Alkollü içkiler.:MÜSKİRAT
Allah bize yeter anlamında bir sözcük.:HASBİNALLAH
Allah katında hayırlı olan.:HAYRULLAH
Allah seni korusun” anlamında kullanılan bir deyim. : SANEKALLAH
Allah.:HÜDA
Allah’a ortak koşma.:ŞİRK
Allah’a şükür anlamında bir söz.:ELHAMDÜLİLLAH
Allah’a ve gerçeğe sezgi,gönül ve duygu yoluyla ulaşılabileceğine inanan din ve felsefe doktrini,gizemcilik:MİSTİSİZM
Allah’ın buyruklarına uyma.:TAAT
Allahın bağışlayıcı anlamındaki sıfatı.:GAFUR
Alma yada kabul etme.:AHİZ
Almak,alıp götürmek. : APARMAK
Alman gümüşü.:MAYŞOR
Alman kadın devrimci. : ROZA LÜXEMBURG
Alman ulusunun ünlü destanı.:NİBELUNGEN
Alman,Avusturya,İngiliz,Rus ve İsveç askeri hiyerarşisinde en yüksek rütbe.:FELDMAREŞAL
Almanca evet.:JA
Almanca şarkı anlamında kullanılan sözcük :LİED
Almanya dışına sürülmüş Musevilerin 14. asırdan başlayarak kullanmış oldukları Almanca-
Almanya ve Avusturya’da kullanılmış eski gümüş para. : TALER
Almanya ve İtalya’da resim müzelerine çoğu zaman verilen ad. : PİNAKOTEK
Almanya’da 1914-1918 yılları arasında etkinlikte bulunan devrimci sosyalist grup.:SPARTAKİSTLER
Almanya’da 1947’nin başlarında SS üyelerini kaçırmak amacıyla kurulan gizli örgüt.:ODESSA
Almanya’da bir sanayi bölgesi. : RUHR
Almanya’da kurulan (1947’nin başlarında SS üyelerini kaçırmak amacıyla ) gizli örgüt. : ODESSA
Almanya’da mimar Walter Gropius’un 1919’da kurduğu tasarım okulu ve bu okulda geliştirilen üslup.:BAUHAUS
Almanya’da Ren’in kolu olan bir ırmak. : LİPPE
Almanya’daki Danzing kentinin adından gelen en iyi anlamında bir sözcük.ANİSKA
Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde ırmak. : LEİNE
Almanya’ya özgü,geleneksel olarak birayla birlikte içilen damıtık bir içki.:KORN
Almanya’ya özgü,tahıl tanelerinden yapılan damıtık bir içki.:KORN
Almanya’yı oluşturan eyaletlerin her birine verilen ad.:LAND
Alnın üzerine dökülen kısa kesilmiş saç.:KAKÜL
Alosa’da denilen balık.: TİRSİ
Alp dağlarının yüksek kesimlerindeki çayırlıklara verilen ad.:ALME
Alpler’de yer alan, Avrupa’nın en yüksek karayolu geçitlerinden biri. : İSERAN
Alt birimlerin her biri,bölüm.EPARTMAN
Alt deri.:HİPODERM
Alt gagasında deriden bir kesesi olan iri kuş.: PELİKAN
Alt kademe. : MAİYET
Alt tarafı çan biçiminde genişleyen etekler için kullanılan sözcük. : KLOŞ
Alt üst,karmakarışık,darmadağınık,allak bullak.:HERCÜMERÇ
Alt yapı.:ENFRASTRÜKTÜR
Alt,aşağı.:ZİR
Altay panteonunda deniz tanrıçası. : AKANA
Altay Türklerince inanılan bir cin.:ÇORABAŞ
Altay Türklerinde şarkı,türkü anlamında kullanılan sözcük.:KOJAN
Altay Türklerinde şarkı,türkü. :KOJAN
Altay Türklerinin bir destanı.:AKKÖPÜK
Alternatif akım makinelerinin büyük bölümünün temelini oluşturan magnetik alanı bulan Sırp asıllı ABD’li elektrik mühendisi ve mucit. : NİKOLA TESLA
Alternatif elektrik akımı üretmekte kullanılan elektronik aygıt. : OSİLATÖR
Altı aylığa kadar körpe yaban domuzu.:FESEK
Altı düz,küçük gezinti vapuru.:MUŞ
Altı düz,üçgen biçiminde yelkenli iki kişilik tekne. : ŞARPİ
Altı mukavva ile beslenmiş,üstü sırmalı işleme.: DİVAL
Altı veya sekiz çift kürekle çekilen dar,uzun bir çeşit kayık : KANCABAŞ
Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipekli kumaş. İpekten sarımtırak dallı nakışlarla işlenmiş bir tür beyaz kumaş. : DİBA
Altın alaşımı.: ORÜR
Altın kökü. : İPEKA
Altın renginde olan.:ALTUNİ
Altın sarısı renginde, berilden oluşan ve kuyumculukta kullanılan bir taş. : HELYODOR
Altın sırma yada kılaptan işlenmiş çizgili ipek kumaş ve bu cins kumaşların üstünde bulunan sırma işlemeli yollar. : ALTINOLUK
Altın sırmayla işlenmiş.:ZERDUZ
Altın ve gümüş eritilen kabın içine konulan çerçeve. : İLİCE
Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş.İBA
Altın yaldızla bezeme yapma ve yazı yazma sanatı.:HALKARİ
Altın,gümüş,kalay ve bakır karışımından oluşan karma metal.:MOKAMEYA
Altına bez yapıştırılmış özel çizim kağıdı.:ASTRALON
Altından yapılma, altın rengi. : ZERRİN
Altının ayarını anlamak için kullanılan taş,denek taşı.:MİHENK
Altıpatlar da denilen bir tabanca türü.:REVOLVER
Altmış beş santimetre boyunda bir uzunluk ölçüsü.:ENDAZE
Altmış santimlik bir uzunluk ölçüsü. : ARŞIN : ENDAZE
Altmış sekiz santimetreye eşit eski bir uzunluk ölçüsü birimi.:ARŞIN
Altmış yıl.:SİTTİNSENE
Altmışlı yılların başlarında doğan bir Jamaika müziği.:SKA
Altyapı. : İNFRASTRÜKTÜR.:ENFRASTRÜKTÜR
Alüminyum silikatı ve flüorinden oluşan,kahverengi yada soluk sarı renkte değerli taş.:TOPAZ
Alüminyum,bakır ve magnezyum katılmış çinko alaşımlarına verilen ad.:ZAMAK
Alüminyumun simgesi.: AL
Alüvyon. : LIĞ
Alyuvarlar. : ERİTROSİT
Amacı müzik yoluyla ulusların kardeş olması olan,Balkan ülkelerinin halk müziğini Batı’nın sesleriyle kaynaştıran,1881-1945 yılları arasında yaşamış Macar besteci ve piyanist.:BELABARTOK
Amaçlamak. : İSTİHDAF ETMEK
Amaçtan şaşmak. : ÇAVMAK
Amanos dağlarının en yüksek tepesi.:MIĞIRTEPE
Amasya kentinin kuzeyinde Pontus krallarının kaya mezarlarıyla ünlü dağ.:HARSANE
Amasya,Tokat ve çevresinde oynanan türkülü,halay türü bir halk oyunu.:YELLEME
Amasya’nın Taşova ilçesi yakınlarında,sarkıt ve dikitleriyle tanınmış mağara. : BALLICA
Amasya’nın Taşova ilçesi’nde, doğal güzelliğiyle tanınmış bir göl.: BORABAY
Amazon bölgesinde bataklık sık orman.: İGAPO
Amber balığına verilen bir ad. : ADABALIĞI
Amber kokulu, amber gibi kokan. : AMBERİ
Amca.:EME:EMMİ
Amcabey , Doğan Kardeş, Tef, Akbaba gibi dergilerde çizen Türkiye’nin ilk kadın karikatür sanatçısı. : SELMA EMİROĞLU
Ameliyat bıçağı. : BİSTÜRİ : NEŞTER
Ameliyatlarda yaraları dikmek için kullanılan,bağırsaktan yapılmış iplik. Ameliyat ipliği.:KATGÜT
Amerika sömürge bölgelerinde bir zenciyle bir Hintliden doğanlara verilen ad.:ZAMBO
Amerika ve Afrika’nın tropik kesimlerinde yetişen ve etli meyveleri reçel yapımında kullanılan bir ağaç.:İKAKO
Amerika ve Avustralya’da yaşayan,kürkü değerli memeli bir hayvan.:OPOSSUM
Amerika zencilerinin çaldığı gitar biçiminde bir müzik aleti.:BANÇO
Amerika!ya özgü,pembe ve beyaz etli ve ekşi bir meyve.OMELO
Amerika’da yaşayan, avlanması ve postlarının satılması yasak olan memeli bir hayvan.:OSELO
Amerika’da 1917’de çeşitli meslekten insanları kültürel,insancıl amaçlar çerçevesinde toplamak amacıyla kurulan kulüp.:LİONS
Amerika’da Amazon,Afrika’da Nijer ırmakları gibi Ekvator bölgesindeki büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad. : SELVA
Amerika’da yaşayan bir cins hörgüçlü yaban öküzü.:BİZON
Amerika’da yaşayan bir leylek türü. : JABİRU
Amerika’da yaşayan bir timsah. : KAYMAN
Amerika’da yaşayan iri papağan.:AMAZONA
Amerika’da yaşayan ve geriye doğru uçma özelliği olan bir kuş türü.:KOLİBRİ
Amerika’da yaşayan ve göbekli domuz da denilen bir hayvan.EKARİ
Amerika’da yaşayan ve yavrularını sırtında taşıyan keseli sıçan. : SARİG
Amerika’da yaşayan,rakuna benzer memeli bir hayvan.:KOATİ
Amerika’nın kimi bölgelerinde ormanlık alanlarda yaşayan,yumuşak kahverengimsi postu olan bir memeli hayvan.:KİNKAJU
Amerika’nın sıcak bölgelerinde yetişen bir ağaç,hint bademi.:KAKAO
Amerika’nın sıcak bölgelerinde yetişen ve erik ağacına benzeyen bir meyve ağacı.:İKAKO
Amerika’nın sıcak bölgelerinde yetişen ve meyveleri hekimlikte kullanılan bir palmiye.:SABAL
Amerika’nın tatlı sularında yaşayan bir timsah türü.:KAYMAN
Amerika’nın tropikal bölgelerinde yaşayan bir maymun türü.:KAPUÇİN
Amerika’nın tropikal bölgelerinde yaşayan kimi kemiricilerin ortak adı.: AGUTİ
Amerika’nın tropikal bölgelerinde yaşayan,sırtında dikenli çıkıntılar bulunan büyük sürüngen.:İGUANA
Amerika’nın tropikal bölgelerinde yetişen ve sığır yüreği de denilen bir meyve.:KAŞİMAN
Amerika’ya özgü,portakala benzer,pembe beyaz etli ve ekşi bir meyve.OMELO
Amerikalıların icat ettiği otomatik tabanca.:KOLT
Amerikan armudu : AVOKADO
Amerikan bezi.:KAPUT
Amerikan devesi. : LAMA
Amerikan yapısı, denizden karadan balistik stratejik güdümlü mermi tipi. : POLARİS
Amerikanın sıcak bölgelerinde yetişen ve mandalinaya benzer meyvesi olan bir ağaç. : GUAYANA
Amerikanın ekvator bölgesindeki tatlı sularda yaşayan bir kaplumbağa. : MATAMATA
Amfibyum ve sürüngenleri inceleyen bilim dalı.:HERPETOLOJİ
Amine Hatun’un Hazreti Muhammed’e hamile kaldığı gece.:REGAİP
Amip,akyuvar ve bazı bakterilerde hücre bölünmesi yoluyla olan çoğalma.:AMİTOZ
Amiralden bir rütbe küçük deniz subayı. :VİSAMİRAL
Amirler. : ÜMERA
Amonyak tuzu. : NIŞADIR
Amyant. : AKASBEST
Ana rahminde doğma zamanını tamamlayamamış veya vaktinden önce düşmüş çocuğa verilen ad. : CENİN
Ana defter.EFTERİKEBİR
Ana deniz,okyanus.:UMMAN
Ana ırmağa karışan akarsu.:GELEĞEN
Ana kent. : METROPOL
Ana motifin tekrarına dayanan,canlı ve hareketli beste.:RONDO
Anadolu beyliklerinde donanma askeri. : AZAP
Anadolu dağlarında yetişen ve defne,ayvadana gibi adlar da verilen çalımsı bir bitki.EVELİKOTU
Anadolu evlerinin bazılarında, oda kapılarının üstüne eşya koymak için yapılan ufak oyuk.:BALAMUR
Anadolu halklarının ana tanrıçası. : KİBELE
Anadolu halklarının en eski ana tanrıçası. : MA
Anadolu Selçukluları döneminde Konya-Aksaray yolu üzerinde yapılan ünlü kervansaray.:ZAZADİN
Anadolu Selçukluları döneminde ortaya çıkan esnaf örgütü.:AHİLİK
Anadolu Selçukluları ile Bizanslılar arasında 1176 yılında yapılan ve Türklerin Anadolu’ya yerleşmelerini kesinleştiren savaş.:MİRYOKEFALON
Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda,belirli bir görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen toprak,tımar.:ZEAMET
Anadolu Selçuklularında kapıkulu askerlerine üç ayda bir verilen ücret. : PİŞEGANİ
Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz,yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme.:RUMİ
Anadolu’da yüzyıllardan buyana göçerler arasında dokunan bir tür ensiz dokuma.:ÇARPANA
Anadolu’da çok yaygın ilkel bir kukla türü.:ÇÖMÇEGELİN
Anadolu’da doğup Karadeniz’e dökülen akarsuların en doğuda olanı.:ÇORUH
Anadolu’da iğne,iplik,baharat,zarf,kağıt,tütün vs satan kimse veya dükkan.:AKTAR
Anadolu’da kurulmuş eski bir uygarlık. : ETİ
Anadolu’da Lykia bölgesinin en önemli liman kentlerinden biri.ATARA
Anadolu’da seyirlik köy oyunlarını düzenleyen kişiye verilen ad.:KIZILAYAK
Anadolu’da ver Hindistan’ın doğusu arasında alanda yaşayan bir kuş. : ÇİLKUŞU
Anadolu’da yaren toplantısı.:BARANA
Anadolu’da Yörüklerin kullandığı bir çadır türü.:ALAÇIK
Anadolu’nun çeşitli yörelerinde genellikle kadınların vücutlarının çeşitli yerlerine yaptırdıkları dövme. : DAK
Anadolu’nun bazı yörelerinde geceleri insanların üzerine çöküp korkuttuğuna inanılan düşsel yaratık. : KARAKURA
Anadolu’nun bazı yörelerinde gelin alayı tarafından düzenlenen yumurtayı vurma eğlencesi. : SEMET
Anadolu’nun bazı yörelerinde bulgur pilavına verilen ad. : AŞ
Anadolu’nun bazı yörelerinde çift kat olarak dokunan eski bir pamuklu kumaş türü. : BELEDİ
Anadolu’nun bazı yörelerinde kaçırılan kızın,buna razı olduğunu göstermek üzere kendisini kaçıran kişiye verdiği mendil,yüzük gibi armağan.:RIZALIK
Anadolu’nun bazı yörelerinde mercimekli bulgur pilavına verilen ad.:MÜCEDDERE
Anadolu’nun bazı yörelerinde sağdıcın işlevini paylaşan kişiye verilen ad. : SOLDUÇ
Anadolu’nun bazı yörelerinde tohuma verilen ad. : BİDER
Anadolu’nun bazı yörelerinde,geceleri insanların üzerine çöküp korkuttuğuna inanılan düşsel yaratık.:KARAKURA
Anadolu’nun birçok yöresinde tirite benzer bir yemeğe verilen ad. : KALACUŞ:KALECOŞ
Anadolu’nun Bitinya bölgesinde Karadeniz kıyısında antik yerleşme.(Bu günkü Şile).:ARTANE
Anadolu’nun en eski halkı.:LUVİLER
Anadolu’nun geleneksel ve işlevsel formlarından yararlandığı yapıtlarıyla tanınmış seramik sanatçımız.(1934-1993).:ÜNAL CİMİT
Anadolu’nun güneybatısının antik devirlerdeki adı. : KARİA.:KARYA
Anadolu’nun güneyindeki antik bölge.:KİLİKYA
Anadolu’nun iç ve doğu kesimlerinde yaşayan,toprak altına yuva kuran memeli bir hayvan.:AVURTLAK
Anadolu’nun kimi bölgelerinde erkekler arasında yapılan sohbet toplantıları: BARANA
Anadolu’nun kimi yörelerinde kadınların giydiği,mantoya benzer bir üstlük.:KIVRAK
Anadolu’nun kimi yörelerinde kiremit yerine kullanılan yada kiremitlerin altına konulan ince tahtaya verilen ad.:HARTAMA
Anadolu’nun Lidya bölgesinde kent. : TOMARA : TOMARİS
Anadolu’nun Sinop yarımadasında kuzey fırtınalara kapalı doğal liman.:AMAROS
Anadolu’nun türlü bölgelerinde kızılcık ağacına ve meyvesine verilen ad.:KİREN
Anadolu’nun Yunan öncesi halklarından biri.:LELEG
Anadolu’ya özgü bir halk oyunu.:TAMZARA
Anafor,girdap. : BURGAÇ
Anahtar. : AÇAR : AÇKI
Anakardiyum ağacının böbrek biçimindeki meyvesine verilen ad.:KAJU
Anakent,ana şehir.:METROPOL
Anarşizmin rengi.:KARA
Anasonsuz üzüm rakısı. : DÜZİKO
Anayurdu Asya’nın güneydoğusu olup Mersin ve Anamur’da da yetiştirilen,patatese benzer yumruları yiyecek olarak kullanılan bir bitki.:GÖLEVEZ
Anayurdu Meksika olan,odunundan kırmızı boya elde edilen bir ağaç.:BAKAM
Anayurdu Orta Amerika olan bir meyve ağacı.:ZAPOTE
Anayurdu Orta ve Güney Amerika ile Batı Hint adaları olan elli kadar ağaç ve çalı türünün ortak adı.: JAKARANDA
Ancak anlayışta ve zevkte ilerlemiş yetenekli kimseler tarafından anlaşılan.:BATIN
And dağlarında yetişen ve 60-70-yılda bir tek çiçeğini veren bitki. UYA
And dağlarındaki yüksek otlaklara verilen ad.ARAMO
Andalucia halk şarkıları, dansları ve müziği. : FLAMENKO
Angola’nın başkenti.:LUANDA
Angola’nın para birimi.:ESKÜDO
Angola’ya özgü,ağaçtan yapılan silindir biçimli bir el davulu.:NGOMA
Anında çeviri.: SİMÜLTANE
Anında,hemen.: ALAMİNÜT
Anında.:SİMÜLTANE
Anıtkabir’in tasarımını da gerçekleştiren ünlü mimarımız.:EMİN ONAT
Anıtmezar. : MOZOLE
Aniden gelen şiddetli koma hali.APAPLEKSİ
Animist dinlerde doğa üstü güç. : MANA
Ankara yöresine özgü kuzu eti , patlıcan , domates , biber gibi malzemeyle hazırlanan bir güveç. : SİĞER
Ankara ilinde,koruma altına alınan bir orman alanı.:BEYNAM
Ankara keçisinin kılı. : MOHER
Ankara keçisinin, yünü kahverengi ya da siyah olan türü. : ALATYA
Ankara Ulustaki ve Samsundaki Atatürk anıtını,Afyondaki zafer anıtını gerçekleştiren ünlü Avustralyalı heykelci.:KRİPPEL
Ankara ve yöresine özgü iki kişiyle oynanan ağır ritimli halk oyunu.:FİDAYDA
Ankara yakınlarında bir baraj. : ÇUBUK
Ankara yöresine özgü bir halk oyunu. : MİSKET
Ankara yöresine özgü bir tür köfte.:MÜCİRİM
Ankara yöresine özgü bir tür puf böreği.:KAHA
Ankara yöresine özgü, külde pişirilen çörek ya da ekmek. : HOMMAN
Ankara yöresine özgü,kıymalı bir börek cinsi.:ENTEKKE
Ankara’da Anıtkabir’in bulunduğu tepenin eski adı.:RASATTEPE
Ankara’nın 14 km güney batısında,barındırdığı arkeolojik değerlerin yanı sıra Cumhuriyet tarihinin ilk Türk kazısı olması bakımından da büyük önemi olan yöre.:AHLATLIBEL
Ankara’nın 5 km kuzeyinde arkeolojik bir kazı alanı.:ETİYOKUŞU
Ankara’nın Ayaş ilçesinde bir kaplıca. : KARAKAYA
Ankara’nın Elmadağ ilçesine bağlı bir belde. : LALAHAN
Ankara’nın Kızılcahamam İlçesinde bir yayla. : ÜYÜCEK
Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bir kaplıca.:SEY
Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde ulusal park kapsamına alınan orman alanı.:SOĞUKSU
Ankara’nın simgesi olan Hitit Güneşi (daha doğrusu Hatti Kursu) yapıtıyla tanınan,1905-1978 yılları arasında yaşayan heykelcimiz.:NUSRET SUMAN
Ankara’nın Sincan ilçesinde arkeolojik bir vadi.:ZİR
Ankara’nın su gereksinimini karşılayan barajlardan biri. : EĞREKKAYA
Anket. : SORMACA
Anlam bakımından birbirine bağlı iki dizeden oluşmuş şiir parçası.:BEYİT
Anlam bilim.:SEMANTİK
Anlama yeteneği. : İDRAK
Anlama,bilme,bilgi.:VUKUF
Anlama,kavrama.:FEHİM
Anlambilim.:SEMANTİK
Anlamış,aklı ermiş.:MÜDRİK
Anlamlı.:MANİDAR
Anlamsız ve saçma sapan konuşan.:YAVEGU
Anlamsız,saçma.:MALAYANİ
Anlamsız.:BİMANA
Anlaşılması güç ifade.:AĞDALI
Anlaşılmaz bir biçimde yüksek sesle bağırmak.: BÖĞÜRMEK
Anlaşılmaz,karışık. : MUĞLAK
Anlaşma,uyuşma. : ANTANT :İTİLAF
Anlatı türünde bir yapıtta yada tiyatro oyununda,ana olaya bağlı ikinci derecedeki olay.:OLUNTU
Anlatılanların hikmetli bir sözle son bulması.:EPİFONEM
Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme,açıkça söylememe.:TELMİH
Anlatışta düzgünlük.: FESAHAT
Anlayış,seziş,sezgi,zeka. : İZAN: FERASET : TELAKKİ
Anlayışlı,uyanık,zeki.:ZEYREK
Anlayışsız,ahmak,kalın kafalı.:GABİ
Anonagillerden,Amerika’nın tropikal bilgilerinde yetişen,iri ve lezzetli bir meyve.:KOROSOL
Anonim şirketlerde ortakların şirket sermayesine yaptıkları her türlü katkı.:APOR
Ansızın gelen bela,sıkıntı,felaket,uğursuzluk. : MUSİBET
Ansızın ve güçlü bir biçimde.:LARP
Ansızın,birdenbire,ani olarak. : NAGEHAN
Ansiklopedi.:BİLGİLİK
Antakya’da , birçok dinsel yapı bulunan ve “tabiatı koruma alanı” kapsamına alınan dağ. : HABİB NECCAR
Antakya’nın kuzeydoğusundaki önemli bir kazı yeri olan höyük. : ALALAH
Antalya Altın Portakal Film Festivalinde 1992,1993 ve 1994 yıllarında en iyi erkek oyuncu seçilen ünlü aktör.:MEHMET ASLANTUĞ
Antalya ilinde antik bir kent. : SİMENA
Antalya ilinde antik Likya bölgesinin kutsal alanı olan ören yeri. : LETOON
Antalya ilinde arkeolojik bir mağara.:ÖKÜZİNİ
Antalya ilinde bir çay ve baraj. : ALAKIR
Antalya ilinde Türkiye’nin en derin mağaralarından biri. : SAKALTUTAN
Antalya ilinde ulusal park kapsamına alınmış ünlü mağara.:ALTINBEŞİK
Antalya ilinde ünlü bir antik kent.:MYRA
Antalya ilinde,doğal güzelliğinden dolayı tabiat parkı kapsamına alınan şelale.:KURŞUNLU
Antalya ilinde,saray benzeri otelleriyle ünlü turistik bir köy.:KUNDU
Antalya ilinde,Türkiye’nin en derin mağaralarından biri.:KALPKAPO
Antalya ilindeki Beydağları Milli Parkına verilen bir başka ad.:OLİMPOS
Antalya ilindeki Beydağları Milli Parkında,doğal güzelliğiyle tanınmış bir kamp ve piknik alanı.:KINDILÇEŞME
Antalya kentinde,yat limanını da barındıran ünlü tarihi ve turistik mekan.:KALEİÇİ
Antalya kentinin kurucusu olan ünlü Bergama kralı.:ATTALOS
Antalya körfezinin batı kıyısında bir burun. : GELİDONYA
Antalya Körfezinin batı kıyısında bir koy ve burun.: ADRASAN
Antalya ve Fethiye körfezleri arasında yer alan yarımadanın adı. TEKE
Antalya yakınlarında günümüzde de kullanılabilen Açıkhava tiyatrosuyla ünlü Aspendos kentinin bir başka adı. : BELKIS
Antalya yakınlarında ünlü bir arkeolojik mağara.:KARAİN
Antalya yöresine özgü, pirinçli domates yemeği. : CİVE
Antalya yöresine özgü,kaburga kemiği ve pirinçle yapılan bir yemek.:LABA
Antalya yöresine özgü,mısır ununa tahin ve şeker katılarak yapılan ve tepsiyle fırında pişirilen bir tatlı.:BABATA
Antalya yöresine özgü,tahinle yapılan bir tür meze.:HİBEŞ
Antalya’da Kale ve Finike ilçeleri arasında yer alan kıyı gölü.:BEYMELEK
Antalya’da Manavgat çayı üzerinde bir baraj ve hidroelektrik santralı.:OYMAPINAR
Antalya’da şelaleler yaparak Akdeniz’e dökülen akarsu. : DÜDEN
Antalya’da tanınmış bir mağara.: DAMLATAŞ
Antalya’da,Demre ovası yakınlarında antik bir kent.:MYRA
Antalya’nın Akseki ilçesinde bir mağara.:KOYUNGÖBEDİ
Antalya’nın Akseki ilçesinde,Türkiye’nin en derin mağaralarından biri.:BUCAKALAN
Antalya’nın Alanya ilçesinde bir mağara.:GAVURİNİ
Antalya’nın Demre (Kale) ilçesinde yaşadığına ve Noel Baba olduğuna inanılan aziz.:AYANİKOLA
Antalya’nın Demre ve Finike ilçeleri arasında yer alan bir kıyı gölü.:BEYMELEK
Antalya’nın Elmalı ilçesinde bir göl.:AVLAN
Antalya’nın Elmalı ilçesinde,tabiatı koruma alanı kapsamına alınan ve Toros sedirleriyle kaplı olan ormanlık yöre.:ÇIĞLIKARA
Antalya’nın Elmalı ilçesinin antik dönemlerdeki adı.:ALİMALA
Antalya’nın eski adlarından biri. :ADALYA
Antalya’nın Fenike ilçesinde,bugün Bodrum Sualtı Müzesinde sergilenen dünyanın en eski batıklarından birinin çıkarıldığı burun.:GELİDONYA
Antalya’nın Haseki ilçesinde bir mağara.ÜNEKDİBİ
Antalya’nın Kaş ilçesinde,Eşen çayının ağzında bir kıyı gölü.:GELEMİŞ
Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı turistik bölge. : KALKAN
Antalya’nın Kemer ilçense bağlı turistik bir yöre. : TEKİROVA
Antalya’nın Korkuteli ilçesinde bir yayla.:SÖBÜCE
Antalya’nın Kumluca ilçesinde kumsalıyla tanınmış turistik bir yöre.:ÇIRALI
Antalya’nın Lara bölgesinde,yaklaşık 150 kuş türünü barındıran bir göl.:YAMANSAZ
Antalya’nın Manavgat ilçesinde, doğal ve tarihsel değerleri bakımından ulusal park kapsamına alınmış bir yöre. : KÖPRÜLÜKANYON
Antalya’ya özgü tahinle yapılan bir yiyecek. : HİBEŞ
Antarktika’da etkin bir yanardağ.:EREBUS
Antep fıstığıgillerden , sıcak bölgelerde yetişen,kabuğu hekimlikte,yaprakları dericilikte kullanılan bir ağaç. : SOMAK
Anthemios ile birlikte Ayasofya’yı yapan Bizanslı mimar. : İSİDOROS
Antibiyotik bir ilaç.:RİFAMİSİN
Antik Anadolu’da bereket tanrıçasının adı.:KİBELE
Antik çağ.:ANTİKİTE
Antik çağda daha çok mezar taşı işlevi gören ama adak,anı veya sınır taşı olarak da dikilen taş levha.:STEL
Antik çağda Yunan askerlerinin taktığı baldır zırhı.:KNEMİS
Antik çağlarda Kızılırmak ile Sakarya ırmağı arasındaki bölgeye verilen ad. : GALATYA
Antik çağlarda,Anadolu’nun güneybatısına verilen ad.:LİKYA
Antik Roma’da ölünün yakılıp küllerinin muhafaza edildiği yapı yada alan.:BUSTUM
Antik Yunan evlerinde erkeklere ayrılmış kesim yada daire.:ANDRON
Antik Yunan kentlerinin en yüksek kesiminde yer alan özel bölge.:AKROPOLİS
Antik Yunan sanatında, ayakta duran bir genç kızı betimleyen heykel. : KORE
Antik Yunan’da bir yapının en kutsal bölümü.:ANAKTORON
Antik Yunan’da gövdesi tahtadan,baş el ve ayakları mermerden yapılmış heykellere verilen genel ad.:AKROLİT
Antik Yunan’da,konserler verilen,şiirler okunan,oyunlar oynanan,genellikle dikdörtgen biçiminde,üzeri kapalı yapı.:ODEON
Antik Yunanda gövdesi tahtadan,baş el ve ayakları mermerden yapılan heykellere verilen ad.:AKROLİT
Antikçağ. : ANTİKİTE
Antil adalarına özgü halk şarkısı. : KALİPSO
Antil adalarında yaygın olan vudu dininde tanrılara ve ruhlara verilen ad.:LOA
Antil Adalarında,özellikle Haiti’de yaşayan kara derililerin dini.:VUDU
Antil Adalarında,özellikle Jamaika’da yaygın olan ve siyahların anayurt Afrika’ya dönüp özgürlüğe konuşmalarını amaçlayan mistik,kültürel ve siyasal akım.:RASTAFARİ
Antil denizinde bir ada devlet. : GRENADA
Antil denizinde Hollanda’ya ait küçük bir ada. : ARUBA
Antiller’de ve bütün tropikal bölgelerde yetiştirilen,kökündeki yumrulardan ararot çıkarılan bir kamış çeşidi.:MARANTA
Antimon’un simgesi.:SB
Antlaşma:. MUAHEDE : PAKT
Anüsle ilgili. : ANAL
Anüsten su vermek yoluyla kalın bağırsağın içini temizleme.Lavman.: TENKİYE
Aort iltihabı.:AORTİT
Apandis iltihabı.:APANDİSİT
Apsent adlı içkinin de yapıldığı çok acı ve ıtırlı bir bitki. : PELİN
Aptal,şaşkın,beceriksiz.:ANDAVAL
Aptal. : ALIK: ŞAVALAK
Aptes alma sırasında ağzı su ile çalkalama. : MAZMAZA
Ara,arasında.:BEYN
Açma, açılış. : KÜŞAT
Ad kavmi hükümdarı Şeddad tarafından cennete benzetilerek yaptırılan efsanevi bahçe. İREM
Ad verilmiş,adı olan.:MÜSEMMA
Ad veya numara çekilerek oynanan şans oyunlarının genel adı.: LOTARYA
Ad,unvan,etiket.:TİTR
Ada.:CEZİRE
Adaçayı. : MERYEMİYE
Adak. : NEZİR
Adalet. :TÜRE
Adana ilinde ünlü bir antik kent. : ANAZARBA
Adana ilinde ünlü bir höyük.:MİSİS
Adana ovasında kıyı gölü. : AKYATAN
Adana ve Mersin yöresinde güğümle doldurularak sokaklarda satılan ve böbreğe iyi geldiğine inanılan meyankökü şurubu.:AŞLAMA
Adana ve Mersin yöresine özgü,nişasta ve gül suyuyla yapılan bir tatlı.:BİCİ
Adana yöresinde yetiştirilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki.:MÜHLİYE
Adana yöresine özgü kıyma,soğan ve domatesle hazırlanan bir yemek.:BANDURİ
Adana yöresine özgü,cevizli bir hamur tatlısı.:KARAKUŞ
Adana’da bir baraj.:ÇATALAN
Adana’nın Kozan ilçesinde,MÖ 3. yüzyıla tarihlenen ünlü kale.:KARASİS
Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde antik bir kent. : ŞAR
Adana’nın Yumurtalık ilçesinin eski adı.:AYAS
Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı bir belde. : GEÇİTLİ
Adanmış ülke yada İsrail ülkesinin eski adı.:KENAN
Adbilimin dağ adlarını inceleyen dalı.:ORONİMİ
Adcılık.:NOMİNALİZM
Adem ile Havva’nın üçüncü oğlu. : ŞİT
Adet kanaması.:MENSTRÜASYON
Adet yokluğu. : AMENORE
Adı hemen akla gelmeyen ufak ve değersiz şeyler için kullanılan sözcük.:ZAMAZİNGO
Adı kötüye çıkmış kimse.:BEDNAM
Adım aralığı. : FULE
Adım.:HATVE
Adın durum eklerinden biri. : DE
Adını Ankara’nın bir ilçesinden alan ve kaliteli bir şarap veren siyah üzüm cinsi.:KALECİKKARASI
Adını anma,sözünü etme.:ZİKİR
Adını bir Amerika ülkesine vermiş olan ağaç cinsi.:BREZİL
Adını bir siyasetçiden Fransız faşizmi. : PUJADİZM
Adını bugünkü Bogota yakınlarında yaşamış bir yerli kabilesinin efsanevi yöneticisinden alan masalsı altın ülkesi.: ELDORADO
Adını Çek yazar Karel Çapek’in bir tiyatro yapıtından alan ve belirli bir işi kendi kendine yapabilen otomatik aygıt.:ROBOT
Adını İbni Rüşd’den alan ve insan aklıyla Tanrı aynı şeydir,ruh ölümlüdür gibi düşünceleri savunan görüş.:AVERROİZM
Adıyaman ilinde, Kommagene krallığının beş önemli kentinden biri. : PERRE
Adıyaman ilinde,Roma döneminden kalma ünlü köprü: CENDERE
Adıyaman yöresine özgü,kuşbaşı et ve bulgurla yapılan bir yemek.:TAPLAMA
Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde bir göl.:AZAPLI
Adil hükümdar.AVER
Adriya denizinde kullanılan,büyük ve çok hafif gondol.EOTA
Af ve merhamet sahibi,yargılayıcı.:GAFFAR
Afgan halklarından biri. : PEŞTUN
Afganistan ve Pakistan kadınlarının yüzlerini örtmek için kullandıkları bir tür peçe: BURKA
Afganistan’ın para birimi. : AFGANİ
Afrika kabilelerinde krala verilen ad.: KABAKA
Afrika kokarcası da denilen bir kürk hayvanı. : ZORİLLA
Afrika kökenli bir Amerikan müziği.:CAZ
Afrika kökenli bir dans. : BAMBULA
Afrika kökenli öldürücü bir virüs.:EBOLA
Afrika misk kedisi. : KALEMİS
Afrika müziğine özgü,özellikle Angola’da kullanılan, ağaçtan yapılma ve silindir biçiminde bir el davulu. : NGOMA
Afrika ülkelerinde yaşayan Müslümanların kurban bayramına verdikleri ad.:TABASKİ
Afrika ve Amerika’da yetişen,iri gövdeli ve uzun yapraklı bir palmiye.:RAFYA
Afrika ve Asya’nın kurak bölgelerinde yaşayan bir antilop. : GERBİL
Afrika ve Asya’nın sıcak bölgelerinde yaşayan çok zehirli bir yılan türü. : KOBRA
Afrika ve Hindistan’ın tatlı sularında yaşayan, eti lezzetli bir balık. : LATES
Afrika zencilerinin çalı çırpıdan yaptıkları çardak gibi barınak. : APATAM
Afrika zencilerinin kullandığı,pişmiş topraktan koni biçiminde yapılmış bir müzik aracı.:BANYA
Afrika’da bir ırmak. : OTİ
Afrika’da bir oyun türü. : AVELE
Afrika’da bir ülke. : BENİN-ERİTRE-GANA-LESOTHO
Afrika’da çitle çevrili ir hayvan barınağı ile çevresindeki evlerden oluşan yerleşme biçimi.:KRAAL
Afrika’da gruplar halinde yaşayan ve firavun faresi de denilen , boyu 30 cm kadar olan memeli bir hayvan.:KUYRUKSÜREN
Afrika’da ve Arabistan’da yaşayan bir maymun cinsi. : BABUİN
Afrika’da yaşayan bir antilop türü. : ORİBİ :UREBİ: KOB
Afrika’da yaşayan bir leylek türü.:MARABU
Afrika’da yaşayan bir yaban kedisi.:İMPAKA
Afrika’da yaşayan cüce şempanze türü.:BONOBO
Afrika’da yaşayan en iri antiloplardan biri. : ELAND
Afrika’da yaşayan iki antilop türünün ortak adı. : GNU.:KUDU
Afrika’da yaşayan İnek antilobu. : KAAMA
Afrika’da yaşayan iri bir antilop: BEİSA
Afrika’da yaşayan parıltılı, mavi ve yeşil tüylü bir kuş. : ALAYCIKUŞ
Afrika’da yaşayan ve “Alurlar” da denilen halk. : LURİLER
Afrika’da yaşayan ve çok hızlı koşabilen bir antilop. : İMPALA
Afrika’da yaşayan, narin ve küçük bedenli bir antilop. : BEİRA
Afrika’da yaşayan,çok uzun boyunlu bir antilop.:GERENUK
Afrika’da yetişen ve odunu doğramacılıkta kullanılan büyük bir ağaç: İROKO : MAKORE
Afrika’da yetişen ve odunu marangozlukta kullanılan bir ağaç.: AKO.:LİMBA.:NAGA
Afrika’da yetişen ve udunu marangozlukta kullanılan büyük bir ağaç. : OBEŞE
Afrika’da yetişen,kerestesi parlak,öz odunu mor,dış odunu pembe renkli mobilyacılıkta kullanılan bir ağaç. :OKUME
Afrika’dan zenciler tarafından getirildiği sanılan ağır bir Küba dansı. : HABANERA
Afrika’nın en yüksek dağı Kilimanjaro’nun yerli dillerde özgürlük anlamına gelen adı. : UHURU
Afrika’nın hızlı koşular için yetiştirilmiş evcil hecin devesi. : MEHARİ
Afrika’nın orta kesimlerindeki bataklık ve longozlarda yaşayan bir antilop türü.:SİTATUNGA
Afrika’nın tropikal bölgelerinde yaşayan iri bir leylek cinsi. : TANTAL
Afrika’nın tropikal bölgelerinde yetişen çok geniş ve yüksek gövdeli ağaç.:BAOBAP
Afrika’ya özgü , toprağa açılmış deliklere taşları yerleştirmeye ya da almaya dayanan bir oyun.: AVALE
Afrika’ya özgü bir yaban kedisi. : SERVAL
Afrika’ya özgü,ağaç gövdelerinden yapılan bir tür ksilofon. : AMADİNDA
Afrika’ya özgü,bir dizi bambu dilden oluşan vurmalı bir çalgı.:LİKEMBE
Afrika’ya özgü,bir dizi metal yada bambu dilden oluşan çalgı.:MBİRA
Afrika’ya özgü,testiye benzer vurmalı bir çalgı.:UDU
Afyon ilinde bir kaplıca.:ÖMERLİ
Afyon ilinde,Kızıl Kilise olarak da bilinen bir kaplıca.:HEYBELİ
Afyon yöresinde kadınlar tarafından oynanan bir halk oyunu.:FADİK
Afyon’un Emirdağ ilçesinde , Toros sediri bölgesi olan ve “tabiatı koruma alanı” kapsamına alınan yöre. DANDİNDERE
Afyon’un Çay ilçesinde bir göl. : KARAMIK
Afyon’un Dinar ilçesindeki antik kent. : APAMEİA
Afyon’un İhsaniye ilçesinde,Friglerden kalma yüzlerce kaya mezarının bulunduğu yöre.:AYAZİN
Afyon’un Sandıklı ilçesinde bir kaplıca.:HÜDAİ
Afyon’un Sultandağı ilçesine bağlı, kiraz ve vişne üretimiyle tanınmış bir belde. : DEREÇİNE
Afyondan çıkarılan,öksürüğü kesmek için hekimlikte kullanılan bir madde. : KODEİN
Afyondan elde edilen bir alkoloit. : NARSEİN
Afyondan elde edilen ve hekimlikte kullanılan bir alkoloit. : PAPAVERİN
Afyonkarahisar ilinde bir göl.:EBER
Afyonkarahisar ilinde bir kaplıca.:GAZLIGÖL:ÖMERLİ
Afyonkarahisar ilindeki bir dağın adı.:AHIR
Afyonkarahisar yöresine özgü bir halk oyunu.:FADİK
Agaragar.:JELOZ
Ağ : APIŞLIK
Ağ yatak.:HAMAK
Ağabey sözcüğünün konuşmada aldığı biçim. : ABİ
Ağabeyinin ölümü üzerine Saltuklular Beyliğinin başına geçen ve özellikle Erzincan’ın Tercan ilçesindeki kümbeti,köprüsü ve kervansarayıyla tanınan kadın hükümdar.:MAMAHATUN
Ağacı koyu kahverengiye yada siyaha boyamada kullanılan beyaz ve billursu toz.ARAMİN
Ağacın kimyasal yöntemle boyanmasında,ilk boya gereci olarak kullanılan renksiz ve billursu cisim.İREKATEŞİN
Ağacın reçinesini çıkarmada,boyanmış eski mobilyaları temizlemede kullanılan beyaz toz.OTAŞE
Ağaç bilimi. : DENDROLOJİ
Ağaç cilası.:LAK
Ağaç çemberler üzerine örülmüş torba biçiminde balık ağı. : VİNTER
Ağaç dallarından yapılmış gölgelik.:ÇARDAK
Ağaç dikmek için açılan çukur.:EMEN
Ağaç gemilerin omurgalarında kullanılan kesik koni biçiminde ağaç çivi.:KAVELA
Ağaç gövdeleriyle yapılmış ve çevresinde kazılı çukuru bulunan korunmaya elverişli,kale biçiminde ev.:KORUGAN
Ağaç gövdesinin enine kesiti üzerinde görülen yıllık halkaların incelenmesine dayanan yaş ölçme yöntemi.ENDROKRONOLOJİ
Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta.:MARANGOZ
Ağaç oyma sanatçısı.:HAKKAK
Ağaç oymaya yarar kesici araç. :İVGİ
Ağaç rendelemekte kullanılan,uzun marangoz rendesi. : PLANYA
Ağaç sansarı.:ZERDEVA
Ağaç testi.:BODUÇ
Ağaç ve çalıların yetiştirildiği botanik bahçesi.:ARBORETUM
Ağaç ve toprakla yapılmış,hendekle çevrilmiş küçük hisar. ALANKA
Ağaç veya demir parçalarını birbirine bağlamakta kullanılan somunlu iri başlı vida : CIVATA
Ağaç veya fidan dikmeye yarayan yer.:OYUM
Ağaç veya kumaştan yapılmış bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde.:STOR
Ağaç veya taştan oyulmuş büyük havan.İBEK
Ağaç veya topraktan yapılmış küçük testi.:BODUÇ
Ağaç yada metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgah.:TORNA
Ağaç,bağ çubuğu veya sebze dikmek için açılan çukur.:EMEN
Ağaç,taş ve madenleri oyarak şekil veren usta.:NAKKAR
Ağaç,taş yada metali yontmaya yarayan çelik araç.:KESKİ
Ağaç,taş,metal bir levhanın oyularak işlenmesi ve bunun bir yüzeye basılması tekniği ve bu teknikle yapılmış olan resim.:GRAVÜR
Ağaç,taş,metal vs yontmaya yarayan bir ucu keskin çelikten yapılmış bir araç.:KESKİ
Ağaç.:ŞECER
Ağaçkakan. : TAKTAKI
Ağaçların iç kısmından elde edilen ve kağıt yapımında kullanılan madde. : KİTABİYE
Ağaçların kütük ve dallarındaki yosun. : PUS
Ağaçlı,sulu bahçe.:HADİKA
Ağaçlık yerden açılan tarla.:SÖKÜNTÜ
Ağaçlık,koru.:MESÇERE
Ağaçlıklı yol.:ALE
Ağaçsız yerlerde,kuş yakalamak için üstüne ökse yerleştirilen ağaç.İKSE
Ağaçta ilk olgunlaşan meyve.:ALACA
Ağaçtan ve demirden yapılan uzun ve kalın destek.İREK
Ağaçtan yapılmış iri çekiç.:TOKMAK
Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. : ÇOTRA
Ağaçtan yapılmış su kabı.:ÇAMÇAK
Ağaçtan yapılmış testi.: SENEK
Ağaçtan yapılmış top.: TOMAK
Ağartmakta ve yara temizlemekte kullanılan kimyasal bir su.:JAVEL
Ağdalı,koyu kıvamlı bir maddenin özelliği,ağdalık.: VİSKOZİTE
Ağı otu.: BALDIRAN
Ağıl,davar ağılı : ARKAÇ : KOM
Ağın her suya atılışıyla bir defada yakalanan balık. : FOROZ
Ağır akan su.:KARASU
Ağır başlı, uslu. : DÖLEK
Ağır bir kaydırağı buz üzerinde kaydırma temeline dayanan olimpik bir kış sporu.:KÖRLİNG
Ağır bir şeyi denizden çıkarmak veya denize indirmek işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi.:ALGARİNA
Ağır bir yükün yerden yükseltilmesini sağlayan alet.:KRİKO
Ağır cisimleri bir yerden başka bir yere kaydırmak ve özellikle deniz teknelerini karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç.Çekek tahtaları,felek. : FİLENK
Ağır haksızlık.:GADİR
Ağır kanlı.:MELEME
Ağır olmayan,hafif.:YEĞNİ
Ağır ritimli İspanyol dansı. : BOLERO
Ağır tempolu bir İspanyol dansı.:SARABANDA
Ağır topuz.:GÜRZ
Ağır ve genellikle ölümle sonuçlanan kanamalı ve ateşli bir hastalığa yol açan virüs. : EBOLA
Ağır,kalın,dayanıklı ve sağlam.:KUNT
Ağır,yavaş.:AHESTE
Ağırbaşlı,sözleri ve davranışları ölçülü olan kimse.ENLİ
Ağırbaşlılık.:VAKAR
Ağırlama. : İCLAL : İZAZ
Ağırlığı yatay doğrultuda dağıtarak duvarda düşey çatlakların oluşmasını önlemek için duvar içine boydan boya uzatılan ahşap ya da betonarme bağlama öğesi. : HATIL
Ağırlık kaldırma aracı. : ELEVATÖR
Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç.:KANTAR
Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli. : ETALON
Ağıt,içli şiir.:ELEJİ.:MERSİYE
Ağız kısmı yayvan bakır kap. : ÜSKÜRE
Ağız mukozasında oluşan yüzeysel yara.:AFT
Ağız ve dil hareketlerinden yararlanarak,soluk borusuna arka arkaya küçük miktarda hava göndermek için başvurulan soluk alma.:FROG
Ağız ve diş etleri mukozasının iltihaplanması.Ağız yangısı.:STOMATİT
Ağız yangısı. : STOMATİT
Ağızdaki kokuları gidermek için çiğnenen baharlı bir madde.:SENSEN
Ağızdan ağıza söylenen parola. : PASAPAROLA
Ağızdan dolma toplarda,barutu ateşlemek üzere topların kuyruk kısımlarındaki hazne üzerine ağız otu konulması için açılmış olan delik.:FALYA
Ağızotu.:YEM
Ağların alt ve üst yakalarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip.:FARİL
Ağlayıcı,ağlayan.:GİRYAN
Ağrı Dağı’na 18 km. uzaklıkta, kayak merkezi olan dağın adı. : BUBİ
Ağrı Dağı’na tırmanan ilk Türk olan dağcımız. : BOZKURT ERGÜR
Ağrı Dağı’ndaki bir yayla. : İLİ
Ağrı Dağı’nın eski adı. : ARARAT
Ağrı Dağı’nın Farsça adı. : KUHİ NUH
Ağrı dağındaki yaylalardan biri.:ELİ
Ağrı ili yöresine özgü bir kalk oyunu.:HENNE
Ağrı ilinin eski adı.:KARAKÖSE
Ağrı kesici olarak kullanılan bir ilaç. : ASPİRİN
Ağrı ve sızıdan kıvranmak.:KAPINMAK
Ağrı,sancı.:BALKI
Ağrı.: VECA
Ağrı’nın bir ilçesi. : TUTAK
Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesine özgü bir tür köfte. :ABDİGÖR
Ağrılı ve kirpikleri dökülmüş göz.:ÇİPİL
Ağustos ayının ilk haftasına denk gelen yazın en sıcak günlerine verilen ad.:EYYAMIBAHUR
Ağustos böceği.: ORAK BÖCEĞİ
Ağzı çember biçiminde telden yapılma torbaya benzer büyük gözlü ağ. : APOŞİ
Ağzı geniş tek kulplu su kabı. : KANATA
Ağzı geniş, yayvan ve büyükçe su kabı. : BADYA
Ağzı sıkı,sır saklayan. : KETUM
Ağzı yayvan toprak kap.AĞAR
Ağzı yayvan,dibi dar toprak kap.AĞAR
Ağzın alabileceği büyüklükte yiyecek parçası, lokma. : TIKIM
Ağzın içinde oluşan pamukçuk. : AFT
Ağzına kadar dolu.:LEBALEP
Ahali,sakinler.:SEKENE
Ahbaplık, arkadaşlık, alışkanlık.: ÜNSİYET
Ahır. : ISTABL
Ahırlarda gübreyi dışarı atmak yada ahıra saman almak için kullanılan kapaklı yada kapaksız delik,pencere.:TEMEK
Ahırlarda iki hayvan yeri arasına bölmelik diye konulan kalın sırık. :ARALTI
Ahi kuruluşlarına girenlerin törenle bellerine bağlanan kuşak. : ŞED
Ahi, aka, dost. : CÖMERT
Ahize,alıcı,reseptör. : ALMAÇ
Ahkam-ı sitte” adı verilen altı tür yazının (MUHAKKAK, REYHANİ, SÜLÜS, NESİH, TEVKİ, RİKA) ortaya çıkmasından önce kullanılan Arap yazısının genel adı. : KUFİ
Ahlak dışıcılık.:AMORALİZM
Ahlak, karakter,huy. : SİRET
Ahlak.:AKTÖRE
Ahlakı araç değil amaç sayan doktrin,ahlakçılık doktrini.:MORALİZM
Ahlaklı.: NEZİH
Ahlaksız kimse,melun.:KAYARTO
Ahmak,alık,sersem.:SEME
Ahmaklık. : HAMAKAT
Ahmet Raşit Öğütçü. : ORHAN KEMAL
Ahmet Rıfat’ın kurduğu,insanın bütün nefis baskılarından,geçici eğilimlerinden arınmasını amaçlayan bir Sünni sistemi.: RUFAİLİK
Ahşabın üzerindeki ufak pürüzleri yontarak giderip dümdüz bir hale getirmek için kullanılan kazıma aleti.:SİSTİRE
Ahşap bıçkıcısı.:ERREKEŞ
Ahşap gemilerde sintine sularının akması için döşeklere açılmış deliklerden her biri.:LEV
Ahşap gemilerin omurgalarının uzunluğunca ve iki yanında borda kaplamalarının en dar yüzüne yerleştirmek için açılan keskin,sivri köşeli yuva. : AŞOZ
Ahşap ve çubuklarla yapılan ve pencerelere takılan siper.:KAFES
Ahşap ya da taşların birbirine bağlanmasında kullanılan iki ucu dirsekli kenet. : KLAMO
Ahşap yapıların dış kaplamalarında kullanılan çıralı tahta. : ÇİĞDENE
Ahşap,mermer yada taş levhaları kafes biçiminde oyarak bezeme.:AJUR
Ahşap,metal yada taş üzerine mühür,yazı yada motifler oyarak,boşlukların renkli taş,fildişi yada bir başka metalle kakma tekniğiyle doldurulmasıyla yapılan süsleme.:HATEMKARİ
Ahşap,mukavva yada deri üstüne uygulanabilen bir tür boyama tekniği ve bu teknikle süslenen eşyaya verilen genel ad.:EDİRNEKARİ
Ahşapta rastlanılan yuvarlak,koyuca renkte sert bölüm.(Budak,dalın gövde içindeki başlangıç bölümüdür).:BUDAK
Ahu, gazal. : CEYLAN
Ahududu soslu şeftalili,krem şantili dondurma.EŞMELBA
Ahududu, ağaç çileği. Çilek likörü. : FRANBUAZ
Ahududu. : AĞAÇ ÇİLEĞİ
Aids testi. : ELİZA
Aids virüsü.:HİV
Aile halkı. : HORANTA
Ailesine bakan./Yoksul: AİL
Ait olduğu yıl içinde toplanamayıp ertesi yıla kalan vergiler.:BAKAYA
Ajanda.:ANDAÇ
Ak karınca, divik gibi adlar da verilen bir böcek. TERMİT
Akaç. : DREN
Akaçlama.RENAJ
Akaju. : MAUN
Akanyıldız. : AĞAN : ŞAHAP
Akarsu krosu. Sal yarışı. : RAFTİNG
Akarsu yatağı., mecra. : AKAK
Akarsuları inceleyen bilim dalı.OTAMOLOJİ
Akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık,kil vs çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın,alüvyon.:LIĞ
Akbaba.:KERKES
Akciğer ve bronş hastalıklarını inceleyen tıp dalı.NÖMOLOJİ
Akciğer zarı iltihabı,zatülcenp: SATLICAN
Akciğer zarı iltihabı.NÖMONİ
Akciğer. : RİE
Akciğerleri dinlerken hekimin duyduğu patolojik ses. : RAL
Akdeniz ülkelerinde görülen, en çok keçi sütü ile bulaşan ateşli bir hastalık.:MALTAHUMMASI
Akdeniz yöresinde yetişen ve çiçek tomurcukları turşu yapımında kullanılan bir bitkiye verilen ad. : KEBERE
Akdeniz bölgesinde bir akarsu. : ALATA : ALARA: LAMAS
Akdeniz bölgesinde bir dağ.:ADRAS.EDEGÖL
Akdeniz Bölgesinde yaygın bir çiçek.:BEGONVİL
Akdeniz bölgesinde yetişen ve köklerinden kırmızı boya elde edilen bir bitki. : HAVACIVA
Akdeniz bölgesinde,Boklar Dağları ile Aladağlar kütlesini birbirinden ayıran tektonik kökenli çukur alan.:ECEMİŞ
Akdeniz Bölgesinde,Cennet-Cehennem obruklarının ve Narlıkuyu mağarasının da yer aldığı platonun adı.:TAŞELİ
Akdeniz bölgesinin batı kesiminde bir akarsu.: EŞEN
Akdeniz çevresinde bol yetişen,ateşe ve öksürüğe karşı sağaltıcı bir etkisi bulunan,uyarıcı,güçlendirici,yara sağaltıcı olarak da yararlanılan bir bitki.ALAKOTU
Akdeniz çevresinde yaşayanlarda görülen kansızlık.Cooley hastalığı. : TALASEMİ
Akdeniz çevresinde yetişen ve dalları sepet örmekte kullanılan mavi,beyaz,yada menekşe renginde çiçekler açan bir ağaççık.:AYIT : HAYIT
Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgar. : SİROKO
Akdeniz kıyılarında görülen,keçi sütüyle insana geçen ateşli bir hastalık.:MALTAHUMMASI
Akdeniz ve Ege’de yaşayan lezzetli bir balık :LAHOS
Akdeniz ve Marmara’da yaşayan kırmızı renkli,eti lezzetli bir balık. : MAZAK
Akdeniz yöresinde kendiliğinden yetişen ve dokumacılıkta kullanılan mavi-beyaz yada menekşe renginde çiçekler açan bir bitki.: ALFA
Akdeniz yöresinde yetişen ve halk hekimliğinde kullanılan kokulu bir çalı.:ZUFAOTU
Akdeniz yöresinde yetiştirilen ve lezzetli kökleri sebze olarak kullanılan bir bitki.:İSKORÇİNA
Akdeniz’de bir ada. : ASİNARA
Akdeniz’de yaşayan beyaz etli bir balık. : HANİ
Akdeniz’de yaşayan bir balık türü,pervane balığı.:AYBALIĞI
Akdeniz’de yaşayan eti lezzetli bir balık. : SİNAGRİT:SİNARİT
Akdeniz’de yaşayan eti lezzetli bir balık.:İSTRONGİLOS
Akdeniz’de yaşayan iri karides türü. : NİKA
Akdeniz’de yaşayan,vücudu yassı,pullu,eti beyaz ve lezzetli bir balık.: İŞKİNE:EŞKİNA
Akdeniz’in dördüncü büyük adası. : KORSİKA
Akhalar döneminde kılıç ve kalkanın asıldığı,altın yada gümüş işlemeli deri omuz kayışı.:TELAMAN
Akıcı maddeleri ya da tozları çekip emmeye yarayan aygıt. : ASPİRATÖR
Akıcı söz. : SELİS
Akıl yoluyla edinilen bilgiyi kutsal kitapların öğretisiyle kaynaştırmaya çalışmış, düşünceleriyle Spinoza ve Leibniz gibi Batılı düşünürleri derinden etkilemiş ünlü Endülüslü Yahudi filozof ve hekim. : İBNİ MEYMUN
Akıl hastalıklarının genel adı. : PSİKOZ
Akıl hastalıklarının genel adı.SİKOZ
Akıl hastalıklarıyla ilgili hekimlik kolu.:AKLİYE
Akıl hastanesi hademesi.:GÜLLABİCİ
Akıl süzgecinden geçirmek,muhakeme.:USA VURMA
Akıl,zihin,idrak,anlak.:ENTELEKT
Akıl. : US
Akıldışıcılık. : İRRASYONALİZM
Akıllı,aklı başında.:HUŞYAR
Akıllı,zeki.:LEBİB
Akıllıca. : ALEMİYANE
Akılsız,aptal.:AHNIT
Akılsız,budala,alık. : EBLEH
Akım.EBİ
Akın ve savaşlarda ele geçirilen her beş tutsaktan birinin hükümdarın hakkı olarak ayrılması yada devlete vergi olarak verilmesi.ENÇİK
Akındırık. :REÇİNE
Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı.:AYNA
Akıntılı hastalık.:AKARCA
Akıtaç. : PİPET
Akıtma.:İSALE
Akız otu , mübarek dikeni gibi adlar da verilen ve çiçekli dalları halk hekimliğinde kullanılan otsu bitki. : ŞEVKETİ BOSTAN
Akira Kurosava’nın bir filmi. : RAŞOMON : RAN
Akkan. : LENF
Akkor. : NARIBEYZA .
Akla gelen,içe doğan düşünce.:VARİDAT
Akla uygun. : MAKUL
Akla ve bilmeye değil de iradeye üstünlük tanıyan,ruhsal olayların ve bilgi sürecinin temelinde iradeyi gören bilim dışı öğreti.:VOLONTARİZM
Aklama, temize çıkarma. : İBRA
Aklama,temize çıkarma.:TEBRİYE
Aklı başında olmayan,baygın.:BİHUŞ
Aklı yatmış. : KAİL
Aklın egemenliğini,doğaya uygun yaşamayı ve dünya yurttaşlığı ülküsünü amaç edinen stoacılık felsefesinin eski adı.:REVAKIYE
Akraba ve yakın arkadaşları kayırma.:NEPOTİZM
Akran,eş.:BEKTAŞ
Akran. : TAYDAŞ
Akrebin iğnesi.:NİŞ
Akrep takım yıldızının kuyruğunun güneyinde yer alan,küçük güney takımyıldızı,sunak.:ALTAR
Akrep takımyıldızının en parlak yıldızı.:ANTARES
Akrobat.:CAMBAZ
Aksaray ilinde , Bizans dönemine ait tüf kayalara oyulmuş pek çok dinsel yapının bulunduğu ünlü mağara. : IHLARA
Aksaray ilinde bir çok kuş türünü barındıran bir sazlık.:ESMEKAYA
Aksaray ilinde, M.Ö. 3200 yılına kadar uzanan ünlü höyük. : ACEMHÖYÜK
Aksaray ilindeki Ihlara Vadisinin girişinde bulunan kaplıca.:ZİGA
Aksaray’da bir baraj. :APA : MAMASIN
Aksaray’ın Güzelyurt ilçesine bağlı,Hıristiyanlık tarihi açısından önem taşıyan bir belde.:IHLARA
Aksesuar.:EKLENTİ
Aksu,ak basma,perde.:KATARAKT
Akşam ezanı ile yatsı ezanı arasındaki zaman dilimi. Akşam vakti, akşam namazı,akşam yemeği:IŞA:AŞA
Aktif. : ETKİN
Aktinyum elementinin simgesi. : AC
Aktinyumun kendiliğinden parçalanmasıyla elde edilen ve kütle numarası 219 olan radon izotopu. : AKTİNON
Akustik ölçü birimi.ESİBEL
Akut lösemilerin tedavisinde kullanılan antibiyotik.AZASERİN
Akut lösemilerin tedavisinde kullanılan bir antibiyotik. : AZASERİN
Akyuvar. : LÖKOSİT
Al ile kır arası bir at donu. : KULA
Alabalıkgiller familyasından,denizlerde yaşayan bir balık türü.ENİZALASI
Alaca benekli./Cüzamlı./Çiçek bozuğu. : ABRAŞ
Alaca benekli.:ABRAŞ
Alaca,iki renkli.: YANAL
Alacak. : MATLUP
Aladağlar Ulusal parkında,doğal güzelliğiyle tanınmış şelaleler.:KAPUZBAŞI
Aladağların batı yüzünde ormanlık bir vadi.:EMLİ
Alafranga tuvalet. : KLOZET
Alageyik. : SIĞIN
Alakasız.(Mecazi). : KELALAKA
Alamanadan küçük,üç çifte balıkçı kayığı. : MANYAT
Alan korkusu.:AGORAFOBİ
Alan PARKER tarafından sinemaya da aktarılmış ünlü müzikal. : EVİTA
Alan topu.:TENİS
Alanya ilçesinde bir çay ve mağara.İM
Alanya ilçesinin tanınmış bir plajı.:ULAŞ
Alaşım. : HALİTA
Alaturka fasılda,giriş taksiminden sonra çalınan,dört haneli ve dört teslimli parça.EŞREV
Alaturka müzikte kullanılan bir tür zilsiz tef. : BENDİR
Alaturka müzikte tempo.:USUL
Alavereci. : SPEKÜLATÖR
Alay,eğlenme. : MEZEK
Alaybozan da denilen kısa ve hafif bir tüfek.:KARABİNA
Alaysı. : İRONİK
Albay.:MİRALAY
Alçak ,rezil,soysuz kimse. : DENİ
Alçak enlemlerde esen düzenli rüzgar. : ALİZE
Alçak ve altı düz gemi.:GALİ
Alçaklık, bayağılık. : LEAMET
Alçalma,bayağılaşma.:MEZELLET
Alçalma,düşkünlük. : ZÜL
Alçı taşı.:JİPS
Alçı,balmumu gibi maddelerden bir şeyin kalıbını çıkartmak için yapılan işlemlerin bütünü.:MULAJ
Alçıdan kabartma süsler.Süslemecilik sanatında alçak kabartma tekniğinde, mala ile yapılan alçı süslemeye verilen ad. : MALAKARİ
Alçıtaşı.UR
Aldatma,oyun,düzen.ESİSE
Aldırış etme,önem verme.:UMUR
Alegorik hikaye. : FABL
Alet takımı.:AVADANLIK
Alev.Yalaz. : ALAZ
Aleve tutularak pişirilmiş.:FLAMBE
Alevi kuruluşlarına girenlerin törenle bellerine bağlanan kuşak. : ŞED
Alevi ve Bektaşi topluluklarında yaygın olan ve müzik eşliğinde uygulanan tören nitelikli oyun.:SEMAH
Alevi ve Bektaşilerde müritleri aydınlatmak için düzenlenen cemaatlerde dedelere yapılan yardım ya da verilen para. HAKKULLAH
Alevi-Bektaşi ozanlarının tarikatlarıyla ilgili şiirlerine verilen ad. : DEME
Alevi-Bektaşi törenlerine verilen ad Alevi semahı.:CEM
Alevin oynayarak parıldaması,parlama,parıltı.:YALABIK
Alfabetik sıralamalar için kullanılan,kenarında bütün harflerin yer aldığı not defteri,katalog.:FİHRİST
Alfred Hitchcook’un bir filmi. : İP
Alg,mantar gibi ilkel bitkilerde dişi cinslik hücresi.:OVOGON
Algı.:İDRAK
Algılanan nesnelerin temel niteliği. : UZAM
Alıcı ve satıcıların fiyatları tek başlarına etkileyemeyecek kadar çok sayıda oldukları piyasa biçimi. : ATOMİSİTE
Alıcı yönetmeni.:KAMERAMAN
Alımlı.:FRAPAN
Alın yazısı,kader,yazgı.:MUKADDERAT
Alınmasını sağlamak için ilacın içine katılan nötr madde.:SIVAĞ
Alınyazısı,kader. : FATALİTE
Alışılagelen.:BERMUTAT
Alışılmadık çağrışımlar yaratılarak,nesne ve olayların beklenmedik fantastik yada şaşırtıcı bölümleri kullanılıp gerçek dünyadaki ölçek,biçim ve ilişkilerden bilinçli olarak kaçılarak gerçekleştirilen sanatsal bir yöntem.:GROTESK
Alışılmış olan,alışkanlık haline gelen.:MENUS
Alışılmış,alışılan. :MUTAT
Alışkanlık,alışma.:ÜNS.:ÜNSİYET
Alışkanlıkla elde edilmiş beceri.: RUTİN
Alışma,kaynaşma.:ÜLFET
Alışveriş yerleri olan sahil kenti.:BENDER
Alışveriş. : AKSATA
Alışverişte aldatılma. : KAZIK
Alışverişte çok kar amacını güden kimse.:BEZİRGAN
Alışverişte satın alınan mala ödenen karşılığın,malın değerinden çok fazla olması,alışverişte hile yapma.:GABİN
Alkalik. : KALEVİ
Alkil kökü. : AMİNO
Alkol. : ETANOL
Alkolde eriyen hayvansal reçine.:GOMALAK
Alkollü içkiler.:MÜSKİRAT
Allah bize yeter anlamında bir sözcük.:HASBİNALLAH
Allah katında hayırlı olan.:HAYRULLAH
Allah seni korusun” anlamında kullanılan bir deyim. : SANEKALLAH
Allah.:HÜDA
Allah’a ortak koşma.:ŞİRK
Allah’a şükür anlamında bir söz.:ELHAMDÜLİLLAH
Allah’a ve gerçeğe sezgi,gönül ve duygu yoluyla ulaşılabileceğine inanan din ve felsefe doktrini,gizemcilik:MİSTİSİZM
Allah’ın buyruklarına uyma.:TAAT
Allahın bağışlayıcı anlamındaki sıfatı.:GAFUR
Alma yada kabul etme.:AHİZ
Almak,alıp götürmek. : APARMAK
Alman gümüşü.:MAYŞOR
Alman kadın devrimci. : ROZA LÜXEMBURG
Alman ulusunun ünlü destanı.:NİBELUNGEN
Alman,Avusturya,İngiliz,Rus ve İsveç askeri hiyerarşisinde en yüksek rütbe.:FELDMAREŞAL
Almanca evet.:JA
Almanca şarkı anlamında kullanılan sözcük :LİED
Almanya dışına sürülmüş Musevilerin 14. asırdan başlayarak kullanmış oldukları Almanca-
Almanya ve Avusturya’da kullanılmış eski gümüş para. : TALER
Almanya ve İtalya’da resim müzelerine çoğu zaman verilen ad. : PİNAKOTEK
Almanya’da 1914-1918 yılları arasında etkinlikte bulunan devrimci sosyalist grup.:SPARTAKİSTLER
Almanya’da 1947’nin başlarında SS üyelerini kaçırmak amacıyla kurulan gizli örgüt.:ODESSA
Almanya’da bir sanayi bölgesi. : RUHR
Almanya’da kurulan (1947’nin başlarında SS üyelerini kaçırmak amacıyla ) gizli örgüt. : ODESSA
Almanya’da mimar Walter Gropius’un 1919’da kurduğu tasarım okulu ve bu okulda geliştirilen üslup.:BAUHAUS
Almanya’da Ren’in kolu olan bir ırmak. : LİPPE
Almanya’daki Danzing kentinin adından gelen en iyi anlamında bir sözcük.ANİSKA
Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde ırmak. : LEİNE
Almanya’ya özgü,geleneksel olarak birayla birlikte içilen damıtık bir içki.:KORN
Almanya’ya özgü,tahıl tanelerinden yapılan damıtık bir içki.:KORN
Almanya’yı oluşturan eyaletlerin her birine verilen ad.:LAND
Alnın üzerine dökülen kısa kesilmiş saç.:KAKÜL
Alosa’da denilen balık.: TİRSİ
Alp dağlarının yüksek kesimlerindeki çayırlıklara verilen ad.:ALME
Alpler’de yer alan, Avrupa’nın en yüksek karayolu geçitlerinden biri. : İSERAN
Alt birimlerin her biri,bölüm.EPARTMAN
Alt deri.:HİPODERM
Alt gagasında deriden bir kesesi olan iri kuş.: PELİKAN
Alt kademe. : MAİYET
Alt tarafı çan biçiminde genişleyen etekler için kullanılan sözcük. : KLOŞ
Alt üst,karmakarışık,darmadağınık,allak bullak.:HERCÜMERÇ
Alt yapı.:ENFRASTRÜKTÜR
Alt,aşağı.:ZİR
Altay panteonunda deniz tanrıçası. : AKANA
Altay Türklerince inanılan bir cin.:ÇORABAŞ
Altay Türklerinde şarkı,türkü anlamında kullanılan sözcük.:KOJAN
Altay Türklerinde şarkı,türkü. :KOJAN
Altay Türklerinin bir destanı.:AKKÖPÜK
Alternatif akım makinelerinin büyük bölümünün temelini oluşturan magnetik alanı bulan Sırp asıllı ABD’li elektrik mühendisi ve mucit. : NİKOLA TESLA
Alternatif elektrik akımı üretmekte kullanılan elektronik aygıt. : OSİLATÖR
Altı aylığa kadar körpe yaban domuzu.:FESEK
Altı düz,küçük gezinti vapuru.:MUŞ
Altı düz,üçgen biçiminde yelkenli iki kişilik tekne. : ŞARPİ
Altı mukavva ile beslenmiş,üstü sırmalı işleme.: DİVAL
Altı veya sekiz çift kürekle çekilen dar,uzun bir çeşit kayık : KANCABAŞ
Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipekli kumaş. İpekten sarımtırak dallı nakışlarla işlenmiş bir tür beyaz kumaş. : DİBA
Altın alaşımı.: ORÜR
Altın kökü. : İPEKA
Altın renginde olan.:ALTUNİ
Altın sarısı renginde, berilden oluşan ve kuyumculukta kullanılan bir taş. : HELYODOR
Altın sırma yada kılaptan işlenmiş çizgili ipek kumaş ve bu cins kumaşların üstünde bulunan sırma işlemeli yollar. : ALTINOLUK
Altın sırmayla işlenmiş.:ZERDUZ
Altın ve gümüş eritilen kabın içine konulan çerçeve. : İLİCE
Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş.İBA
Altın yaldızla bezeme yapma ve yazı yazma sanatı.:HALKARİ
Altın,gümüş,kalay ve bakır karışımından oluşan karma metal.:MOKAMEYA
Altına bez yapıştırılmış özel çizim kağıdı.:ASTRALON
Altından yapılma, altın rengi. : ZERRİN
Altının ayarını anlamak için kullanılan taş,denek taşı.:MİHENK
Altıpatlar da denilen bir tabanca türü.:REVOLVER
Altmış beş santimetre boyunda bir uzunluk ölçüsü.:ENDAZE
Altmış santimlik bir uzunluk ölçüsü. : ARŞIN : ENDAZE
Altmış sekiz santimetreye eşit eski bir uzunluk ölçüsü birimi.:ARŞIN
Altmış yıl.:SİTTİNSENE
Altmışlı yılların başlarında doğan bir Jamaika müziği.:SKA
Altyapı. : İNFRASTRÜKTÜR.:ENFRASTRÜKTÜR
Alüminyum silikatı ve flüorinden oluşan,kahverengi yada soluk sarı renkte değerli taş.:TOPAZ
Alüminyum,bakır ve magnezyum katılmış çinko alaşımlarına verilen ad.:ZAMAK
Alüminyumun simgesi.: AL
Alüvyon. : LIĞ
Alyuvarlar. : ERİTROSİT
Amacı müzik yoluyla ulusların kardeş olması olan,Balkan ülkelerinin halk müziğini Batı’nın sesleriyle kaynaştıran,1881-1945 yılları arasında yaşamış Macar besteci ve piyanist.:BELABARTOK
Amaçlamak. : İSTİHDAF ETMEK
Amaçtan şaşmak. : ÇAVMAK
Amanos dağlarının en yüksek tepesi.:MIĞIRTEPE
Amasya kentinin kuzeyinde Pontus krallarının kaya mezarlarıyla ünlü dağ.:HARSANE
Amasya,Tokat ve çevresinde oynanan türkülü,halay türü bir halk oyunu.:YELLEME
Amasya’nın Taşova ilçesi yakınlarında,sarkıt ve dikitleriyle tanınmış mağara. : BALLICA
Amasya’nın Taşova ilçesi’nde, doğal güzelliğiyle tanınmış bir göl.: BORABAY
Amazon bölgesinde bataklık sık orman.: İGAPO
Amber balığına verilen bir ad. : ADABALIĞI
Amber kokulu, amber gibi kokan. : AMBERİ
Amca.:EME:EMMİ
Amcabey , Doğan Kardeş, Tef, Akbaba gibi dergilerde çizen Türkiye’nin ilk kadın karikatür sanatçısı. : SELMA EMİROĞLU
Ameliyat bıçağı. : BİSTÜRİ : NEŞTER
Ameliyatlarda yaraları dikmek için kullanılan,bağırsaktan yapılmış iplik. Ameliyat ipliği.:KATGÜT
Amerika sömürge bölgelerinde bir zenciyle bir Hintliden doğanlara verilen ad.:ZAMBO
Amerika ve Afrika’nın tropik kesimlerinde yetişen ve etli meyveleri reçel yapımında kullanılan bir ağaç.:İKAKO
Amerika ve Avustralya’da yaşayan,kürkü değerli memeli bir hayvan.:OPOSSUM
Amerika zencilerinin çaldığı gitar biçiminde bir müzik aleti.:BANÇO
Amerika!ya özgü,pembe ve beyaz etli ve ekşi bir meyve.OMELO
Amerika’da yaşayan, avlanması ve postlarının satılması yasak olan memeli bir hayvan.:OSELO
Amerika’da 1917’de çeşitli meslekten insanları kültürel,insancıl amaçlar çerçevesinde toplamak amacıyla kurulan kulüp.:LİONS
Amerika’da Amazon,Afrika’da Nijer ırmakları gibi Ekvator bölgesindeki büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad. : SELVA
Amerika’da yaşayan bir cins hörgüçlü yaban öküzü.:BİZON
Amerika’da yaşayan bir leylek türü. : JABİRU
Amerika’da yaşayan bir timsah. : KAYMAN
Amerika’da yaşayan iri papağan.:AMAZONA
Amerika’da yaşayan ve geriye doğru uçma özelliği olan bir kuş türü.:KOLİBRİ
Amerika’da yaşayan ve göbekli domuz da denilen bir hayvan.EKARİ
Amerika’da yaşayan ve yavrularını sırtında taşıyan keseli sıçan. : SARİG
Amerika’da yaşayan,rakuna benzer memeli bir hayvan.:KOATİ
Amerika’nın kimi bölgelerinde ormanlık alanlarda yaşayan,yumuşak kahverengimsi postu olan bir memeli hayvan.:KİNKAJU
Amerika’nın sıcak bölgelerinde yetişen bir ağaç,hint bademi.:KAKAO
Amerika’nın sıcak bölgelerinde yetişen ve erik ağacına benzeyen bir meyve ağacı.:İKAKO
Amerika’nın sıcak bölgelerinde yetişen ve meyveleri hekimlikte kullanılan bir palmiye.:SABAL
Amerika’nın tatlı sularında yaşayan bir timsah türü.:KAYMAN
Amerika’nın tropikal bölgelerinde yaşayan bir maymun türü.:KAPUÇİN
Amerika’nın tropikal bölgelerinde yaşayan kimi kemiricilerin ortak adı.: AGUTİ
Amerika’nın tropikal bölgelerinde yaşayan,sırtında dikenli çıkıntılar bulunan büyük sürüngen.:İGUANA
Amerika’nın tropikal bölgelerinde yetişen ve sığır yüreği de denilen bir meyve.:KAŞİMAN
Amerika’ya özgü,portakala benzer,pembe beyaz etli ve ekşi bir meyve.OMELO
Amerikalıların icat ettiği otomatik tabanca.:KOLT
Amerikan armudu : AVOKADO
Amerikan bezi.:KAPUT
Amerikan devesi. : LAMA
Amerikan yapısı, denizden karadan balistik stratejik güdümlü mermi tipi. : POLARİS
Amerikanın sıcak bölgelerinde yetişen ve mandalinaya benzer meyvesi olan bir ağaç. : GUAYANA
Amerikanın ekvator bölgesindeki tatlı sularda yaşayan bir kaplumbağa. : MATAMATA
Amfibyum ve sürüngenleri inceleyen bilim dalı.:HERPETOLOJİ
Amine Hatun’un Hazreti Muhammed’e hamile kaldığı gece.:REGAİP
Amip,akyuvar ve bazı bakterilerde hücre bölünmesi yoluyla olan çoğalma.:AMİTOZ
Amiralden bir rütbe küçük deniz subayı. :VİSAMİRAL
Amirler. : ÜMERA
Amonyak tuzu. : NIŞADIR
Amyant. : AKASBEST
Ana rahminde doğma zamanını tamamlayamamış veya vaktinden önce düşmüş çocuğa verilen ad. : CENİN
Ana defter.EFTERİKEBİR
Ana deniz,okyanus.:UMMAN
Ana ırmağa karışan akarsu.:GELEĞEN
Ana kent. : METROPOL
Ana motifin tekrarına dayanan,canlı ve hareketli beste.:RONDO
Anadolu beyliklerinde donanma askeri. : AZAP
Anadolu dağlarında yetişen ve defne,ayvadana gibi adlar da verilen çalımsı bir bitki.EVELİKOTU
Anadolu evlerinin bazılarında, oda kapılarının üstüne eşya koymak için yapılan ufak oyuk.:BALAMUR
Anadolu halklarının ana tanrıçası. : KİBELE
Anadolu halklarının en eski ana tanrıçası. : MA
Anadolu Selçukluları döneminde Konya-Aksaray yolu üzerinde yapılan ünlü kervansaray.:ZAZADİN
Anadolu Selçukluları döneminde ortaya çıkan esnaf örgütü.:AHİLİK
Anadolu Selçukluları ile Bizanslılar arasında 1176 yılında yapılan ve Türklerin Anadolu’ya yerleşmelerini kesinleştiren savaş.:MİRYOKEFALON
Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda,belirli bir görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen toprak,tımar.:ZEAMET
Anadolu Selçuklularında kapıkulu askerlerine üç ayda bir verilen ücret. : PİŞEGANİ
Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz,yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme.:RUMİ
Anadolu’da yüzyıllardan buyana göçerler arasında dokunan bir tür ensiz dokuma.:ÇARPANA
Anadolu’da çok yaygın ilkel bir kukla türü.:ÇÖMÇEGELİN
Anadolu’da doğup Karadeniz’e dökülen akarsuların en doğuda olanı.:ÇORUH
Anadolu’da iğne,iplik,baharat,zarf,kağıt,tütün vs satan kimse veya dükkan.:AKTAR
Anadolu’da kurulmuş eski bir uygarlık. : ETİ
Anadolu’da Lykia bölgesinin en önemli liman kentlerinden biri.ATARA
Anadolu’da seyirlik köy oyunlarını düzenleyen kişiye verilen ad.:KIZILAYAK
Anadolu’da ver Hindistan’ın doğusu arasında alanda yaşayan bir kuş. : ÇİLKUŞU
Anadolu’da yaren toplantısı.:BARANA
Anadolu’da Yörüklerin kullandığı bir çadır türü.:ALAÇIK
Anadolu’nun çeşitli yörelerinde genellikle kadınların vücutlarının çeşitli yerlerine yaptırdıkları dövme. : DAK
Anadolu’nun bazı yörelerinde geceleri insanların üzerine çöküp korkuttuğuna inanılan düşsel yaratık. : KARAKURA
Anadolu’nun bazı yörelerinde gelin alayı tarafından düzenlenen yumurtayı vurma eğlencesi. : SEMET
Anadolu’nun bazı yörelerinde bulgur pilavına verilen ad. : AŞ
Anadolu’nun bazı yörelerinde çift kat olarak dokunan eski bir pamuklu kumaş türü. : BELEDİ
Anadolu’nun bazı yörelerinde kaçırılan kızın,buna razı olduğunu göstermek üzere kendisini kaçıran kişiye verdiği mendil,yüzük gibi armağan.:RIZALIK
Anadolu’nun bazı yörelerinde mercimekli bulgur pilavına verilen ad.:MÜCEDDERE
Anadolu’nun bazı yörelerinde sağdıcın işlevini paylaşan kişiye verilen ad. : SOLDUÇ
Anadolu’nun bazı yörelerinde tohuma verilen ad. : BİDER
Anadolu’nun bazı yörelerinde,geceleri insanların üzerine çöküp korkuttuğuna inanılan düşsel yaratık.:KARAKURA
Anadolu’nun birçok yöresinde tirite benzer bir yemeğe verilen ad. : KALACUŞ:KALECOŞ
Anadolu’nun Bitinya bölgesinde Karadeniz kıyısında antik yerleşme.(Bu günkü Şile).:ARTANE
Anadolu’nun en eski halkı.:LUVİLER
Anadolu’nun geleneksel ve işlevsel formlarından yararlandığı yapıtlarıyla tanınmış seramik sanatçımız.(1934-1993).:ÜNAL CİMİT
Anadolu’nun güneybatısının antik devirlerdeki adı. : KARİA.:KARYA
Anadolu’nun güneyindeki antik bölge.:KİLİKYA
Anadolu’nun iç ve doğu kesimlerinde yaşayan,toprak altına yuva kuran memeli bir hayvan.:AVURTLAK
Anadolu’nun kimi bölgelerinde erkekler arasında yapılan sohbet toplantıları: BARANA
Anadolu’nun kimi yörelerinde kadınların giydiği,mantoya benzer bir üstlük.:KIVRAK
Anadolu’nun kimi yörelerinde kiremit yerine kullanılan yada kiremitlerin altına konulan ince tahtaya verilen ad.:HARTAMA
Anadolu’nun Lidya bölgesinde kent. : TOMARA : TOMARİS
Anadolu’nun Sinop yarımadasında kuzey fırtınalara kapalı doğal liman.:AMAROS
Anadolu’nun türlü bölgelerinde kızılcık ağacına ve meyvesine verilen ad.:KİREN
Anadolu’nun Yunan öncesi halklarından biri.:LELEG
Anadolu’ya özgü bir halk oyunu.:TAMZARA
Anafor,girdap. : BURGAÇ
Anahtar. : AÇAR : AÇKI
Anakardiyum ağacının böbrek biçimindeki meyvesine verilen ad.:KAJU
Anakent,ana şehir.:METROPOL
Anarşizmin rengi.:KARA
Anasonsuz üzüm rakısı. : DÜZİKO
Anayurdu Asya’nın güneydoğusu olup Mersin ve Anamur’da da yetiştirilen,patatese benzer yumruları yiyecek olarak kullanılan bir bitki.:GÖLEVEZ
Anayurdu Meksika olan,odunundan kırmızı boya elde edilen bir ağaç.:BAKAM
Anayurdu Orta Amerika olan bir meyve ağacı.:ZAPOTE
Anayurdu Orta ve Güney Amerika ile Batı Hint adaları olan elli kadar ağaç ve çalı türünün ortak adı.: JAKARANDA
Ancak anlayışta ve zevkte ilerlemiş yetenekli kimseler tarafından anlaşılan.:BATIN
And dağlarında yetişen ve 60-70-yılda bir tek çiçeğini veren bitki. UYA
And dağlarındaki yüksek otlaklara verilen ad.ARAMO
Andalucia halk şarkıları, dansları ve müziği. : FLAMENKO
Angola’nın başkenti.:LUANDA
Angola’nın para birimi.:ESKÜDO
Angola’ya özgü,ağaçtan yapılan silindir biçimli bir el davulu.:NGOMA
Anında çeviri.: SİMÜLTANE
Anında,hemen.: ALAMİNÜT
Anında.:SİMÜLTANE
Anıtkabir’in tasarımını da gerçekleştiren ünlü mimarımız.:EMİN ONAT
Anıtmezar. : MOZOLE
Aniden gelen şiddetli koma hali.APAPLEKSİ
Animist dinlerde doğa üstü güç. : MANA
Ankara yöresine özgü kuzu eti , patlıcan , domates , biber gibi malzemeyle hazırlanan bir güveç. : SİĞER
Ankara ilinde,koruma altına alınan bir orman alanı.:BEYNAM
Ankara keçisinin kılı. : MOHER
Ankara keçisinin, yünü kahverengi ya da siyah olan türü. : ALATYA
Ankara Ulustaki ve Samsundaki Atatürk anıtını,Afyondaki zafer anıtını gerçekleştiren ünlü Avustralyalı heykelci.:KRİPPEL
Ankara ve yöresine özgü iki kişiyle oynanan ağır ritimli halk oyunu.:FİDAYDA
Ankara yakınlarında bir baraj. : ÇUBUK
Ankara yöresine özgü bir halk oyunu. : MİSKET
Ankara yöresine özgü bir tür köfte.:MÜCİRİM
Ankara yöresine özgü bir tür puf böreği.:KAHA
Ankara yöresine özgü, külde pişirilen çörek ya da ekmek. : HOMMAN
Ankara yöresine özgü,kıymalı bir börek cinsi.:ENTEKKE
Ankara’da Anıtkabir’in bulunduğu tepenin eski adı.:RASATTEPE
Ankara’nın 14 km güney batısında,barındırdığı arkeolojik değerlerin yanı sıra Cumhuriyet tarihinin ilk Türk kazısı olması bakımından da büyük önemi olan yöre.:AHLATLIBEL
Ankara’nın 5 km kuzeyinde arkeolojik bir kazı alanı.:ETİYOKUŞU
Ankara’nın Ayaş ilçesinde bir kaplıca. : KARAKAYA
Ankara’nın Elmadağ ilçesine bağlı bir belde. : LALAHAN
Ankara’nın Kızılcahamam İlçesinde bir yayla. : ÜYÜCEK
Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bir kaplıca.:SEY
Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde ulusal park kapsamına alınan orman alanı.:SOĞUKSU
Ankara’nın simgesi olan Hitit Güneşi (daha doğrusu Hatti Kursu) yapıtıyla tanınan,1905-1978 yılları arasında yaşayan heykelcimiz.:NUSRET SUMAN
Ankara’nın Sincan ilçesinde arkeolojik bir vadi.:ZİR
Ankara’nın su gereksinimini karşılayan barajlardan biri. : EĞREKKAYA
Anket. : SORMACA
Anlam bakımından birbirine bağlı iki dizeden oluşmuş şiir parçası.:BEYİT
Anlam bilim.:SEMANTİK
Anlama yeteneği. : İDRAK
Anlama,bilme,bilgi.:VUKUF
Anlama,kavrama.:FEHİM
Anlambilim.:SEMANTİK
Anlamış,aklı ermiş.:MÜDRİK
Anlamlı.:MANİDAR
Anlamsız ve saçma sapan konuşan.:YAVEGU
Anlamsız,saçma.:MALAYANİ
Anlamsız.:BİMANA
Anlaşılması güç ifade.:AĞDALI
Anlaşılmaz bir biçimde yüksek sesle bağırmak.: BÖĞÜRMEK
Anlaşılmaz,karışık. : MUĞLAK
Anlaşma,uyuşma. : ANTANT :İTİLAF
Anlatı türünde bir yapıtta yada tiyatro oyununda,ana olaya bağlı ikinci derecedeki olay.:OLUNTU
Anlatılanların hikmetli bir sözle son bulması.:EPİFONEM
Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme,açıkça söylememe.:TELMİH
Anlatışta düzgünlük.: FESAHAT
Anlayış,seziş,sezgi,zeka. : İZAN: FERASET : TELAKKİ
Anlayışlı,uyanık,zeki.:ZEYREK
Anlayışsız,ahmak,kalın kafalı.:GABİ
Anonagillerden,Amerika’nın tropikal bilgilerinde yetişen,iri ve lezzetli bir meyve.:KOROSOL
Anonim şirketlerde ortakların şirket sermayesine yaptıkları her türlü katkı.:APOR
Ansızın gelen bela,sıkıntı,felaket,uğursuzluk. : MUSİBET
Ansızın ve güçlü bir biçimde.:LARP
Ansızın,birdenbire,ani olarak. : NAGEHAN
Ansiklopedi.:BİLGİLİK
Aynı işi yapan esnafın bulunduğu çarşı. : ARASTA
Aynı kimyasal özellikleri ve aynı atom numaralarını taşıyan elementlere verilen ad.:İZOTOP
Aynı meslekten olanların kurduğu örgüt.:LONCA
Aynı oranda aynı element oluşumunda ama farklı özellik taşıyan iki bileşikten biri.:İZOMER
Aynı rengin çeşitli tonlarıyla yapılan resim. : KAMAYÖ
Aynı soydan gelen hükümdarlar ya da ünlü kişiler. : HANEDAN
Aynı tiyatroda çalışan oyuncular topluluğu. : TRUP
Aynı tiyatroda çalışan oyuncular topluluğu.:TRUP
Aynı ünsüz veya aynı hecenin tekrarlanması. : ALİTERASYON
Aynı yere giden taşıt ya da yolcu topluluğu. : KONVOY
Ayrı cins, ayrışık. : HETEROJEN
Ayrı şirketlerin,bir malın üretiminde ya da satışında tekelci bir konum elde etmek amacıyla oluşturdukları birlik.:KARTEL
Ayrıca değerli taşlarla süslü olmayan , altın yada gümüşten yapılmış kuyumculuk işleri. :SADEKARİ
Ayrıca,özellikle,bilhassa.:HASSATEN
Ayrık,kural dışı,müstesna.:ŞAZ
Ayrılık acısı. : HİCRAN
Ayrılık şiiri.:FİRAKİYE
Ayrılış, ayrılık. : FİRKAT:FİRAK
Ayrılma. : İNFİRAK
Ayrılmış,dağınık. : MÜTEFERRİK
Ayrıntılar.: MÜFREDAT
Ayrıntıların ağır bastığı duvar panolarıyla tanınmış, 1927 de doğmuş seramik sanatçımız.:SADİDİREN
Ayrıntılarla ilgili,ayrıntı niteliğinde olan.:FERİ
Ayrıntılı deniz haritası.ORTOLAN
Ayvalık ilçesindeki Cunda adasına verilen bir başka ad. : ALİBEY
Ayvalık ilçesindeki ünlü turistik tepe. : ŞEYTAN SOFRASI
Ayvalık yöresine özgü,bir tür kabak böreği.:KOLOÇİTHA
Az aydınlık yerlerde görememe biçiminde beliren göz hastalığı. : TAVUKKARASI
Az bulunan,eski,nadir.:TURFA
Az eğimli arazi.:BAYIR
Az kavrulmuş un ve tavuk eti dövülerek yapılan, pelte kıvamında yöresel bir yemeğe verilen ad.:HERİSE
Az miktarda.:CÜZİ
Az pişirilmiş yumurta. : ALAKOK
Az pişmiş et. : TATARİ
Az sözle çok şey anlatma. : İCAZ
Az yada çok kabarık enine fitillerle belirginleşen ipekli bir dokuma. : GROGREN
Azak eğeri,eğir gibi adlar da verilen ve kökü hekimlikte kullanılan otsu bitki.:HAZANBEL
Azalma,eksilme.:TENAKUS
Azalma. : FİRE
Azap.: EZİNÇ
Azar azar,yavaş yavaş.EYDERPEY
Azerbaycan halk edebiyatında yaygın bir mani türü. : BAYATI
Azerbaycan kökenli bir halk oyunu.:ARZUMANİ
Azerbaycan’ın başkenti.:BAKÜ
Azerbaycan’ın para birimi.:MANAT
Azerbaycanlı ünlü yazar.:ANAR
Azgın,kızgın hayvan.:AKUR
Azı dişi.:NAB
Azılı atlara takılan araç. : KANTARMA
Azılı atları zapt etmek için dillerini bastıracak biçimde yapılmış demir araç.:KANTARMA
Azınlık,azlık. : EKALLİYET
Aziz mezarı.:RAVZA
Aziz Nesin’in bir oyunu. : ÇİÇU
Aziz Nesin’in bir romanı. : SAÇKIRAN
Aziz Nesin’in filme de alınmış bir romanı.:ZÜBÜK
Azizlerin aktivitelerinin ve hayat hikayelerinin kaleme alınması.: HACİOGRAFİ: HAJİOGRAFİ
Azman bir midye çeşidi.İNES
Azmankaya da denilen bir balık.:TOKMAKBAŞ
Azmış yara.:BICILGAN
Azot ve hidrojen bileşimi olan,keskin kokulu bir gaz.:AMONYAK
Azotun bir başka adı. : NİTROJEN
Ay ağılı,hale. :AYLA
Ay çiçeğine verilen bir başka ad.:GÜNEBAKAN
Ay gibi,güzel.:MEHVEŞ
Ay parçası,çok güzel kimse.:MEHPARE
Ay takviminde on birinci ay. : ZİLKADE
Ay takviminin yedinci ayı.:RECEP
Ay tutulması.:HUSUF
Ay ve Güneşin yer yuvarlağı üzerindeki çekim güçleri sebebiyle deniz yüzünde su düzeyinin alçalması,kabarması olayı.:GELGİT : MEDCEZİR
Ay yüzlü.:MAHPEYKER
Ayağa giyilen şeylerde ayak bileğinden baldıra doğru olan bölüm.:KONÇ
Ayağa kalkmak. : KIYAM
Ayağa vurulan halka,köstek,pranga.:BUKAĞI
Ayağı kayma, sürçme. : ZEL
Ayağı sakat olan kimse.:ÇOLPA
Ayağı sekili at.: ALABACAK
Ayağın üstündeki tümsek yer. : AĞIM
Ayağına çabuk,atik,çevik.:ÇALAK
Ayak bakımı.EDİKÜR
Ayak bastı parası. : KADEMİYE
Ayak bileği kemiği.:ŞEMİK
Ayak bilekliği.. : HALHAL
Ayak direme. : İNAT
Ayak takımı.: PARYA
Ayak topu. : FUTBOL
Ayak üzerindeki tümsek. :AĞIM
Ayak ve baldır kaslarının felcinden ileri gelen özel yürüyüş biçimi.:YORGALAMA
Ayak yolu deliğinden lağıma inen boru.:KUBUR
Ayak, adım. : KADEM
Ayakkabı altının topuğa rastlayan yüksek bölümü.:ÖKÇE
Ayakkabı bağı.:BAĞCIK
Ayakkabı boyama.:LOSTRA
Ayakkabı çekeceği. : KERATA
Ayakkabı kalıbının çapı. : LORTA
Ayakkabı tabanı,bavul,çanta yapımında kullanılan,büyükbaş hayvanların işlenmiş derisi.:KÖSELE
Ayakkabı üstüyle pençesi arasına konulan parça.:FORA
Ayakkabı yapıştırıcısı. : ÇİRİŞ
Ayakkabı, çanta yapımında kullanılan parlak deri.: RUGAN
Ayakkabıcılıkta kenar düzeltmek için kullanılan metal alet.:MAKİNETA
Ayakkabıcılıkta kullanılan küçük eğe.:LİMAKİ
Ayakkabıların altına çakılan demir.:NALÇA
Ayakkabının üstünden bacağın alt bölümüne değin sarılan , kumaş yada köseleden yapılmış bir tür tozluk. :.GETR
Ayakkabının altını kalınlaştırmak için yerleştirilen parça.: FİYAPA
Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılan burun bölümü.:MASKARATA
Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü. : SAYA
Ayaklar üzerine kurulan ve tahıl,fındık gibi ürünleri saklamaya yarayan Doğu Karadeniz yöresine özgü yapı tipi.:SERANDER
Ayaklı içki kadehi. : AYAĞ
Ayaklı,taşınır ocak.:MALTIZ
Ayaklık. : PEDAL
Ayaksız olduğu için yılan sanılan,solucanla beslenen bir tür kertenkele.:BABAKÖŞ
Ayakta duran, var olan : KAİM
Ayakta durma. : KIYAM
Ayakta durmak.İNELMEK
Ayancık ilçesinin eski adı. : İSTEFAN
Ayarı bozuk (para). : NASARA : NASERE
Aydın ilinde antik bir kent.:ALİNDA
Aydın ilinde antik bir kent.:NYSA
Aydın ilinde bir baraj.: MADRAN
Aydın ilindeki Dilek yarımadası ulusal parkının bir başka adı.:KALAMAKİ
Aydın ilindeki Gökbel Dağında antik bir Karya kenti.:GERGA
Aydın yöresinde, kadınların kına gecesi, düğün,bayram gibi özel günlerde başlarına örttükleri geniş örtüye verilen ad. : ULADA
Aydınlanma.:TENEVVÜR
Aydınlar sınıfı. Aydınların tümü:ENTELİJANSİYA
Aydınlatma, ışıklandırma. : TENVİR
Ayı yavrusu. : BADAR
Ayın etkisiyle huyunun değiştiği düşünülen kimse.:AYSAR
Ayın on dördü.:BEDİR
Ayın ve kimi yıldızların dolayındaki ışık çevresi. : AYLA
Ayıplanacak halde olan,rezil.:RÜSVA
Ayıraç.:MİYAR
Ayırıcı duvar,cidar.:ÇEPİÇ
Ayırmaç.:FARİKA
Ayırtman. : MÜMEYYİZ
Aykırı,uymaz.:MUGAYİR
Aylandız da denilen ve gölge ağacı olarak dikilen kötü kokulu bir ağaç. : KOKARAĞAÇ
Aymaz. : GAFİL
Ayna.:MİRAT
Aynada sır bozulmasından dolayı oluşan leke.:ÇİL
Aynı adı taşıyan ağacın kurutulmuş yapraklarından elde edilen,saç ve elleri boyamakta kullanılan toz.:KINA
Aynı adı taşıyan balıktan çıkarılan güzel kokulu,kül renginde bir madde.:AMBER
Aynı adı taşıyan otun saplarından veya çobanpüskülü kabuklarından çıkarılan yapışkan macun.:ÖKSE
Aynı adlı ağaçtan elde edilerek hekimlikte kullanılan bir madde. : KAFURU
Aynı adlı ağaçtan elde edilerek hekimlikte ve koku yapımında kullanılan bir reçine.:ASELBENT
Aynı adlı damarlarda dolaşan kanla,doku öğeleri arasında aracı görevi yapan,kan plazması ve lenfositten oluşan saydam,sarı renkte bir sıvı.:LENF
Aynı adlı karabiberden elde edilen bir tür içki. : KAVA
Aynı adlı keçiden elde edilen ince ve yumuşak yün. : TİFTİK
Aynı adlı tezgahta dokunan karmaşık desenli bir kumaş.:JAKAR
Aynı ahır adına koşan yarış atlarına verilen ad. : EKÜRİ
Aynı ailelerden iki erkeğin,birbirlerinin kız kardeşini alarak yaptıkları evlilik.:BERDEL
Aynı alanda iş yapan çeşitli ortaklıkların hisse senetlerinin bir denetim teşkilatına teslim edilmesi ve yönetimin bir teşkilatı yöneten gruba aktarılmasıyla oluşan,tekelci sermayedarlığa dayanan ortaklıklar birliği.:TRÖST
Aynı cinsten şeyler arasındaki ince fark.:NÜANS
Aynı dinin içinde bir takım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan,bazı ilkelerde birbirinden ayrılan,Tanrı’ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri.:TARİKAT
Aynı düşüncede,aynı inançta olan,hemfikir. :OYDAŞ
Aynı düzeyde olan. : HEMZEMİN
Aynı isimli ağaçtan elde edilen,hekimlikte kullanılan,beyaz ve yarı saydam,kolaylıkla parçalanan,güzel kokulu bir madde.:KAFUR
Aynı isimli macunla bulanarak kuş tutmakta kullanılan değnek.:ÖKSE